Hayat'a dönüş

3K 117 19
                                    

6 Ay Sonra

Yasmin kısa süre içinde kendini toparlayıp tekrar hayata dönmüştü. Beni kabullenmişti ve artık aile olmuştuk.

İş çıkışı şirkete Yasmin'in yanına gittim. Kapıda duran sekretere haber vermesine gerek olmadığını söyleyip içeri girdim.

Önündeki dosyaların arasında kaybolmuş, hemen yanındaki kahvesi çoktan soğumuş gibiydi. Karşısındaki koltuğa oturup onu seyre koyuldum. Benim varlığımı farketmemişti bile.

Bir süre sonra seslenmek için dudaklarımı aralayacak olduğumda, kapı açılıp içeri elinde bir demet gül ile bir adam girdi, sessizce o yöne döndüm.

Yasmin onuda farketmemişti. Önce kurye olduğunu düşündüğüm adam Yasmin'e sessizce yaklaşıp yanağından öptü. Yasmin aniden başını kaldırıp önce yanındaki adama sonra bana, şaşkın şaşkın baktı. Adam ise gülerek elindeki gülleri masadaki vazoya yerleştirdi.

"Yine dalmışsın, kıyamet kopsa farkında olmayacaksın."

Adamın sözleri etrafta yankılanırken, kaşlarım çatılmıştı ve bakışlarım ikisinin arasında gidip geliyordu.

Kimdi bu adam ve Yasmin'i nasıl öperdi?

Yasmin ayağa kalkıp eline bir kaç dosya aldı ve kapıya ilerledi.

"Şunları bırakıp geliyorum hemen."

Sakinliğimi korumaya çalışarak adama dik dik baktım ve bacağımı hafif hafif sallamaya başladım. Yasmin geli gelmez bu durumu açıklaması için yanında bitecektim elbette. Şimdi sakinliğimi korumam gerekiyordu.

Adam bana yan yan baktı ve kaşlarını çattı.

"Neden öyle bakıyorsun kardeşim?"

Adamın sözleri aniden sinirlenmeme sebep olmuştu ve kendimi ayakta buldum. Sinirle çıkıştım.

"Bakmak yasak mı?"

Adamda ayağa kalkıp bana birkaç adımla yaklaştığında, öfkeden yakasına yapıştım. Karımı öpmesinin hesabını soracaktım ki, Yasmin girdi içeri ve bizi o halde görünce, hızla yaklaşıp ellerimi adamın yakasından çekti.

"Ne oluyor burada? İki dakika yalnız bırakmaya gelmiyorsunuz."

Adam yakasını düzeltirken banada kaşları çatık bakıyordu.

"Zorba, geldi yakama yapıştı."

Yasmin kaşlarını çattı ve adama ters ters baktı.

"Doğru konuş oğlum sende, zorba falan ne oluyor?"

Yasmin'in sert çıkışı aklımı karıştırmıştı. Önce benim, sonra adamın koltuğa oturmasını söyleyip kendisi ayakta dikildi.

"Suç bende tabi, sizi tanıştırmadım ki daha önce."

Masaya yaslanıp önce bana sonra adama baktı.

"Zorba dediğin adam sevgili enişten oluyor."

Söylediklerini anlamaya çalışırken, bana bakıp gözleriyle adamı işaret etti.

"Seninde yakasına yapıştığın adam benim kardeşim oluyor."

Şaşkınlıkla karşımdaki adama baktığımda oda bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Birden ayağa kalkıp boynuma sarıldığında şaşkınlığım artmış, Yasmin'in söylediklerini tekrar tekrar beynimde dönderiyordum.

"Enişte kusura bakma. Böyle karşılaşmak istemezdim doğrusu ama olan oldu artık."

Benden uzaklaşıp Yasmin'in yanına yaklaştı.

"Enişte beyde tahmin ettiğimden yakışıklışmış abla."

Yasmin gözlerini devirip, kardeşim dediği adamı kahve getirmesi için gönderdi. Yanıma oturup kısaca özet geçerek kardeşi Fatih'ten bahsetti.

Fatih'te geldiğinde iki saat kadar muhabbetinin ardından eve dönmüştük. Hala Yasmin'in kardeşi olduğuna inanamıyordum. Bunca yıl kimsenin bilmediği bir kardeşi vardı demek ki. Bir yandan da ona hak veriyordum. Kardeşinin başı belaya girsin istemiyordu.

Duştan sonra saçlarını kurutan karımı uzun uzun seyrettim. Sevdiğim kadın karımdı artık. Bu dünyanın en güzel mutluluğuydu benin için, herşeyin ötesinde bir mutluluk.

Bazen Yusuf’u düşünüyor, onu özlüyormu diye aklımdan geçmiyor değildi. Çoktan unutmuştu belki de, bunu bilemiyordum. Ama bana olan bakışları eskisi gibi soğuk ve uzak değildi. Sıcak ve samimi bakışlarıyla bakıyordu artık.

Saçlarını bağladıktan sonra arkasından sarılıp boynundan öptüm.

"Benim güzel karım."

......
......

Bana Kalbini Açar Mısın? (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin