2

242 25 61
                                    

*Jisoo*

Dün benim için çok yorucu bir gün olmuştu. Eve gelir gelmez uyumuştum. Bu yüzden daha ilk gün verilen ödevi yapmamıştım.Sabah uyandığımda da yapamadım. Çünkü dün gibi okula geç kalmak istemedim. Hemen otobüse binip okula gittim.

Jinyoung benden önce gelmiş. Beni görünce gülümseyerek "Merhaba."dedi. Ben de ona aynı şekilde gülümseyerek merhaba dedim ve kitaplarımı çıkardım.

Bir iki dakika sonra sanki aklına bir şey gelmiş gibi Jinyoung bana
"Aa dur sana bir şey verecektim." dedi.

Neydi acaba?
Çok merak ettim.

Çantasından bir şey çıkardı ve bana uzattı.

"Bunu dün otobüste düşürmüştün."dedi.

Bu benim en sevdiğim bilekliğimdi.

Her gün bileğimde olurdu hiç çıkarmazdım. Ama demek ki dün onu otobüste düşürmüşüm. Eve gittiğimde bileğimde olmadığını fark etmemiştim.

"Çok teşekkürler Jinyoung bu bilekliği çok seviyordum. "dedim.

Jinyoung kızarmıştı bana "Önemli değil."dedi.

"Sen de mi o otobüsteydin? "diye sordum.

"Evet."dedi.

"Demek evin o taraflarda."dedim. Belki evi orada olmayabilirdi. Sadece orada bir işi olabilirdi. Ama nedense bunu demek istemiştim.

"Hayır evim orda değil. Ben sadece dans çalışmalarına gidiyordum."

Ne? Jinyoung da mı???

Yoksa o da mı benim gibi stajyerlik yapıyordu??

Çok şaşırmıştım.

"Gerçekten mi? Yoksa sen..."derken sözümü kesip "Evet ben idol olmak için stajyerlik yapıyorum. Biliyorum. Sen de bunu diğer herkes gibi garip karşılayacaksın. Hatta benden uzaklaşacaksın. Ama öyle..."dedi. 

Onu böyle görünce üzülmüştüm. 

Ahh demek bu yüzden Jinyoung'un sınıfta hiç arkadaşı yoktu...

Demek herkes onunla dalga geçiyordu.

Ama bu saçmaydı neden dışlanıyordu ki??

"Jinyoung hayır. Lütfen üzülme. Ben diğerleri gibi seni dışlamam. Çünkü ben de senin gibi bir şirkette stajyerlik yapıyorum."

Bunu deyince Jinyoung şaşkınlıkla bana döndü. "Ne?"

"Evet. Gerçekten Jinyoung. Ben YG'de stajyerlik yapıyorum."

"Çok şaşırdım Jisoo... Ben de JYP'de stajyerlik yapıyorum."

Ben de şaşırmıştım. Onunla daha fazla konuşmak istiyordum ki önümüzde oturan iki erkek tam o sırada bize döndüler. Ve iri olanı "Vaay. Dansçı Jinyoungie kendine dançı bir sevgili bulmuş demek." dedi. 

Ne demek istiyordu??

Gerçekten şimdi Jinyoung'un halini anlayabiliyordum. 

Ona sınıfta böyle mi muamele ediliyordu?

O çocuğa ağzının payını vermek istedim.

"Siz gizli gizli bizim konuşmalarımızı mı dinliyordunuz? Ayrıca Jinyoung'un özel hayatı sizi ilgilendirmez. Önünüze dönün."dedim.

İri olanın yalakası gibi gözüken küçük çocuk gülerek "Vaay demek öyle ha. Jinyoungie'nin sevgilisi Jinyoungie'yi koruyormuş ha. Çok korktum." dedi ve kıkırdayarak önlerine döndüler.

Onlar önlerine dönünce Jinyoung "İşte bu yüzden bir aralar stajyerliği bırakmayı düşündüm. Bir erkeğin idol olmak için her gün dans çalışmalarına gitmesini çok garip karşılıyorlar. Bu yüzden sınıfta sanki bir yaratıkmışım gibi muamele görüyorum."

"Jinyoung lütfen üzülme. Eminim ki sen çıkış yaptığında seni görünce söylediklerinden utanacaklardır. Onları takarak kendini üzme."

Sonra..

Sonra birden Jinyoung bana sarıldı.

Kafasını omzuma koydu.

"Sen onaltı yıllık hayatım boyunca bana en yakın davranan kişisin Jisoo." dedi.

Omzumda sıcak bir ıslaklık hissettim.

Ağlıyordu..

Çok şaşırmıştım.

Daha tanışalı iki gün olmuştu.

Gerçekten çok mu yalnızdı?

Gerçekten etrafındakiler çok mu kötüydü?

Onun bu haline çok üzüldüm.

Ne diyeceğimi bilemiyordum.

Galiba ondan çok ben üzülmüştüm. 

Sonra ilk şoku atlattıktan sonra ben de ellerimi ona doladım.

Çok mu yakındık?

Ve Jinyoung kafasını omzumdan kaldırdı. Gözlerini silip "Ben.. çok özür dilerim. Gerçekten çok aptalca davrandım. Neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum. Seni rahatsız ettiysem gerçekten çok özür dilerim. Sadece kendimi kötü hissediyordum."dedi.

"Önemli değil Jinyoung. Anlıyorum. Lütfen kendini üzme."dedim. 

Ne düşüneceğimi bilmiyorum. 

Şaşırmıştım.

Bana sarıldığı için sevinmiştim.

Ama hepsinden çok üzülmüştüm.

O çok yalnız ve mutsuzdu..





Where Wind Drags Us... •Jinji•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin