"Taehyung nerede? "
Kahvaltı masasına çatılan kaşlarımla oturduğumda diğerlerine baktım. Boş bir yatakta uyanmak nedenini bilmediğim bir şekilde beni sinirlendirmişti.
"Bu gece yer altında önemli bir dövüş olacak. Geceye kadar onu göremeyeceksin sanırım. "
Kaşlarımı hafifçe havaya kaldırdım. Aklıma dolan fikirler dudaklarımın yukarı kıvrılmasına neden olmuştu. Taehyung'un beni götürmemekte ısrar ettiği yer altına ben de gidebilir miydim ki?
"Jungkook yapmayacaksın değil mi?" diyen Jimin'e bakıp sırıttım.
"Nasıl olacak bilmiyorum ama ineceğim. Sonrasında edeceğimiz kavga umrumda bile değil."
Dediklerim herkesin sinirle bana bakmasına neden olurken, onları umursamadan geriye yaslandım ve sırıttım. Sadece birkaç saat durup etrafı keşfedecektim. Taehyung beni görmeyecekti bile.
"Taehyung'un seni gebertmesine bu kadar meraklısın yani? " dedi Yoongi meyve suyunu içerken. "Biliyorsun ki bunu gerçekten yapar. "
Omuz silktim. "Sürekli onun dediklerini yapacak değilim. Hayatımı Taehyung'un kurallarına göre yaşamayacağım. Madem ondan gidemiyorum, o zaman bunlara göz yumacak. "
Yoongi gözlerini devirdiğinde sandalyeden kalkıp balkona çıktım. Dirseklerimi demire yaslayıp derin nefesler almaya çalışırken sakinleşmeye çalışıyordum.
Hiçkimse Jungkook'tan haz etmiyordu. Sadece aralarında saygı vardı. Ama yine de birbirlerine güvendikleri için pek gizli şeyleri yoktu. Tamamen değişik bir ilişki içerisindeydi herkes.
Diğer yandan Jungkook'un ne yapıp da bu kadar nefreti topladığını merak ediyordum. Neden Taehyung'la birbirlerine aşık olmadıklarını merak ediyordum. Hatta en merak ettiğim soru buydu çünkü ikisi yıllardır birliktelerdi.
"Kahveni içmeyince gün boyu baş ağrısı çekiyorsun. Al hadi. "
Jimin'in uzattığı bardağı alırken ona baktım. Fakat o beni umursamadan manzarayı izlemeye başlamıştı. Omuz silkip kahvemden içmeye başladım.
"Taehyung ve sen. " dedi başını bana çevirip. "Değişiyorsunuz."
Bakışlarımı ona çevirip "Nasıl yani? " diye sorduğumda gülümsedi. "Birkaç ay öncesine kadar birbirinizi umursamazdınız. Fakat son bir haftadır sürekli birbirinizi soruyorsunuz, gözleriniz birbirinizi arıyor. Kavga ettiğinizi de görmedim neredeyse. İlişkiniz ilerliyor. "
Jimin'in gülümsemesine eşlik ederken bakışlarımı sahile çevirdim. Önce ki yaşamlarını, ilişkilerini merak ediyordum. Bana detaylıca anlatılmıştı ama o anlara şahit olmadan asla tam olarak bilemeyecektim.
Olduğum konumdan memnun değildim. Başka biri gibi davranmak zor değildi benim için ama rahatsız ediciydi. Herkesi aptal yerine koymuşum gibi hissediyordum. İnsanları kandırmak hoş değildi.
Diğer yandan Taehyung'u elimizde oyuncak etmiştik.
Ona gerçekleri anlatmak istiyordum fakat kardeşim önüme engel koyuyordu. Eğer mecbur kalmasam bu işe asla girişmezdim zaten ama yine de bu beni haklı çıkarmazdı. Onları sevmiştim ama eğer gerçekleri öğrenirlerse onlar için bitecektim.
"Yer altına inme Jungkook. " dedi Jimin ciddiyetle. Konuşmak istediği asıl konu buydu. "Taehyung seni görmese bile, orada olduğun onun kulağına gidecek. Burada ve yer altında Taehyung'un her şeyden haberi olur. Şu sıralar ilişkiniz iyiye gidiyorken bunu değerlendir. Ama eğer sen oraya inersen her şey daha da berbatlaşacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
liar | taegguk {düzenlendi!}
Ficção Adolescenteseni insanlara öyle güzel anlattım ki, kimse gelip 'o seni sevmiyor' diyemedi.