30.Bölüm -

1.6K 93 25
                                    

Merhaba, değerli okuyucularım! Hikayemizin bitmesine tam 15 bölüm kaldı. Yani 45. bölüm final olucak. Finali şu an aklımda. O kadar güzel bir son yaptım ki aklınız durucak. Herneyse oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum, iyi okumalar! Styles_2010 

Heaven’ın Ağzından;
Harry bana daha da yaklaşmaya başladığında, irkildim. Şuan her ne yapıyorsa bu iyi değildi. Üstelik odalardan birisi de çıkabilirdi her an. Geldiğim ilk günden kötü bir izlenim yaratmak istemiyordum çocukların gözünde. Beni bir sürtük sanmaları, isteyeceğim en son şeydi. Bu Harry’nin isteğiyle de olsa, yine de olmazdı. Hem birbirimizi daha yeni tanıyorduk. Tanımıyorduk bile diyebilirdim. Sadece birlikte tesadüfen bir kahve içmemiz, birlikte olabileceğimiz anlamına gelmiyordu. Hem de hiç!
“Rahatla, Heaven.” Diye fısıldadı Harry.


“Hayır. G-git lütfen.” Dedim. Aslında gitmesi gereken bendim, çünkü onun odasındaydık.
“Burası benim odam.” Dedi gülerek, tahmin ettiğim gibi.
Elleri belimi kavrarken hızla ondan uzaklaştım. Bunun olmasını istemiyordum. Daha ilk günden bu çok ama çok fazlaydı. Onu üzmekte istemezdim, ama olmazdı. Odadan çıkarken, Harry bıraktığım gibi duruyordu. Üzüldüğünü ve kırıldığını hissedebiliyordum. Kalbim, onu yalnız bırakmamamı söylüyordu, ama buna yenik düştüm. Selena’nın yanındaki odaya gittim ve kendimi uykuya bıraktım.
***
Selena’nın Ağzından;
Sabahın erken saatlerinde, Zayn’in bana seslenmesiyle uyandım. Saate baktığımda on olduğunu gördüm. Tamam, pekte erken değilmiş. Ama ben hamileyim ve dinlenmeye ihtiyacım var. Zayn bir erkek olduğu için bunu anlamıyor. Aslında tüm erkekler kadınları anlamıyor, neyse. Lavabodaki işlerimi hallettikten sonra, kahvaltı hazırlamak için aşağı indim. Ama mutfaktan sesler geliyordu ve ben hamilelik hormonlarımdan dolayı bunun bir hırsız olduğunu falan düşündüm. Saçmalıktı. Çünkü evde kahvaltı hazırlayan hırsız değil, Heaven’dı. Güzel sesiyle şarkı söylerken, aynı zamanda omlet yapıyordu. Onu bölmeden izledim, ama arkasını dönünce beni gördü ve irkildi. Şarkısı yarıda kesildi ve kalbini tuttu. Korkmuştu.


“Sesinin çok güzel olduğunu söylemiştim, değil mi?” diye sordum masaya otururken.
“Evet, teşekkür ederim, tatlım.” Dedi ve yanağıma günaydın öpücüğü bıraktı. “Ben çocukları çağırayım.” Dedi ve gidip onları çağırdı. Ben çoktan kahvaltı etmeye başlamıştım, çünkü Küçük Malik’im acıkmıştı.
“Ah, Heaven sen harikasın!” diye haykırdı Niall. Çok normal, çünkü o hep aç!
“Ellerine sağlık, çok güzel olduğuna eminim.” Dedi Liam ve oturdu masaya.
Herkes masaya gelmişti. En son olarak Harry içeri girdiğinde, Heaven az da olsa gerildi. Harry’nin de sinirli olduğu belliydi. Dün gece aralarında her ne olduysa, ikisi de bundan memnun değildi. Masaya gürültüyle oturdu ve sinirle kahvaltı etmeye başladı. Gözlerim ikisi arasında gidip gelirken, Heaven’a neler oldu bakışı attım. Önemli değil dercesine başını salladı, ama Harry sürekli ona bakıyordu. Sinirli bir şekilde. Aslında… Daha çok kırgın.
“Bugün konserimiz var.” Dedi Louis. “Çok stresliyim.”
“Yıllardır konser veriyorsun, Tommo.” Diye güldü Niall.
“Siz yalnız kalmak istemezseniz, konsere gelebilirsiniz.” Diye önerdi Zayn bana.
“Sorun değil. Zaten Heaven ile alışverişe gidecektik, değil mi Heaven?” diye sordum.
“E-evet, siz konserinize gidin.” Diye gülümsedi.
“Orada birçok kız olacağından eminim.” Dedi imalı bir şekilde Heaven’a bakarak Harry.
Gerçekten, onların arasında ne olmuştu? Tanrım…


***
“Bence bunu da almalıyız.” Diye önerdi Heaven.
“Ah, evet! Bu harika.” Gösterdiği takım elbiseyi çok beğenmiştim. Oğlum için en ideal şey buydu. Üstelik bunu giyince, babasına da benzerdi.
Minik takım elbiseyi alıp, parasını ödedik. Artık bu dükkânda da alacağımız pek fazla bir şey kalmamıştı. Oradan çıkıp, Brezilya sokaklarında yürümeye başladık. Heaven burada yaşadığı için birçok yer biliyordu ve beni gezdiriyordu. İyi ki ona burada olduğumu söylemiştim. Aynı zamanda Harry ile arasında olan gerginliği de soracaktım elbette. Neden birbirlerine böyle davrandılar ki?
“Heaven?” diye sordum gergince.
“Evet?” dedi gülen yüzüyle.
“Harry ile…” diye başladığımda, suratı asıldı. Ah, olamaz. “Bak, sana kötü bir şey mi yaptı?” dedim sinirle.
“Hayır! Hayır Selena, sadece… Boş ver.” Diye geçiştirdi.
“Bu sabah ikinizde gergindiniz, her şeyi anlat.” Diye emir verdim resmen.
“Dün gece evi gezerken, onun odasına girdim. Peşimden gelip bana yaklaşmaya başladı ve…” daha fazla devam etmedi. Zaten sonlara doğru sesi de kısılmıştı, duyduğumdan şüpheliydim.
“Olamaz.” Dedim hayretle. “Harry sana gerçekten âşık!” diye devam ettim heyecanla.
“Saçmalama, Selena. Beni her kız gibi ‘tek gecelik’ olarak kullanacak.” Gözlerini devirdi.
“Hayır, asıl sen saçmalama! Harry öyle birisi değil. En azından sana göre değil. Ben Harry’yi tanıyorum, sevdiği insanlara karşı farklı davranıyor.” Kolunu ovdum.
“Bilmiyorum, ama öyledir umarım.” Diye nefesini geri verdi.


Alışverişimizi bitirip, eve gittik. Çocuklar konserden daha gelmemişlerdi. Onları beklerken, birer kahve içtik ve oğluma isim düşünmeye çalıştık. Birkaç güzel isim bulduk, ama Zayn beğenir miydi bilmiyordum. Yani belki beğenebilirdi, ama yine de sormak lazımdı.
Kapı çaldığında çocukların geldiğini düşündüm ve kalkıp kapıya baktım. Gelen onlardı. Zayn’e sıkı bir kucaklama verdim. Yanağıma bir öpücük kondurduktan sonra geçip oturdu. Bende onun yanına oturdum. Harry, sabahın aksine sakin ve mutluydu. Gidip direk Heaven’ın yanına oturdu. Sanırım çocuklar onunla konuşmuştu ve o da sinirini yenmişti. Umarım öyledir.
“Bugünkü konser hepsinden güzeldi. Hiç bitmesin istedim.” Dedi Louis heyecanla.
“Evet, dostum. Gerçekten harikaydı!” diye şakıdı Harry.
“Siz neler yaptınız?” diye sordu Zayn, saçlarımı okşarken.
“Alışverişi bitirdik ve eve geldik. Zayn, oğlumuz için birkaç isim düşündük bile Heaven ile. Umarım beğenirsin.” Gülümsedim.
“Ya, neymiş onlar?”
“Eğer kız olsaydı, ismimizin birleşimi olan Zaylena’yı kullanırdık. Ama erkek ve isim bulmak oldukça zor. Ve biz de Zaylen ismini uygun gördük. Hem ismimizle uyumlu, hem de bir erkeğe göre.”
“Ah, bu gerçekten çok güzel! Ayrıca değişikte, dünyada bir ilk.” Diye güldü. Beğenmesine sevinmiştim.


Heaven’ın Ağzından;
Çocuklarla olan sohbete daha fazla katılmadım, çünkü banyo yapmam gerekti. Bugün fazlasıyla yorulmuştum ve rahatlamaya ihtiyacım vardı. Onlardan özür diledim ve banyoya gittim. Üzerimi çıkarırken, Harry’yi düşündüm. Akşam geldiğinde sabahki gibi sinirli değildi ve üstelik gelip yanıma oturdu. Bu çocuğu anlamıyordum, gerçekten. Farklı bir yapıya sahip. Ve umarım Selena’nın dediği gibi; beni tek gecelik kızlar olarak kullanmaz.
Banyodan çıktım ve hızla odama çıktım. Çocuklardan birine yakalanmak istemezdim, özellikle Harry’ye. Kapıyı kapattım ve havluyla kurulandım. Bikinilerimi giyindim. Kıyafetlerimi giymeden önce, saçlarımı havluyla sardım. O kadar yorgundum ki, kurutacak halim yoktu. Kıyafetlerimi almak için arkamı döndüğümde, Harry’nin bedenine çarptım. Tanrım! Ben çıplağım ve o benim odamda. Ah, daha fazla ne kadar utanabilirdim ki?
“Ben…” bir şey söyleyemiyordum. Harry sadece bedenimi izlemekle meşguldü ve yaptığı başka bir şey yoktu. Yanaklarım o kadar kızarmıştı ki, acısını hissediyordum.
“Sen…” diye başladı sözlerine ve bana yaklaşmaya başladı.

“Harikasın.” Diye fısıldadı ardından.

Selena'nın Ağzından: 

Zayn ile alışveriş yapmaya çıkmıştık. Bugün çok yoruldum sanırım. Biraz dinlemeye ihtiyacımız var, öyle değil mi? Yatağıma doğrulmadan önce bebeğimle konuşacaktım. Karnımı okşadım. '' Merhaba, mrs. Malik. çok yakında bizimle olacaksın, seni seviyorum küçük meleğim. '' Ardından kapıdan '' Tık,tık'' sesleri duymuştum. Sanırım Bay Malik Geldi,Baban geldi. 

'' Bebeğim, seni çok özledim. '' Ah, bende seni Malik.

'' Bebeğimiz,bende çok özledik seni.'' dememe kalmadan dudaklarımda  Zayn'in dudakları olduğunu hissediyordum, şevkatle öpüyordum onu. 

'' drr drrr drr '' öpüşmemiz bu alarmla sona ermişti. '' Bak mayacak mısın Selena? '' dedi gülerek.

Mesajıma baktığımda hissettiğim tek şey nefretti.  Mesaj; Dylan'dandı. 

'' Benimle buluşmak için 1 gün geciktin, Gomez.Haberin Olsun,mesajını bekliyorum prenses.'' mesajı tam kapatırken Zayn'in kötü ve sinirli bakışlarını görüyordum.Telefonumu elimden alıp;

'' Bu lanet olası  mesajı kim attı, Selena?! '' 

Sevgilim Bir Şarkıcı!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin