Bölüm 12 / Kostüm

2K 210 84
                                    

Uzun süredir multimedya yüklemiyordum. TcMuratAkyıldız'ın hatırlatmasıyla yükledim! Şarkı benim için çok özel, kendi kendime bu şarkıyla okudum, bölümü cidden güzelleştiriyor. Ed Sheeran - I'm a mess. Dinlemelisiniz. Ayrıca, multimedyada Daniel var. Herkes görünüşünü merak ediyor, ama ismini aldığı filmdeki ( Know You See Me) karekteri canlandıran oyuncu ile aynı. Filmi izleyenler Daniel'ı zaten biliyordu.

Bu bölüm, kitap çıkarmam konusunda beni destekleyen ve beni koluna takıp tüm yayın evlerini dolaştıracağını söyleyen Çilenay'a gidiyoor. 

 iyi okumalaar!

“Düzensiz beslenme. Uykusuzluk. Üzerine yaşanan ağır stres bindiğinde vücut böyle bir tepki vermiş.”

Yattığım yerde ellerim göbeğimin üstünde duruyordu. Yastığım hiç rahat değildi ama bir şeyleri şikâyet etmeye alışık olmadığım için bunu dile getirmedim. Bunun yerine beyaz odanın beyaz duvarlarındaki beyaz saatin akrep ve yelkovanını incelemeye başladım. Saniyeleri sayıyordum.

“Teşekkürler doktor,” dedi Amelia. Adam bana bakıp gülümsedi, aynı şekilde kibarca karşılık verdim.

Doktor çıkıp gittiğinde garip bir sessizlik oluştu. Sonra Amelia bana döndü, “Nasıl hissediyorsun?”

“Çok iyi,” diye cevapladım sıkılarak. Vücudumun hiçbir yerine ağrı hissetmiyordum, doktorun verdiği serum işe yaramıştı. Tek ağrıyan yerim vardı, kalbim.

“Biraz dinlensen iyi olur,” dediğinde kaşlarımı çattım. Burada daha fazla kalmak kesinlikle düşünmeyeceğim bir fikirdi.

“Burada biraz daha kalırsam hastalanacağım,” dedim boğazımı temizleyerek. Amelia inatçı görünüyordu ama vazgeçmedim. “Hastaneleri sevmem. Beni hasta ediyorlar.”

Gözlerini devirdi ve son kez beni süzdü. “Oradan oraya koşuşturman iyi bir fikir değildi.”

Aklıma yaşanan şeylerin görüntüleri dolunca göğsümün üzerine bir ağırlık oturdu sanki. Ama söylediği şeyleri düşünmeyecektim, tekrar tartmayacaktım, hatırlamayacaktım. Unutacaktım. Olmamış gibi de davranabilirdim, değil mi?

“Daniel’ı bulmaya gitmiştim sadece,” diye mırıldandım, “programda kalsın diye.”

“Şu an hastanede,” dediğinde şaşırmıştım ama belli etmedim. “Seni buraya o getirdi, tartıştığınızı falan söyledi.”

“Çoktan gitmiştir,” diye sesli bir şekilde avuttum kendimi. “Ayrıca bu saatten sonra programda kalmak isteyeceğini sanmıyorum.”

Kapı, benim söylediğime cevap olacak şekilde açıldı. Amelia’nın arkasından az çok Daniel’ın saçlarını seçebildiğimde sanki kaybolabilirmişim gibi alta kaykıldım.

“O iyi mi?” dedi Daniel Amelia’a dönerek.

“Kendisi uyanık,” dedi Amelia tane tane, “neden ona sormuyorsun?”

Amelia bana veda edip odayı terk etti, yapması gereken birçok iş olduğunu söylemişti. Ben de bu nefes alan kalp kırıcıyla kaldığım için lanet ediyordum.

Gözlerimiz buluştuğunda gerçekten duygusuz bakıyordum. O da umursamaz davranıyordu. “Eğer yorgun hissediyorsan kendi başımın çaresine bakabilirim.”

İçimden kendi başının çaresine baktığında neler oluyor, biliyoruz desem de dışımdan, “bir şeyim yok,” demiştim.

Daha fazla böyle beklemenin bir anlamı olmadığı için kalktım ve kenarda duran telefonumu cebime koydum. Ayağa kalktığımda bir ağrı duymayı bekledim, ama bir şeyim yoktu.

Kara KediHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin