Birkaç gündür Taehyung ile aramız kötüydü.
Size dediğim gibi bizim kavgasız durmamız imkansızdı fakat o güzel günden sonra aramızın bu kadar çabuk bozulacağını düşünmemiştim.
O gün eve geldikten sonra Taehyung yeraltına ineceğini söylemiş ve bunun üzerine bende gitmek istediğimi söylemiştim. Böylece uzun bir süre kavga etmiştik ve kavgamız onun evden sinirle çıkmasıyla sona ermişti.
Dünyanın en dengesiz çifti ödülüne aday gösterilmemiz gerekiyordu.
"Taehyung gelmedi mi? " dedim kahvemden bir yudum alırken.
Tek başıma uyuyamıyordum ve dün gece Taehyung olmadığı için uyuyamamıştım. Benim ona her anlamda ihtiyacım vardı.
"Balkonda sigarasını içiyor. " dedi Yoongi ters bakışlarını üzerimde gezdirirken. Onu umursamamaya çalışıp koltuğa oturdum. Hepsi ters ters bana bakıyordu ve bu beni geriyordu.
"Bana böyle bakmayı kesin. Arkasında durduğunuz biricik arkadaşınız da en az benim kadar hatalı. "
Sinirle gözlerimi devirip bacaklarımı kendime çektim ve koltukta küçülebildiğim kadar küçüldüm. Bu evde ki herkes bana karşıydı ve ben tek başıma onlarla nasıl mücadele edeceğimi bilmiyordum.
Taehyung salona girdiğinde bakışlarımı ona çevirdim. O benim aksime mutlu gibiydi. Yüzü her zaman ki gibi canlı, kıyafetleri düzgün ve özenliydi. Halime gülmek istesem de kendimi tuttum. Cidden acınasıydım.
Gözlerim uykusuzdu, mutsuz ve sinirli olduğum için yüzüm asıktı ve üzerimde pembe pijamalarım vardı.
"Ne kadar da birbirine benzeyen bir çift." dedi Namjoon alayla. Benim düşüncelerimi dile getiriyordu. "Bayılıyorum aranızda ki bu uyuma. "
Taehyung sırıtarak yanıma oturduğunda ona dönmedim. Üzerimde gezinen bakışlara karşılık vermek istesem de kendimi tuttum. Hatasını telafi edene kadar yüzüne bakmayacaktım.
"Kahvaltını yaptın mı? " diye sorduğunda başımı salladım ilgisiz bir şekilde.
Taehyung derin bir nefes aldığında ellerimi bacaklarıma doladım ve sağ yanağımı dizlerime yaslayıp ona baktım. Kendime hatırlatıp durduğum kurallar Taehyung'un karşısında hiçbir halta yaramıyordu.
"Gece uyumamışsın. " dedi eli yanağımı okşarken. Gözlerimi yumup dokunuşlarını hissetmeye başladım.
"Yoktun çünkü. " diye mırıldandım sadece.
Gözlerimi açtığımda yüzünde yer edinmiş tebessüme takıldı bakışlarım. Her şey bir yana, gülüşü çok güzeldi.
"O zaman görevimi yerine getirmeli ve seni uyutmalıyım. "
Taehyung ayağa kalkıp beni kucağına aldığında kollarımı boynuna doladım ve yorgun bir şekilde kıkırdadım. Başım yerini biliyormuş gibi anında boynuna gömülürken gözlerimi yunmuştum tekrardan. Kokusu beni mayıştırıyordu.
Odaya girdiğimizde kapıyı ayağıyla kapatmış ve kilitlemişti. Ardından bedenimi nazikçe yatağa bırakmış ve anında yanımda ki yerini almıştı. Hafifçe gülümseyerek ona doğru döndüm.
"Ben uyuduktan sonra gidecek misin?" diye sorduğumda başını hafifçe sağa sola salladı.
"Sen uyanana kadar yanında duracağım."
Bakışlarım yüzünün her bir noktasında gezinirken tekrar gülümsedim. "Ben uyanana kadar ne yapacaksın ki? " diye sordum.
"Bilmem." dedi yüzünde ki büyük gülümsemesiyle. "Biraz kirpiklerini sayarım, biraz yüzünün her noktasını öperim, biraz da seni izlerim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
liar | taegguk {düzenlendi!}
Roman pour Adolescentsseni insanlara öyle güzel anlattım ki, kimse gelip 'o seni sevmiyor' diyemedi.