Bende de kalp var, içinde papatya seven bir kadın var. 31.Bölüm

1.2K 86 882
                                    

Ara yorumları unutmayın♥

Multi medyada Buray bu arada kendisi en çok sevdiğim sanatçı. Onun çok güzel bir şarkısı var "Deli Divane" onu açıp okursanız çok sevinirim. Evet kahveleriniz de hazırsa buyurun efendim herkese keyifli okumalar.🥰

Bekle deseydin, gelmeyeceğini bilsem bile beklerdim.

Özdemir asaf

Cemre'nin ağzından...

Gecenin kulaklarıma dolan sessizliği ve sonbaharın her yana serpiştirdiği yapraklar. Damağımda şekersiz kahvemin köpüğü. Adın hafızama dokunduğunda anımsıyorum birbirimize ne kadar geç kaldığımızı.
Hangi cümlenin sonuna konsa, anlam bulamayan noktalar gibiyiz. Üçü bir araya geldiğinde bile hikâyeyi sonsuz kılanlardan olamayan. Az önce şehrimizi ıslatan yağmurun çatılardan düşen damlaları gibi melodik döküyorum yüreğimi.
Sokağın sessizliğini bozan damla sesleri ve kirpiklerimden sıra sıra süzülen yaşlarım.

Belki şimdi bir rüzgar eser, kokun kalbime siner ve ben seni hep en derinimde saklarım.. Başladığım yerdeyim. Seni yaşadığım yerde. Asla terk edemediğim sen şehrinde.
Gözlerinin kıyısında biraz seni yudumlarken arada sırada atıştırıyorum dudaklarını. Tadının damağıma takıldığı yerdeyim.
Asla kalkamadığım o satırlarda sürünüyorum hala. Beklemek değil niyetim. Gidesim gelmiyor.
Seni yeniden yaşamak, bu filmi başa sarıp her kelimesini kazımak aklıma tatmin ediyor ruhumu.

Git gide bencilleşiyor kalbim.
Seni değil de seni sevmekte kalmış gibiyim. En güzel plağım gramofon da bir şeyler mırıldanırken seni karalamak harflerime şenlik getiriyor.
Bazı zamanlar unutmamak için kalkıyor kalemim şaha. Eskilerle yeniliyorum içimdeki seni.
Ruhum bedenine ömürlük yatılıymış meğer. Sanırım ki en güzel misafirliği yaşadı. Pelesenk oldu satırlarıma kelime fakat eminim, ruhun da gidesi gelmiyor..Ben senin en çok sesini sevdim.

Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi. Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren. Bana her zaman dost, her zaman sevgili. Ben senin en çok ellerini sevdim; bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak. Nice güzellikler gördüm yeryüzünde en güzeli bir sabah ellerinle uyanmak. Ben senin en çok gözlerini sevdim; kah çocukça siyah, kah inadına mavi. Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar. Hiçbiri gözlerin kadar anlamlı değil.
Ben senin en çok gülüşünü sevdim;

Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran unutturur bana birden acıları, güçlükleri. Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman.
Ben senin en çok kalbini sevdim; merhametini, zalime direnişini haksızlıklar, zorbalıklar karşısında vahşi ve mağrur bir kaplan kesilişini. Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni sadece sevdim..

Sevdim sevmesine de, ben seni severken sen ise arkamdan oyun oynayıp benden intikam alma peşindeydin. Şimdi elini vicdanına koyda söyle ben seni nasıl affedeyim? Bana yaşattığın o kadar şeyi nasıl unutup da senin bana uzattığın elini sımsıkı tutabilirim, nasıl eskisi gibi sana kalbimi teslim edecek kadar güveneyim? sen söyle bana söyle de bende öyle yapayım.

Ben sana hep hayal kırıklığıyla bakarken sen şuan o gözlerle bakıyorsun bana. Belki bu dünyada en son isteyeceğim şey seni hayal kırıklığına uğratmak, ama sen de hak etmiştin bunu. Özür dilerim ama bunu sen yaptın, şimdi bana o gözlerle bakmamalısın. Cellat yüzündeki hiçbir mimiğini oynatmadan sadece yaptığım bu hareketle kaşlarını havaya kaldırdı.

CELLAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin