"Karınız olarak kabul ediyor musunuz?"Dili durdu. Kendisine endişe ile bakan Dudu'ya ve kalabalığa baktı. Yasmin'e öyle dalmıştı ki, Dudu koluna dokunmasa ayıkmayacaktı. Önünde duran su dolu bardaktan bir yudum aldı. Nefesini toplayıp 'evet' diyeceği sırada Yasmin'in kalkıp gözlerinin içine son defa baktığını ve hızla uzaklaştığını gördü. İçini onu tekrar kaybetme korkusu bürüdü. Yasmin'i tekrar kaybedemezdi. Bu acıya bir daha katlanamazdı.
Ani bir atakla ayağa kalktı.
"Hayır."
Sözleri kararlı ve cüretkardı. Herkes şaşkınlıkla ona bakarken o çoktan kalabalığın arasından çıkıp, çimleri eze eze uzaklaşmaya başlamıştı.
Nereye gittiğini bilmeden önce hızlı adımlarla yürüdü, sonrada nefesi kesilene kadar koştu.Önce boynundaki kravatı ardından ceketini çıkarıp yere attı. Ve bağırmaya başladı.
"Lanet olsun. Bu nasıl hayat böyle, resmen benimle..."
Göz yaşları akın etti yanaklarını, nefesi kesildi. Dizlerinin üzerine düştü. Elerini yere koyup secde halini aldı ve ağladı dakikalarca, yeri yumruklayıp içindeki öfkeyi dindirmeye çalıştı. Göz yaşları yere kadar uzanıp ıslanmış toprağı yüzüne buladı. Elleri, her yumruk vuruşunda yaralandı. Acıdı. Kanadı. Ama durmadı. Vurmaya devam etti. İçindeki acıdan, ellerinin acısını hissetmedi.
Araba durdu yanına aniden ve içinden inen adam yerden kaldırmaya çalıştı Yusuf’un bedenini.
"İyi misiniz?"
Yusuf ağlamaktan baygınlık geçirip kapattı gözlerini şimdilik. Adam arabaya taşıdı önce Yusuf’u, ardından hastaneye götürdü.
Hastanede gereken tüm müdahaleler yapıldıktan sonra odaya aldılar Yusuf’u. Adam yanında, baş ucunda bekledi. Siması tanıdık gelen Yusuf için, geçmişi araladı ve buldu çıkardı nereden tanıdığını. Yine bir gece karşılaşmışlardı sahil kenarında. Efkarlıydı o gecede yine. Ama bugün ki gibi bitmiş bir hali yoktu.
"Yasmin."
Kendine geldiğinde dudaklarından döküldü sevdiğinin ismi. Yanındaki adam mısıltı gibi söylediği ismi anlamadı.
Gözlerini açıp etrafa bakındı. Bulanık gören gözleri netleşince, yanındaki genci gördü. Siması tanıdık geldi ama çıkaramadı. Doğrulup nerede olduğunu anlamak için dikkatle inceledi bulunduğu odayı. Hastane odasında olduğunu anlayınca yanındaki gence tekrar baktı. Kendisini gencin getirdiğini anladı.
Ayaklarını sallandırıp oturdu yatağa ve gence daha dikkatle bakmaya başladı.
"Seni tanıyor muyum?"
Genç gülümsedi.
"Evet abi, bir kaç yıl önce sahil kenarında karşılaşmıştık."
Yusuf hafızasını yokladı ama hatırlayamadı.
"Hatırlayamadım."
"Soğuk kahve desem. Yada çevreye duyarlı genç."
Yusuf düşündü bir süre ve gülümsedi hatırlayınca.
"Evet evet. Ablasından dayak yiyen genç"
Genç gülümsedi. Yusuf ismini hatırlamaya çalıştı bu seferde.
"İsmin..."
"Fatih."
Kolundaki serumu çıkartıp ayağa kalktı. Başı döner gibi olunca, Fatih yetişip kolundan sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Kalbini Açar Mısın? (Tamamlandı)
FantezieBir gönül, iki sevda. Kaçmak mı çözüm kalmak mı? Sevdiğine kavuştum derken. İntikama bulanmak mı? Bu aşk denen şey çok garip. Aşk, intikama dönüşür. Hayatın zindan olur. Sevmeye korkarsın. +18