12+1

1.3K 93 64
                                    


   "Tamam." diye seslendim Chaeyoung'a doğru. "Ben hallederim." Chaeyoung yanıma gelip elini omzuma koydu ve sıktı. "Teşekkür ederim Jennie. Tam bir can kurtaransın. Sana da zahmet ola-." Gülerek sözünü kestim. "Saçmalama Chaeyoung. Lafı bile olmaz." Chaeyoung ise gülümsemiş ve Lisa'ya haber vereceğini söylemişti.

Bugün Lisa'nın dans kursu vardı. Chae'nin bir işi çıktığı için Lisa'yı çıkışta benim almamı istiyordu. Bu benim için değil zahmet büyük bir zevkti. Dans ederken kıvrılan vücudunu düşündükçe delirecek gibi oluyordum ama kendimi tutmak zorundaydım. O'nu kesinlikle ürkütmemeliydim. Yaklaşık iki haftadır bu şekilde görüşüyorduk. Çıkışta O'nu okuldan alıyordum. Çok yaklaşmıştık ama basit bir öpücükten ileriye gidemiyorduk. Benden hala çekiniyor ve korkuyordu. İşte bu yüzden O'nu ürkütmemeliydim.

Dans kursunun önüne geldiğimde direksiyonu kırarak kursun önüne yaklaştırdım arabamı. Çıkmasına yarım saat kadar bir süre vardı ama ben yine de erken gelmiştim. Belki de O'nu dans ederken izleme şerefine nail olurdum. Kim bilir?

Girdiğim dans kursu beni müzik kursunun aksine kalabalık lobisiyle karşıladı. Büyük ve kalabalıktı. Nefret ederdim böyle ortamlardan ama şu an yapacak bir şey yoktu. Neden sonra fark ettim insanlar bir yerde toplanmışlar ve tezahürat ediyorlardı. Merak bütün bedenimi ele geçirirken kalabalığı yararak ön tarafa ilerlemeye çalıştım.

Gördüğüm manzara ile irislerim büyürken ayaklarımdan başlayan bir titreme beynime kadar ulaşmıştı. Çok sonra anladım o titremenin kıskançlık duygusu olduğunu. Çünkü Lisa etrafında toplanan kalabalığın önünde dans ediyordu. Keşke sadece dans etseydi. Arka fondan gelen Ariana Grande ile yanındaki kızlarla uyum içinde dans ediyordu.

Tanrım bu kursun koreografı kimdi? Bu nasıl bir saçmalıktı? 

Öfke ve kıskançlık benliğimi yok ederken asla yapmayacağım bir şey yaptım. Sinirli sesim ile bağırdım. "Kesin şunu!" Hiddetli sesim yüzünden kalabalıkta bulunan çoğu kişi bana dönmüştü. Ama kimse bir şey yapmıyordu. Yine bağırdım. "Aptal mısınız? Kapatın şu müziği kesin şunu!"

Önceki bağırışımda sesimi duyamayan birkaç insan bana dönmüştü ve onların içinde O da vardı. Meraklı gözlerle bana bakıyordu. Sabrım sınırını aşarken O'na doğru yürümeye başlamıştım. Bu sırada da müziği kapatabilmişlerdi. Sonunda! Sinirden gözüm dönmüştü. Aynı o günkü gibi.

Yanına gelince öfkeden titreyen ellerim ince beyaz bileğini tutmuş ve sıkmıştı. Ben önde O arkamda olacak şekilde kursun çıkışına yürüyordum. Daha doğrusu ben koşar gibi yürüyor arkamdan da O'nu sürüklüyordum. Yüzüne bile bakmıyordum çünkü biliyordum baktığım anda yumuşardım.

O'nunla birlikte kurstan çıkmıştık. Diğer elimde sıkmakta olduğum arabanın anahtarını alıp kilidi açtım. Yolcu koltuğunun kapısını koparırcasına açtım ve  O'nu nazikçe(!) koltuğa oturtturdum. Önünde eğildim ve emniyet kemerini takmaya çalıştım. Ama sadece çalıştım. O kadar sinirliydim ki elim tutmuyordu. Ellerimi itip kemeri alıp kendisi taktı. Kapıyı kırarcasına kapattım ve kendi tarafıma geçtim. Kemerimi bile takma tenezzülünde bulunmadan kontağı çevirdim. Araba gürültülü bir şekilde bağırınca iki elimle direksiyonu sıkı sıkı tuttum. O kadar sıkıyordum ki eklemlerim beyazlaşmıştı.

Park ettiğim yerden çıktım ve ana yolda süratle sürmeye başladım. Hız göstergesinin çubuğu normalin üzerinde seyrederken Lisa koltuğuna iyice sinmişti. İki eliyle emniyet kemerini sıkı sıkı tutmuş dehşet dolu gözleri hız göstergesi ile yola bakıyordu. Solladığım arabalar kurşun hızıyla yanımızdan geçiyordu. Kendimi kaybetmiştim. Bir kamyonu daha sollayınca aniden frene basmış ve öndeki araca çarpmaktan son anda kurtulmuştuk. Araba sert bir şekilde durduğunda ikimiz de nefes nefese kalmıştık. Sanki saniyeler önce ateşli bir öpüşme geçirmiş gibi. Kendine gel Jennie, zamanı değil.

PIANIST |JenLisa|(yeniden düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin