Cemre 4. Bölüm

2.1K 81 17
                                    

Sabah alarmın sesiyle sinirle uyandım. Yataktan çıkıp lavaboya gidip rutin işlerimi halledip üstümü değiştirdim.
Saçlarım düz olduğu için sadece taradım. Parlatıcı rujumu dudağıma sürüp odamdan çıkıp annemin bana hazırladığı tostu alıp evden çıktım. Kulaklığımı telefona takıp rastgele bir şarkı açıp dinledim. Hem tostumu yiyor hem de okula doğru yürüyordum. Okul bizim evden 15 dk mesafede olduğu için yürüyerek gitmek istiyordum. Yürümek bana iyi geliyordu.

Okulun bahçesindeki bankta oturmuş telefonumla uğraşıyordum. Ve maalesef ki kendimi hiç iyi hissetmiyordum neden mi? Canımdan öte bildiğim arkadaşım hatta kardeşim bana ihanet etmişti. Herkes yapardı ama Cemre hayatta bana bunu yapmaz derdim. Bu devirde büyük konuşmamak lazımmış. En büyük kazığı ondan yemiştim. Artık ağlayıp üzülmüyordum bile. Dünya artık acımasız bir yerdi ve benim de acımasız olmam lazımdı.

Cemreyi hiç affetmeyecektim herkesten daha çok güvendiğim insan oydu! Neden bana yalan söyledi ki?! Eceyle konuşmasına izin mi vermiyecektim! Ben öyle bir insan değildim. Kiminle konuşmak istiyorsa onunla konuşabilirdi. Ben onunla düşmanım diye o da olmak zorunda değildi sonuçta. Demek ki beni hiç tanımamış..

Yanıma biri oturunca başımı çevirip Edayı görmemle yüzüme bir gülümseme yerleştirip Edaya sarıldım. Ondan ayrılıp derin bir nefes verip;

"Hoş geldin Eda."

"Hoş buldum."

"Sınıfını öğrendin mi?"

"Yok birazdan müdürün odasına gideceğim."

"Hadi beraber gidelim."

Eda başını salladığında beraber ayağa kalktık. Konuşarak yavaş adımlarla müdürün odasına gitmeye başladık. Eda derin bir nefes verip gülümseyerek bana baktı.

" Dün ki olaydan sonra iyi misin? Aklım dün sendeydi."

demesi ile durdum gözlerimi etraftan çekip Eda'ya baktım.

"İyiyim! Kimse benim umrumda bile değil artık! Kimseye haddinden fazla değer vermeyeceğim. Verince ne olduğunu görüyoruz."

Eda gülümseyip başını salladı. Beraber yine yavaş adımlarla Okula doğru yürüdük. Müdürün odasının kapısında gelip durduk. Eda bana bakıp;

" Sen gelmeyecek misin?"

Dedi. Başımı hayır anlamında salladım. Zaten Yasin müdür beni hiç sevmiyordu. Adam bildiğiniz bana kafayı takmıştı ya. Kafayı takma sebebi de okulda beş tane kızı dövdüm ve ailesi okula gelip şikayetçi oldular. O günden bugüne kadar Yasin müdür benden nefret ediyor gördüğü her yerde de beni azarlıyor ya da ceza veriyor.

Eda başını sallayıp,

" O zaman sen bekle ben sınıfı mı öğrenip geliyorum."

demesi ile başımı salladım. Eda kapıyı tıklayıp bekledi. Yasin müdür 'gel' diyince Eda bana bakıp gülümseyip kapıyı açıp içeri girdi.

Derin bir nefes alıp Eda'yı beklemeye başladım iki dakka aradan geçti. Kapı açılınca Eda kapıyı kapatıp yanıma geldi ve gülümsedi.
Kaşlarımı çatmış söylemesini bekledim hangi sınıftaydı acaba?

"12/A"

Demesiyle gülümseyip el çırptım.

"Yaşasın bizim sınıftasın!"

"Gerçekten mi? Çok sevindim hadi sınıfa gidelim."

Başımı salladım Edayla beraber sınıfa doğru gittik.

CELLAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin