Makarna

11K 883 324
                                    

Barış çalan kapıya küfürler ederek kalktı yatağından.Bıraksalar da uyusa,ne olurdu sanki?

Kapıyı açınca gördüğü sırıtan yüze bakıp,tekrar kapamayı denedi.Mert son an ayağını koyup engel oldu ona.Barış asla çaba göstermeyip bıraktı kapıyı,omuzlarında asılı kalan pikeyle içeri girdi.

"Hoşbuldum,iyiyim teşekkür ederim.Sen nasılsın?"Barış,Mert'in imasını hiç umursamadan koltuğun kenarına yaslandı.

Mert,yüzüne bakarken içinden bir şeyler koptu.Kemikli yüzü zayıflıktan iyice ortaya çıkmış,göz altları morarmış,yüzünde ve ellerinde birkaç sinir krizinden armağan yaralar oluşmuştu.

"Çocuklar gelmedi mi?"dedi kısık sesiyle.Mert kendini gülümsemek için zorlayıp,muzip bir tavırla yanıtladı.

"Başbaşa oluruz dedim."Barış minicik bir tebessüm edip başıyla onayladı.Mert'in gülümsemesi gerçek bir hal alırken yaklaşıp elini uzattı arkadaşına.

"Hadi bir şeyler yiyelim,kurt gibi açım ben."Aslında aç falan değildi.Tek derdi Barış'ın yanında olup,yemek yediğinden emin olmaktı.

Barış uzattığı elini tutup ayağa kalkarken Mert dağınık üstünü süzdü.

"Sen duşa gir,ben makarna yapayım o zamana kadar.Olur mu?"Barış güçsüz bir gülüşle baktı arkadaşına.

"Üniversiteye hazırlık mı?"Mert dişlerini gösterecek bir gülüş sundu.

"Tabi oğlum.Ne sandın?Salçalı makarna yapmayı öğrendim."Barış başını salladı.İyi,kötü de olsa gülüyor oluşu su serpti Mert'in içine.

Mutfağa girmeden başını uzatıp odasına ilerleyen Barış'a seslendi.

"Aşkım duşta yardıma ihtiyacın var mı?"Barış yanıt olarak orta parmağını kaldırınca kahkaha attı.

Barış'la aralarında böyle şakalar öyle çok oluyordu ki,Mert planlarını hayata geçirip nasıl Barış'la flört edecekti bilmiyordu.

Söylediği gibi makarnayı hazırladığı sırada Barış girdi mutfağa.Altına bir eşofman geçirmiş,üstü çıplak ve saçlarından sular akıyordu.Şimdi bir nebze daha canlı görünüyordu.

Normal şartlarda bundan etkilenmesi gerekirdi,ama ilk kez görmemişti ki bu çocuğu böyle!

Barış'ın karnında duran bakışların çerçevelediği çatık kaşlara gözlerini dikti Barış.

"Mert."Mert hiçbir hedef değişimi yaşamadan karın kaslarını,bacaklarını kesti Barış'ın.

"Ne yapıyorsun?"Mert bir anlığına gözlerini gözlerine çıkardı.

"Bir şey deneyebilir miyim?"Bir ricada bulunmasına rağmen cevap beklemeyip Barış'ın dibine girdi.Tereddüt etmeden elini karnına atıp kaslarını yoklarken Barış elini itti.

"Oğlum,manyak mısın?"Mert ofladı.Hiçbir etkilenme hissi yoktu.

"Dur bir de..."Sözünü tamamlamadan aynı bilim insanı edasıyla kalçasını avuçladı Barış'ın.Barış tepkisiz bir şekilde Mert'in açıklama yapmasını bekledi.Tahmin edersiniz,ilk kalçasını elleyişi de değildi arkadaşının.

"Ele geliyor iyi güzel de...Yok."Arkasındaki tezgaha dönüp makarnayı tabaklara koyarken Barış'ın kaşlarını kaldırarak ona baktığını fark etti.Açıklamaya koyuldu.

"Erkeklere de kalkıyor mu diye merak ettim kanka."Barış göz devirdi.

"Mert,gördüğüm en düz adamsın."Mert tabağa koyduğu makarnayı yüzünün seviyesine kaldırıp beyaz dişlerini gösterecek bir sırıtış takındı.

"Çok sevdiğim bir bilgenin dediği gibi,ıslanana kadar makarna da düzdür."Barış omuzlarını düşürüp güldü.Onunla yarışması boşunaydı.

Birlikte yemek yerlerken Barış'ın keyfi biraz daha yerine gelmişti.Ancak Mert'in en yakın arkadaşına nasıl bir şeyler hissedeceği hala muammaydı.

Böylelikle ilk denemesi başarısızlıkla sonuçlandı.

Bizden Olmaz | ⚣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin