23.Bölüm

2.7K 139 36
                                    

Not: Bu bölüme gerçekten emek verdik. Oylarınızı ve yorumlarınızı arttırmazsanız, yeni bölümü yazmayacağım!  İyi Okumalar! :3 Styles_2010

Sınır: 400 okuncak, 20 yorum, 60 vote.

- 2 Gün Sonra -


Sabahın güneşi etrafa ışıklar saçıyordu. Tabi ben o güneş ışıklarıyla uyanmıştım.Kalktığımda aynaya kendimi gördüğümde '' keşke görmeseymişim'' dedim. Çünkü; saçlarım dağılmış, ojelerim çıkmış , göz altlarım şişmiş durumdaydı. Beni sadece annemin iyi olduğu tesellisi ayakta kalmama yetiyordu. Telefonumu açtığımda Dylan'ın 10 kere aramış olduğunu ve 5 mesaj attığını görmüştüm. Tanrım, ne zannediyor bu kendini?
Ama bugün güzel bir gün olucaktı. Yani. Buna inanıyorum,bugün güzel bir gün olmalı!
Elimi yüzümü yıkayarak alt kata indim. Anneme kocaman sarıldım ve onu öpücüklere boğdum. Gözleri fal taşı gibi olmuştu.
'' Bir sorun mu var , anne? ''
'' Hayır yok tatlım, ilk defa seni böyle gülerken görüyorum. ''
'' Seni seviyorum , annecim. ''
Ardından Grace'i kucağıma alarak kahvaltı etmiştik. Herkes gülümsüyordu. Tabiki bende gülümseme mi eksik etmiyordum. Ardından telefonumun çaldığını hissettim. Açtığımda hayatımın erkeği çıkmıştı. Zayn. Benim hayatımın erkeği.
'' Seni çok özledim, Bay Malik. ''
'' Bebeğim,annen iyi olduğundan beri benimle ilgilenmiyorsun.Bu yüzden '' Hayır '' diyemeyeceğin bir teklif yapmayı düşündüm. ''
'' Yanlış düşünmüşsün, Malik. Seni çok özledim. Söyle? ''
'' Bugün grubumuzla ödül töre'nine gideceğiz. Ve Liam ,Louis,Niall ve Harry yanında götüreceği kişiyi çoktan seçtiler bile. Senin de benimle orda olmanı istiyorum. ''
Vay canına,bu teklifi alacağımı beklemiyordum. Hayranları ilk defa beni göreceklerdi,sanırım. İlk defa Zayn'leim. Bu beni ne kadar çok tedirgin etse de bunu yapacağım,sonuçta herşey iyiydi. Annem iyileşmişti ve gitmemem için bir neden yoktu. Derin bir nefes alarak;
'' Seninle geleceğim,Malik.''
'' Harika! İşte bu duyduğum en güzel haber. Seni saat 20.00'de grubumla almaya geleceğiz.Seni seviyorum. '
'' Seni seviyorum. ''
******

Telefonu kapatırken yüzümdeki gülüşü engelleyemedim. Annem ise konuşmalarımızı dinlemiş, o da gülümsüyordu ve bunu gizlemek için ağzına peynir parçalarından attı. Masada herkes gülümserken, çayımı hızla yudumladım ve kalktım. O kadar heyecanlıydım ki, kahvaltı edecek enerjimi harcamak istemiyordum. Ayaktayken çayımı yudumlamakta oldukça zordu. Annem bu halime kıkırdıyordu. Onun yanağına bir öpücük kondurdum hızla. Grace bize bebek aksanıyla gülerken, gözlerimi onlardan alamadan yürümeye başladım ve bu yüzden duvara çarptım. Annem ve Grace buna daha çok gülerken, ben burnumun acısıyla kıvranıyordum.
“Dikkat et, Selena.” Dedi annem kahkahalarının arasından.
“Görev alındı!” diye bağırdım ve odamın kapısını kapattım. Demi’yi arayıp, alışverişe gitmemiz gerektiğini söyleyecektim. İkinci çalışta telefonu açtı.
“Hey, Selly!” 
“Hey! Nasılsın, Demi?” dedim cırlayarak. Gülmekten ağzım kulaklarıma varıyordu. Neredeyse konuşamayacaktım. 
“İyiyim, ama sen değilsin sanırım.” Kıkırdadı.
“Hem de hiç! Bugün Zayn ve grubu ödül törenine gidecek. Benimde yanında olmamı söyledi.” 
“Yani… Alışverişe!” diye bağırdı. Evet, o beni anlayan tek kişi.
Demi ile olan kısa sohbeti bitirdim ve dolabımın önüne geçtim. Alışverişe gitmek için bir şeyler giyinmeliydim. Ellerim belimde, dolap karşımda ve ben fikirsizim. İşte o an kurtarıcım olan annem içeri girdi. Kucağında Grace vardı. Bana aptalca sırıtıyordu. Ah, benim küçük meleğim. Annem ona oyuncağını verdi ve benimle göz teması kurdu. Grace’ye dönüp, yanağına bir öpücük kondurdum. O gerçekten çok tatlı, tıpkı Zayn gibi. 
“Bu kadar heyecanlanma Selena, ah.” Diye inledi annem.
“Haklısın, daha fazlası gerekiyor.” Güldüm. Annem bana gözlerini devirdi. Bana yaklaştı ve yanaklarımı elleri arasına aldı.
“Sana zarar gelmesini istemiyorum. Kendine dikkat et ve geç saatlerde ev dönme. En geç on bir.” Diye uyardı. Ah bu anneler…
“Anne, ben bebek değilim.” Sırıttım.
“Evet, ama karnındaki bebek.” Göz kırptı. Tekrar uyarılarını yaptıktan sonra Grace ile birlikte odadan çıktı. Koridorda ilerlerken “Yine söylüyorum, dikkat et. Geçen sefer Directioner’ların ne yaptığını biliyorsun.” Diye bağırdı. Gözlerimi devirdim. Şuan tek düşündüğüm, Zayn ile geçireceğimiz geceydi.
***
“Bence bu üzerinde müthiş duracak.” Dedi Demi, biz elbise seçmeye çalışırken.
“Emin misin? Mavi uygun mu? Imm, bence beyaz olmalıydı.” Burun kıvırttım.
“Saçmalama Selly! Hem Zayn, seni bu mavi elbiseyle görünce çok beğenecek, emin ol.” Göz kırptı.
“İyi, sen kazandın Lovato.” Güldü.
Kabine gittim ve elbiseyi denedim. Gerçekten de Demi haklıydı, elbise vücudumda müthiş durmuştu ve benim gibi Zayn’in de beğeneceğinden emindim. Ben aynadan gözlerimi alamazken, Demi bir anda kapıyı açtı. Ona kaşlarımı çattım, çıplak olabilirdim! 
“Çıplak olabilirdim, Demi!” diye bağırdım.
“Umurumda değil, elbise müthiş ve hadi ödemeye gidelim.” 

Sevgilim Bir Şarkıcı!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin