8. BÖLÜM

14K 677 84
                                    




2 günde 2 bölüm hani bana alkış?

Artık sık sık bölüm atmayı planlıyorum. İnşallah'ta öyle olur.
Bu bölüm  fazasıyla ters köşe olacaksınız benden söylemesi 😉
Neyse umarım beğenirsiniz bölümü ve bol bol yorum ve yıldız atarsınız😍




İyi okumalar

Her şeyden bir haber olan Nazenin, sevinçten neredeyse seke seke yürüyerek geldiği evin kapısındaydı.
Ama nedeni bilinmez bir şekilde sıcaklık basmıştı bedenine. Sıcak havadandır diye düşünüp aldırmadı. Parmağını uzatarak kapının ziline bastı.
Bir kaç saniye sonra kapıyı açan Lamia oldu.

"Hoşgeldin"
Dedi gülümseyerek.
"Hoşbulduk" dedi o da aynı gülümsemeyle.
Aynı yerde hala dikildiğini görünce,
"Hadi, geçsene."
Dedi.
"Aslında halamdan sadece anahtarı alıp gitsem iyi olur. Kendimi pek iyi hissetmiyorum"

Gerçekten de iyi sayılmazdı. Kendisi de ona ne olduğunu anlamış değildi. Vücudunun ısısı aşırı yükselmiş ve nefesi hızlanmıştı.
Lamia onu kolundan çekip içeri aldı.
"Gel bakayım sen. Öyle kolay kolay kaçamazsın"
Dedi kızgın çıkartmaya çalıştığı sesiyle.
Nazenin onun bu haline gülerek karşılık verdi. Ayakkabısını çıkarıp bir kenara koydu. Ceketini de astıktan sonra Lamia'yla oturma odasına geçtiler.

İçeri girdiğinde halası, Ayşe teyzesi ve gelini oturuyorlardı. Ha bir küçük yağız.
Onu görünce içine dolan sevgi akımıyla yüzünde tatlı bir gülümseme oluştu.

Bugün ne çok gülümsemişti yahu! Ama ne yapsın engel olamıyordu işte. Bugüne kadar hayatın cefasını çekmişti. Bugün mutluydu çok muydu?
Acısını çıkarırcasına gülümseyecek, mutlu olacaktı işte! Şimdi ki gibi.

Nazenin, saf kalbi sayesinde kendini öyle kaptırmıştı ki bir kaç güzel olaya, kötülük artık hiç uğramayacak sanıyordu. Ne kadar da yanılıyordu zavallı Nazenin. Bilmiyordu ki hayatını cehenneme çevirecek kıvılcım ateşini bu eve girerek harladığını.

Onu gören Ayşe hanımın gözleri parlarken elindeki pasta tabağını bırakıp ayağa kalktı.
"Aa benim güzel kızım mı gelmiş! Hoş gelmiş Ayşe teyzesine."
Sımsıkı sarıldığında Nazenin'de sarıldı onun toplu bedenine. Bu kadının böylesine iyi olması hem mutlu ediyordu onu, hem de garipsetiyordu.
Normaldi tabi böyle garipsemesi. Hayatındaki çoğu insan bu kadar iyi olmamıştı ona karşı. Alışık değildi bu kadar sevilmeye.

"Hoşbulduk, Ayşe teyze" deyip ellerini öptü kadının. Geliniyle de selamlaştıktan sonra halasının yanına oturdu.

Birlikte edilen sıcak sohpete katılan Nazenin ara sıra tatlı bebekle de ilgileniyordu.

"Kızım senin tenine noldu böyle!"
Ayşe teyzesinin endişeli sesine kadar genç kız hiç bir şeyin farkından değildi henüz.
"Aa! Kızım ne oldu sana böyle!" Diyen halasıyla da iyice korkmaya başladı.
"Ne oldu ki?"
"Teninde bir sürü kırmızı noktalar çıkmış!" Dedi Lamia dehşetle.

Nazenin, ellerini uzatıp baktığında korkuyla gözleri irileşti.
Bu da ne böyle?!
Bir sürü kıpkırmızı iri noktalarla doluydu teni.
"Bu ne hala?"
Diye sordu titreyen sesiyle. Gözleri dolmuştu.

"Bilmiyorum ki kuzum"
"Kalk kızım bir ıslatalım, belki bir işe yarar.
Ayşe teyzesi onu banyoya sokup her yerini suyla ıslattı. Sımsıkı yaptığı at kuyruğunu da açtı. Ama bu yöntemin bir işe yaramadığını görünce aklına bir fikir geldi.
"Koş kızım telefonumu getir"
Diye seslendi kızı Lamia'ya.
Telefonu getirdiğinde eline alıp oğlunu aradı.

YARALI MELEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin