8: "Dün beni öptüğün için mi yoksa sabahları karısının göğsünde uyanan bir adam olup, beni öptüğün için mi?"
●
VALLAHI YORUM ISTIYORUM
Dün geceki yediğim boku nasıl temizleyeceğim hakkında en ufak bir fikrimin olmadığı sabaha uyandığımda, Soobin'in yanında, yatakta hemen solundaydım. Pembe geceliğinin içindeki bembeyaz teni, odaya vuran ışıkla parıldarken aklımdaki tek şey, Jeongguk'un teninin onunkinden bile daha beyaz olduğuydu.
Yatakta kıpırdandım ve bu balayı meselesinin ortasında, Jeongguk'u tutup öpmemin gerçekliğini bir süre sorguladım. Gerçekten onu öpmüş müydüm? Gerçekten dün gece bu yaşanmış mıydı yoksa sadece siktiğimin bir rüyası olabilir miydi? Dün içmiş miydim? Hayal görmüş olabilir miydim? Ya da herhangi bir psikolojik rahatsızlığım bunları uydurmama sebebiyet veriyor olabilir miydi? Tüm ihtimalleri göz önünde bulundurduğumda, gerçekten yapmış olmam çok uzak geliyordu çünkü Tanrı aşkına, evli bir adamdım, karşımdaki herif korumamdı ve üstüne üstlük, bir kadınla olan randevusuna bile katılmıştım yani sonuç olarak bunu yapmam için hiçbir sebep yoktu.
Jeongguk'un ne kadar düşünceli ve ince fikirli olduğunun farkındaydım ve dolayısıyla onu homofobik başlığı altında sayamıyordum. Bu yönden içim biraz rahatlasa da, sonra yine aklıma, evli olduğum ve onun biriyle birlikte olma ihtimali geliyordu. Tanrım, çıldıracaktım. Dün gece hiçbir şey dememiş, beni odaya bıraktıktan sonra iyi geceler dileyip odasına gitmişti.
İçime dolan huzursuzlukla yatağın diğer ucundaki, hala uyuyan Soobin'e baktım. Parmaklarım omzuna kaymış hafifçe onu dürtmüştü, zaten hafif olan uykusu anında yok olduğundan bana döndü ve genişçe gülümsedi. "Günaydın," derken hafif pürüzlü sesine aldırmadan bana dönmesini sağlamış ve kafamı göğsüne yaslayacak kadar yatakta kayıp beline sarılmıştım.
Bu onu şaşırtmamış gibi kollarını yavaşça bedenime sarıp elini saçlarıma geçirdi ve "Koca bir bebeksin," diye hayıflanıyormuş gibi yaptı. Saçlarımı dağıtıp, düzeltiyor; hafifçe bedenimi sallarken mırıldanıyordu. "Ne oldu?"
"Sadece sarılmak istiyorum." diye uydurdum ancak bana inanmadığına dair ufak bir ses çıkartıp kafamı kollarının arasında sıkıştırıp bırakmış, "Çabuk söyle," diye diretmişti. "Dün gece de bir gariptin, uyuyamadın da, farkındayım. Ne oldu? Jeongguk'la ilgili bir problem mi?"
Burnumu hafifçe çekip, omzumu silkince elini sırtıma kaydırıp sıvazladı ve "Hadi ama," dedi. "Biz sırdaşız. Biliyorsun."
Bunu biliyordum ama söylemek çok utanç verici olacağından yalnızca belini biraz sıkıp gözlerimi kapatmış, kapının hızlı bir şekilde çalınışıyla ise tekrar açmıştım, Soobin, "Oda servisi olmalı," diyerek geçiştirse de, birkaç kez daha çalınmasının ardından kapı ani bir şekilde açıldı. Jeongguk kulağında telefonla içeriye girip, bizi gördüğü gibi hafifçe yan dönüp gözlerini sımsıkı kapatmış, "B-bayan Kim," demişti, ilk defa kekelediğine şahit oluyordum ve çoktan yatakta doğrulmuştum. Soobin sakince ayaklandı, Jeongguk, "Babanız çok acil bir telefon görüşmesi yapmanız gerektiği konusunda beni yolladı. Defalarca aramış ama duymamışsınız ben de kapıyı çaldım ama- Üzgünüm." diye hızlı hızlı sıralayıp, telefonu hızla Soobin'e uzatmış ve çıkmak için yeltenmişti ama Soobin omzuna dokundu. Telefonu kulağına yaslayıp, "Sorun değil Jeongguk, geç otur lütfen." dedikten sonra yavaşça balkona doğru ilerlemişti ve Jeongguk da titrettiği bacağıyla dikilmeye başlamıştı.
Yataktan çıktım, hemen yanındaki dolaba ilerleyip, bir tişörü almış ve hızlıca kafamdan geçirip; "Bir sorun mu varmış?" diye sormuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
into you ¤ taekook
Fanfic'cause i'm so into you Ariana Grande-Into You'dan esinlenilmiştir. //270918