Öne sürülen Şartlar

1.1K 59 28
                                    

Derince bir nefes alıp göz pınarlarındaki yaşları geri gönderdi.

"Kardeşlerine tahlil yaptırdık uygun donör bulmak umuduyla ama uyumsuz çıktılar. Doktor babasının yüksek olasılıkla uyum göstereceğini söyledi."

Yusuf neden bunları anlattığına anlam veremesede dikkatle dinledi.

"Sana ihyacım var Yusuf."

"Eee ben ne yapabilirim. Yuşa'yı mezardan çıkarıp tekrar diriltemem ya."

Yasmin yavaşça ayağa kalktı. Bir kaç adımla, koltuğun başında oturan Yusuf’a yaklaştı. Gözlerini gözlerine kenetledi.

"Fatih'in babası Yuşa değil."

Yusuf şaşkınlıkla anlamaya çalıştı.

"Ne demek Yuşa değil?"

"Yusuf, Fatih'in babası sensin."

Yusuf kendini tutamayarak bir kahkaha patlattı.

"Gerçekten güzel şakaydı. Buraya bu saçmalıkları söylemek için mi geldin?"

Yasmin'in sinirleri gerildi. Kaşlarını çatıp sesini yükseltti.

"Yusuf, şaka falan yapmıyorum. Yuşa ile evlenme sebebim hamile olmamdı. Senin çocuğunu taşıyor olmamdı."

Yusuf oturduğu yerden kalktı. Aklı karışmıştı. Bir çocuğu vardı ve yeni haberi oluyordu. Hem de yanı başında, arkadaşının evindeydi yıllardır. Yasmin'in  gözlerine baktı. Doğru söylediğine emin olmak istercesine.

"Hamileydin ve bana söylemek yerine kaçtın öyle mi?"

"Hamile olduğumu sonradan farkettim. Geri dönemezdim."

Yusuf öfkeyle kaldırdığı elini Yasmin'in yüzüne indirdi. Tokatın etkisiyle yere düşen Yasmin, şaşırdı. Beklemediği bir hareketti. Elini, alev alev yanan yüzüne götürdü ve gözlerini kaldırdı.
Yusuf’un ise öfkesi dinmemişti.

"Şimdi mi aklına geldi benim oğlum olduğunu söylemek. Madem söylemedin, benden yardım falanda bekleme."

Kolundan tutup sürükleyerek kapıya götürdü ve dışarı, kapının önüne fırlatıp kapıyı kapattı.

Yasmin yere kapaklanıp başını çarpmıştı. Göz yaşları çoktan akmaya başlamıştı. Çarpan başından, yanağına, oradanda çenesine kadar kan süzülmeye başlamıştı. Yüzüne inin tokattan dudağı patlamıştı. Ama hiç biri umrunda değildi. Fatih için bir çözüm yolu bulamamıştı.

Ayağa kalkıp ağır adımlarla uzaklaştı oradan. Hastaneye gidecekti ama elle tutulur bir çözüm yoktu. Son olarak Türkök'e başvurup uygun donör bekleyecekti. Belkide bu bekleyiş aylar sürecekti ama başka caresi yoktu.

Hastaneye gidip önce yüzünün kan olan yerlerini temizledi. Sonrada oğlunun yanına çıktı. Fatih sıkılmış bir edayla yatakta yatıyordu. Annesini görünce doğrulup oturdu.

"Anne."

Yasmin yatağın üzerine oturup sıkı sıkı sarıldı oğluna. Gözleri dolsada ağlamadı oğlunun yanında. Fatih ise annesinin dudağını görünce endişe ile sordu.

"Anne dudağına ne oldu?"

Yasmin'in eli dudağına giderken, Yusuf’un vurduğu geldi aklına. Kaşlarını ister istemez çattı.

"Uçuk çıkmış olmalı."

"Çok çalışıyorsun, o yüzden çıkmıştır."

Yasmin oğlunun sözüne gülümsedi.
Fatih ise başını annesinin göğsüne koydu.

Bana Kalbini Açar Mısın? (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin