18| Benden gitmene izin vermem

10.5K 989 605
                                    

Taehyung ile sessizce yan yana otururken ikimiz de nehiri izliyorduk.

Yaklaşık yarım saattir yaptığımız tek şey buydu. Buraya konuşmak için gelmiştik fakat ikimizin de konuyu açmaya niyeti yoktu. Açıkçası işime geliyordu çünkü konuşmanın hoş bir şekilde tamamlanmayacağı belliydi.

Yarım saattir Taehyung'a bakmamak için verdiğim savaşı siktir edip bakışlarımı yüzüne çevirdim. Delicesine özlediğim beden tüm kusursuzluğuyla yanımda otururken titrek bir nefes aldım.

Her dakika öpmek ve sevmek istediğim sevgilimin artık bir yabancıya dönüşmesi nefesimi kesiyordu.

Ben bu acıya nasıl dayanacaktım?

Taehyung derin bir nefes aldığında, ona bakmamak için kendimle verdiğim savaşı siktir ettim ve bakışlarımı yüzüne çevirdim.

Kim Taehyung kusursuzdu.

Üzerimde ki etkisinden deli gibi korkuyordum. Tek bir bakışı nefesimi kesebilirdi. Tek bir kelimesi öldürürdü beni.

"Jungkook'u yurt dışına yolladım. Bir daha buraya gelmeye cesaret bile edemeyecek. Sana da ulaşamayacak."

Dudaklarımı biribirine bastırıp bakışlarımı nehire çevirdim. "Üzülmüş olmalısın." diye mırıldandığımda bakışlarını bana çevirdi ve bir müddet sessiz kaldı.

Beni izliyor oluşu bile kalbimi sıkıştırıyordu.

Bu adam bende bu kadar derinken, nasıl ondan uzak duracaktım? Omuzlarıma bıraktığı ağırlığı nasıl taşıyacaktım?

"Onunla mutlu olmadığımı biliyorsun." dediğinde sinirle güldüm.

"Onu öperken öyle gözükmüyordun ama."

Başımı ona doğru çevirdiğimde direkt gözleriyle karşılaşmak irkilmemi sağlamıştı. Yoğun ve hayranlıkla bakan bakışlarından kaçmak istesem de yapmadım. Gözlerinden kaçmak sadece kendime eziyet olurdu.

Taehyung elini kaldırıp yanağıma doğru uzatırken nefesimi tuttum. Elinin yanağıma yerleşmesi için içimden dualar ederken, Taehyung duraksadı. İlk başta yüzünü buruşturdu ve elini yumruk yaptı, ardından acı çeker gibi bağırdı uçuruma doğru.

"Sana dokunamıyorum bile. Sikeyim sikeyim sikeyim. "

Taehyung elleriyle başına vururken titrek bir nefes aldım. Bana dokunamıyordu çünkü yüzü yoktu işte. O aptal sevgilisini öpmüştü, ona dokunmuştu. Bana elbette dokunamayacaktı.

"Jeongguk özür dilerim. "

Taehyung kızarmış gözlerini bana çevirdiğinde, gözlerim anında dolmuştu. Kirpiklerinin sayısına kadar ezberlediğim bu adamın tek gözyaşına canımı teslim ederdim ben.

Ama kolayca affedilemeyen şeyler vardı işte.

"Amacım seni pişman etmekti fakat bundan ben daha çok yara aldım. Akıttığın her gözyaşı için nefret ettim kendimden, bana acıyla baktığın her an tiksindim kendimden. Ama vazgeçemedim. Sonumuzun bu olacağını bile bile devam ettim. Özür dilerim Jeongguk. "

Gözyaşlarım yanaklarımı ıslatmaya başladığı an bakışlarımı uçuruma çevirdim.

"Ayna karşısında kendime 'güçlü görünmek zorundasın' derken ağlıyordum Taehyung. Neden beni bu kadar güçsüzleştirdin? "

Taehyung sessiz kaldığında başımı eğdim ve kucağımda birleştirdiğim ellerimle oynamaya başladım. Sessiz kalışı bitiriyordu her şeyi aslında.

"Biz bunu halledebilirdik Taehyung. Eğer sen isteseydin her şeyin üstesinden gelebilirdik. Kırdığım kalbini de onarırdım, hatalarımı da affettirirdim. Yeter ki isteseydin Taehyung. "

liar | taegguk {düzenlendi!}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin