Kara Kedi

Bölüm 17 / Anılar

Şiddetle önerilen parçamız; Echosmith - Cool Kids

Hepinize iyiiii okumalar dilerim!

***

Tanık Koruma Programı, sizi korumak için her şeyinizi değiştirirdi. Aksanınızı, görüntünüzü, yaşadığınız yeri, ailenizi ve en önemlisi kimliğinizi. Bu 7/24 lanet bir tiyatro oynamak gibiydi. Eğer TKP’ye girerseniz bu beraberinde önemli riskleri getirirdi. Mesela, silahınızı yanınızda taşıyamazdınız. Sadece çok iyi rol yapıp birinizin sizi fark etmemesini dilerdiniz.

Ben iyi yalan söylerdim.

Birinci sorun; yalan söylemek yetmiyordu.

Bu durumda gerçekten müthiş bir oyuncu olmalıydınız, oyunculuğunuz yüzünüzdeki sivilceleri kapatan bir pudra gibi olmalıydı. Pudra fazlaysa sahte olduğu anlaşılırdı, eğer yeterince sürmezseniz gerçek teniniz görünebilirdi.

İkinci sorun; pudralarla aram hiç iyi olmamıştı.

Üçüncü sorun; Daniel bana hiç yardımcı olmayacaktı.

Dördüncü sorun; Daniel aptalın tekiydi.

Beşinci sorun; Daniel’ın kafası her an aptalca fikirler üretebilen bir fabrika gibiydi.

Sorunlar böyle uzayıp gidiyordu.

“Saçlarının uçlarını kıvırın,” diye emir verdi, CIA’in biricik stilisti Ashley. Görüşümüzü her zaman o hallederdi, yıllardır ona geldiğim için aramızda belli bir samimiyet vardı.

Gözlerimi aynadaki görüntümden kaçırdım, çünkü bu tam bir rezaletti. Onun yerine yerden tavana kadar uzanan geniş pencereleri izledim. Burası CIA’in ana binasından daha uzaktı, koridorda koşuşturup duran telaşlı insanlar yoktu. En tehlikesiz işler genelde burada halledilirdi. Bulunduğum geniş tavanlı oda, saç parfümü kokuyordu. Başımda üç tane insan dikiliyor, biri görüntüme bakarken diğer ikisi saçımı hallediyordu.

“Kahverengi bukleler sana daha uysal bir hava kattı, canım.” Ashley bir yandan konuşurken bir yandan sigara içiyordu, bu konuda Amelia’dan altta kalır bir yani yoktu. Sigara dumanından kendimi doğru düzgün göremiyordum, ayıca neredeyse bir paket içmiş kadar olmuştum.

“Sahte sarışınlardan hiç hoşlanmam,” diye söylendi Oakha, kendisi Avusturyalıydı. Garip aksanı ve onu gerçek dışı gösteren büyük gözleri vardı. “sana kahverengi yakışıyor.”

“Öyle deme, teni çok beyaz. Sarı onun rengi,” Ashley aynadan bana göz kırptı, konuşmadan önce sigarasını kül tablasına bırakmıştı, “gerçekten tanınamaz oldun, Chery.”

Saçım eski rengine döndürülmüştü. Tanrım, sarı saçlarımı kaybetmiştim. Saçlarım en son 7 yıl önce kahverengiydi, bu yüzden bu görüntüye bakmak garip hissettiriyordu. Ayrıca saçlarım kesilmişti. Yere dökülen saç tutamlarımın acısını hala yüreğimde hissediyordum. Bunların hepsi o aptalın başının altından çıkmıştı.

Saçıma atılan son bukleler de tamamlanırken Ashley bir sigara daha yaktı, “sana çiçekli elbiselerden oluşan bir dolap ayarladık.”

Gözlerimi devirdim, “ne kadar iyi.”

“Havaya girmeye çalış, canım,” dedi Ashley omzumu dürtükleyerek. “sana yardımcı olmak için Kelsey Teyzemi getirebilirim, tam bir ev hanımı.”

Ash’in sözleri karşısında omuz silktim, ona cevap vermek yerine önümde duran dosyayı almıştım. Bu yeni hayatımızın bilgilerini içeriyordu. Saydam kapağı çevirdim ve yazılanları tekrar gözden geçirdim. Cassandra Brown ve James Brown çiftiydik. İsimlerimiz bile sahtelik kokuyordu. Hiç çocuğumuz yoktu, dört ay önce evlenmiş ve balayından yeni dönmüştük. Cassandra Brown editörlük yapıyordu, James Brown da internetten kitap satımı gerçekleştiren bir sitenin sahibiydi. Böylece işe gitmesi için evden dışarı çıkması gerekmeyecekti.