Sancılı zamanlar

1.1K 65 7
                                    

Sonuçlandırmaları gereken yeni bir dosya verilmişti. Uykusuz geceler ardı ardına ilerliyor başını bir türlü işten kaldıramıyordu.

"Komserim küçük kızı çocuk şubeye teslim ettik ama annesini hala bulamadık."

"Bulacağız elbet Semih, bugünlük bu kadar yeter. Bu olayla ilgilenen arkadaşlara söyle çıksınlar. Kaç gündür ara vermediler, söyle yarında izinliler."

"Tamam komserim."

Semih yanından uzaklaşırken, Yusuf göz ucuyla bakıp yanında bitmişti.

"Yine mi eve gelmeyeceksin?"

Başını önünde duran dosya yığınından kaldırmadan cevap verdi.

"Geç geleceğim sen çıkabilirsin."

"Bu geç gelişlerinin şartımı kabul etmenle bir alakası var mı?"

Gözlerini devirip kaşlarını çatarak başını kaldırdı.

"Yusuf tek düşündüğün bu mu? Görmüyor musun çalışıyorum."

"Tek düşündüğüm bir an önce karım olman."

Omuzlarını düşürdü ve geriye yaslanıp yüzünü ovuşturdu. Önce kahve gözlere ardından önündeki dosyalara baktı.

"Çalışmam lazım Yusuf, çalışmam lazım."

Yusuf burnundan nefes vererek baktı çatık kaşlarla. Arkasını döndüğü gibi dışarı sürdü adımlarını. Bu bekleyiş canını sıkıyordu. İstediği hayale kavuşmaktı amacı. Hayalini kurduğu gibi, sevdiği kadınla mutlu bir aile olmak.

Soğuk sokaklarda yürüyerek ulaştı eve ve içeri girdiği gibi soluğu çocukların odasında aldı. Hepsini tek tek öptü ve aç olan karnını doyurmak için mutfağa geçti. Ocağın üzerinde akşamdan kalan yemeklere göz atıp eline geçirdiği tabağı doldurup masaya yerleşti.

Karnını doyurmuş ve vücudunu yakar gibi kemiklerini ısıtan su ile uzun bir duş almıştı. Üzerini giyerek yatağa sırtüstü uzandı. Gözleri tavanda, düşünceleri Yasmin'indeydi.
Uyku tutmayan gözleri, bedenini sevdiği kadının odasına götürmek için ayaklandı. Kendisi olmasa bile yatakta kokusu vardı. Onun yatağında onun kokusu ile uyumayı umarak vardı odaya.

İçeri girip yatağa yöneldiğinde camın yanında, elinde dosyalar ile dikilen Yasmin'i farketti.
Nedense hep cam kenarında duruyordu. Dışarıyı izlemeyi sevdiği için, olmalı diye düşündü. Küçük adımlarla arkasından yaklaşıp boynunda öptü.

Ne olduğunu anlamaya çalışırken ani bir hamle ile dönerek, gözlerini kahvenin en koyu halini almış gözlerle buluşturdu. Yusuf gülümseyerek, şaşkınlıkla bakan kadının elindeki dosyaları aldığı gibi masaya bıraktı.

"Bu günlük bu kadar yeter. Yarın izinlisin, yarında devam edersin istersen."

Elini tutup yatağa doğru çekiştirerek götürmeye başladığında, Yasmin buruk bir ifade ile tepkisiz kaldı. Sırtı yatakla buluşup Yusuf’un dudaklarını boynunda hissettiğinde, kapattı gözlerini sıkı sıkıya.



.....


Özgü'nün doğum sancıları başlayınca, Ali karısını kucakladığı gibi arabaya taşıdı ve hastanenin yolunu tuttu. Arabada sancılar içinde göz yaşı döken karısına dayanamıyor bir an önce hastaneye ulaşmaya çalışıyordu.

Hastaneye ulaşınca Özgü'yü acele ile doğuma almışlar, Ali ise hastane koridorlarını adımlayarak karısı ve bebeği için dua ediyordu.

Aradan bir kaç saat geçmişti ki, karısının ve bebeğinin iyi olduğu haberini alarak rahat bir nefes almıştı.

Odaya alınan karısının yanına giderek alnından öptü ve sıkıca sarıldı.

Bana Kalbini Açar Mısın? (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin