Taehyung ile el ele tutuşmuş bir şekilde koşarken ağzıma gelen tüm lafları bağırarak söylüyordum.
Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu ve zorlukla nefes alıyordum. Taehyung elimi tutmuş olmasa çoktan peşimizde ki adamlara teslim olur ve beni gebertmelerini bekliyor olurdum heralde.
"Taehyung çok yoruldum. " dedim ağlamaklı sesimle ve başımı kısa bir an arkaya çevirdim. Ellerinde ki sopalarla bize yaklaşan adamlar korkumu daha da çoğaltıyordu.
"Sakın bırakma kendini. " dedi fakat kendisi de bitik bir durumdaydı. Yaklaşık yarım saattir koşuyorduk.
Bugün Taehyung ile dışarı çıkmak ve biraz dolaşmak istemiştik. Dışarıda kahvaltımızı yapıp biraz dolaşmıştık. Her şey güzel giderken Taehyung ile bu adamlara rastlamıştık ve şuan da da bu durumdaydık işte.
"Sen ne yaptın bu adamlara? Tanrım hayatım boyunca duymadığım küfürleri bunlardan öğrendim resmen! "
Taehyung durdurduğu taksinin kapısını açtığında hızla oturdum ve Taehyung da yanımda ki yerini aldığı gibi taksiciye gaza basmasını söylemişti. Başımı geriye atıp nefes almaya çalıştım fakat içime çektiğim her nefeste kalbim sıkışıyordu.
"Babalarını öldürmüştüm. "
Aniden dediği şey taksicinin ve benim ona dehşetle bakmamı sağlarken, Taehyung adamın kafasını tutup yola çevirmişti. Taksici zikzak çizen arabayı kontrol altına alsa da direksiyonu tutan ellerinin deli gibi titrediğini görebiliyordum.
"Koskaca şehirde buldunuz birbirinizi ne güzel. " dedim gözlerimi devirerek.
Taehyung sinirle bana dönüp "Gebertecektim hepsini işte. Silah kullanmama izin vermedin ki. " dediğinde omuz silktim. Kalabalık bir yerde cinayet işlemesine elbette izin vermeyecektim.
"A-abi bana bir şey yapmayacaksınız değil mi? Karım hamile benim ne olur bana dokunmayın. "
Taksici aniden hüngür hüngür ağlamaya başladığında şaşkınlıkla ona çevirdim bakışlarımı. Onu rahatlatmak istiyordum fakat ağzımı bile açamıyordum ki!
Taehyung silahını çıkartıp ona doğru doğrulttuğun da adamın ağlaması şiddetlenmişti. Deli gibi ağlıyor ve titriyordu.
"Zırlamayı kes ve sürmeye devam et."
Kaşlarımı çatıp Taehyung'a döndüm. "Ne kaba bir şeysin sen ya. " dedikten sonra taksiciye döndüm. "Merak etme seni öldürmeyecek, sadece bizi istediğimiz yere götür yeter. "
Adam biraz sakinleştiği sırada Taehyung "Yoo " dedi. "Canım isterse sıkarım, o yüzden akıllı ol. "
Ağzımı açtığım sırada Taehyung silahı bana doğrultmuştu. "Sus yoksa seni de vururum."
Dudaklarında ki gülüşten ve gözlerinde ki ifadeden eğlendiğini anladığımda gözlerimi devirerek başımı cama çevirdim.
"Aman be ne halin varsa gör. " dedim ve gözlerimi yumdum. "Rahatsız etme yoksa bende seni tırnaklarım. "
Taehyung korkmuş gibi sesler çıkardığında hafifçe güldüm. Yumduğum gözlerimi açıp başımı Taehyung'a çevirdim. Bacaklarını genişçe açmış ve silahı tutan elini kasıklarının üzerine yerleştirmişti. Bakışları yolda ve taksici arasında gidip geliyordu.
"Şey siz sevgilisi misiniz? "
Taksicinin titreyen sesine dudak büzdüm. Bizden deli gibi korkuyordu ve şuan kafasında onu öldüreceğimizi, evinde onu bekleyen hamile karısının tek başına kaldığında ne yapacağını düşündüğünden emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
liar | taegguk {düzenlendi!}
Ficção Adolescenteseni insanlara öyle güzel anlattım ki, kimse gelip 'o seni sevmiyor' diyemedi.