Sevgilim Bir Şarkıcı!

18.Bölüm

Styles_2010'a teşekkürler!

Bu bölüm 2 sayfa. Bundan sonra bütün bölümler 2 sayfa olucak. Bölüm sınırı: 100 vote, 320 Okunucak. Bu Sınır geçince yeni bölüm gelicek! İyi Okumalar. :3 Yorum Yapmayı unutmayın. :3

Zayn’in Ağzından;

Nick’i gebertecektim! O nasıl olur da Selena’yı kıskanıp Demi ile çıkmaya başlardı? Ah tanrım, buna inanamıyorum. Selena hep benimdi ve hep de benim olacaktı. Bu hayatın kuralıydı; ben onunum, o ise benim. Ve bu kural asla ama asla bozulamazdı. Bozmak isteyenler ise, bu hayattan göçüp gideceklerdi. Tıpkı şu an Nick’e olacaklar gibi…

Selena’yı evime bıraktım ve bin bir türlü tembihlerde bulundum. Ona veya bebeğimize zarar gelmesini istemiyordum. O evde güvendeyken, Nick’in evine gittim ve kapıyı alacaklı gibi çaldım. Onu öldürecektim, ne pahasına olursa olsun o ölecekti! Çünkü söyledim, hayatın düzeni bu. Bizi çekemeyenler, ölür…

“Aç şu kapıyı!” diye bağırdım ve kapıyı yumrukladım.

“Yeter ama! Önce sevgilin ve şimdi de sen. Ne istiyorsunuz ki benden?” diye bağırdı kapıyı açınca. Onun bir şey söylemesine izin vermeden içeri itekledim ve yakalarına yapıştım. Onu öldüresiye dövmeden önce, bir şey söylemesine izin verdim.

“Selena beni seviyor, piç herif!” pis pis sırıttı. Keşke konuşmasına izin vermeseydim…

“Onun adını ağzına alma!” bağırdım ve suratına yumruğu indirdim. Ağzından tükürükle beraber kan çıktı. O kendini yerden kaldırmaya çalışırken, karnına tekme attım ve tekrar yere düşmesini sağladım. “Bir daha… Bir daha Selena veya Demi’ye dokunursan…” yüzüne yaklaştım. “Ölürsün.” Diye fısıldadım. Yüzüne tekrar bir yumruk atmak için elimi kaldırmıştım ki, biri bunu engelledi. Arkama baktığımda Demi’nin burada olduğunu gördüm. Onun burada ne işi vardı? Ah, tabii ya Nick onun sevgilisi. Gözleri yaşlı bir şekilde bize bakarken yerimden doğruldum.

“Onu neden bu hale getirdin? Onun bir suçu yok ki!” diye bağırdı ve beni itekledi. Sendeledim ama düşmedim. Hızla Nick’in yanına gidip diz çöktü. Yanaklarını elleri arasına aldı ve okşadı.

“Zayn!” bir süre sonra kapıdan birinin bağırmasıyla oraya döndüm. Selena gelmişti. Koşarak yanıma geldi ve sarıldı. Peki onun burada ne işi vardı? Ah! Demi onu da mı aramış yani? Tanrım…

“Selena buradan gitmelisin.” Dedim ama reddetti. Gözlerimi devirdim, şu an çok sinirliydim.

Demi kollarına Nick’i aldı ve onu zorla taşıyarak evden çıkartmaya başladı.

“Bu yaptığını hiç ama hiç unutmayacağım, Malik…” dedi ve kötü bakışlar attı. Bana küstüğünü biliyordum, ama bunlar onun iyiliği içindi. Ve tabii ki bizim de.

“Bu onun iyiliği içindi.” Dedim Selena’ya.

“Biliyorum aşkım, biliyorum. Demi şuan sadece biraz sinirli.” Dedi ve yüzümü okşadı. 

“Bende sinirliyim, hem de fazlasıyla.” Diye çıkıştım.

Yüzünde sinsi bir sırıtış vardı. Onu gördüğümde bende gülümsedim, elimde değildi. Çok geçmeden Selena dudaklarıma yapıştı. Bunu sinirimin yatışması için yapıyordu, biliyordum. Ama umurumda değildi, bende ona karşılık verdim. Uzun süredir onu böyle iştahlı öpmemiştim. Onu sonuna kadar hissetmek istiyordum. Ellerimi beline doladım ve daha da hızlı öpmeye başladım. Öpücüğümüz uzun ve yumuşaktı. Bir an Küçük Malik’in bile etkilendiğini düşündüm…