Yasmin, başında ağrıyla uyandı. Doğrulup oturdu ve etrafa bakındı. Bayılmış olacağını düşündü. Ağrıyan başını ovuşturarak ayağa kalktı. Yusuf’un gitmiş olduğunu düşünerek, bebeğine bakmak için yatak odasına ilerledi. Odaya girdi ve bebeğini bulamayınca endişe ile etrafa bakınmaya başladı. Korkmuştu. Bebeği nereye gidebilirdi?
Yoksa Yusuf mu almıştı? Daha önce söylediği sözler aklına geldi. 'Yaşadığım acıları yaşatacağım' demişti. Aklına gelen düşünce ile daha fazla korkup dışarı fırladı. Yusuf’un evinin kapısını yumruklamaya başladı.
Yusuf kapının alacaklı gibi vurulmasına kızarak kapıyı açtı. Yasmin öfke ve endişeyle Yusuf’u itekleyip içeri daldı. Etrafa bakınıp oğlunu ararken bağırdı.
"Oğlum nerede?"
Yusuf kaşlarını çatmış, ortalığı karıştıran kadına baktı.
"Sakin ol biraz."
Yasmin oğlunun bulamamanın verdiği korku ve sinirle yakasına yapıştı.
"Oğlum nerede, dedim sana."
Siyahın en koyu halini alan gözlerine baktı ve yakasındaki ellerini tuttup indirdi.
"Yatak odasında."
Yasmin hızla odaya gitti ve yatağın üzerinde uyuyan oğlunu kucağına alıp sarıldı.
Yusuf hemen arkasından odaya girip oğluna endişe ile sarılan sevdiğine baktı. Ne kadar korktuğunu yeni anlıyordu. Açıklama yapması gerektiğini düşündü.
"Ağlamaya başlayınca farkedip baktım. Sende o halde olunca, bırakamadım alıp buraya geldim. Bu kadar korkacağını düşünemedim."
Yasmin kısa bir bakış atıp tekrar oğluna çevirdi bakışkarını. Yine başı döner gibi olduğunda ise yatağın üzerine oturdu. Yusuf yanına yaklaştı ve merakla sordu.
"Neden söylemedin hamile olduğunu. Hem de sana karşı sert davranmama rağmen, söylemedin."
"Bilmen gerekmiyordu."
"Doğru. Sonuçta beni ilgilendirmez. Benim çocuğum değil. Yuşa yaşıyor olsa, bir oğlu daha olduğu için mutluluktan havalara uçardı."
Yasmin'in gözleri doldu. Ağlamamak için kendisi sıktı ve ayağa kalkıp evine gitmek için hareket etti. Yusuf ise sadece arkasından bakınmakla yetindi.
........
5 Ay Sonra
Düzenini oturtmuş, çocukları ile hayata devam ediyordu. Küçük oğlu Denizalp iki aylık olunca işe başlamıştı. Yardımcısı Canan hem çocuklara bakıyor hem ev işleri ile ilgileniyordu.
Eve geli gelmez Denizalp'i aldı kucağına, oğlu ile ilgilenip sevdi. Bugün işten erken çıkmıştı.
Fatih ve Gökşin'de okuldan dönünce onlar ile vakit geçirmek adına dışarı çıktılar. Gezdiler, eğlendiler, akşam eve döndüklerinde hepsi çok yorulmuştu. Çocuklar yatmaya giderken kendiside kahve aldı ve ayaklarını uzatıp oturdu.Zaman çok hızlı geçiyordu. Yuşa'nın ölümünden sonra eskisi gibi olmayan bir çok şey vardı. Gökşin babasının ne zaman geleceğini sorduğunda cevap veremiyordu. Ona, kreşte öğrendikleri kadar mektuplar yazıp resimler yapıp göndermesi için annesine getiriyordu. Fatih ise biliyordu babasının geri gelmeyeceğini ve bazı geceler sessizce ağlıyordu.
Çalan kapıyı Canan yattığı için kendisi açtı. Açtığına pişman olarak, çattı kaşlarını.
"Yine ne istiyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Kalbini Açar Mısın? (Tamamlandı)
FantasíaBir gönül, iki sevda. Kaçmak mı çözüm kalmak mı? Sevdiğine kavuştum derken. İntikama bulanmak mı? Bu aşk denen şey çok garip. Aşk, intikama dönüşür. Hayatın zindan olur. Sevmeye korkarsın. +18