14

113 18 16
                                    

*Jisoo*

Hala kadının dediklerini sindirememiştim.

Düşünüyordum Jinyoung'u beklerken karşımdaki yola boş boş bakarak düşünüyordum.

Kadın haklı mıydı?

Evet biliyordum.

Jinyoung bir sürü dizide oynamıştı.

Ben de izliyordum bu dizileri.

Öpüşme sahnelerini gördükçe deliriyordum.

Ama bu onun işi diyerek kendimi teselli ediyordum.

Ve evet şimdi gözümde canlanıyordu.

Jinyoung bir dizide bu kadınla da öpüşmüştü.

Ama Jinyoung gerçekten o kadını seviyor olamazdı herhalde...

Omzuma değen bir elle düşüncelerimden sıyrıldım.

"Hadi Jisoo gidelim."

Banktan kalkıp Jinyoung'un yanına gittim.

Yürüyorduk ama ben hiç konuşmuyordum.

Jinyoung bendeki garipliği fark etmişti.

Elini omzuma koyup "Jisoo sen iyi misin?" dedi.

"Evet iyiyim."

"Jisoo öyle görünmüyorsun ben lavaboya gitmeden önce böyle değildin. Ne oldu anlat hadi."

Beni kolumdan tutup bir banka oturttu. Kendisi de yanıma oturdu.

Anlatmamı bekliyordu.

Anlatmak istemiyordum. Ama sonra anlatmaya karar verdim.

Kadının gelmesini ve dediklerini en ince ayrıntısıyla Jinyoung'a aktardım.

Jinyoung'un şaşkınlıktan ağzı açık kalmıştı.

"Jisoo o kadın çok... Çok pislik biriydi. Ben onu asla sevmedim. Ben senden başka hiç kimseye aşık olmadım Jisoo. Evet maalesef ki dizi gereği öpüştüm. Ama hiçbir öpücük sana verdiğim öpücükler kadar özel değildi. Hiçbiri sevgi dolu değildi... Üzüldüğünü görmek beni de üzüyor Jisoo. Lütfen üzülme."

Elini saçlarıma koydu. Ve kafamı omzuna yasladı.

Yüzüme baktı.

"Tamam. Üzülmeyeceğim. Ama aklıma takılan bir şey var. O kadın seni ondan ayırmak için her şeyi yapacağım dedi. Nasıl anlatsam bilemiyorum... Ama niyeyse o kadının gerçekten her şeyi yapabileceğini düşünüyorum. "

"Jisoo o kadın hiçbir şey yapamaz. Hiçbir şey beni senden ayıramaz."

Kafamı omzundan kaldırdı.

Ve dudaklarıma bir öpücük kondurdu.

Bu saniyelerde birden eski anlarımda döndüm.

Beni lise anlatıma götürdü bu tatlı öpücük.

Ayrıldığımızda yüzüme baktı.

Gülümseyerek "Artık seni üzgün görmek istemiyorum. Gülümseyen yüzüne o kadar alıştım ki..." dedi.

Gülümsedim.

Jinyoung ayağa kalktı.

Elimden tutup beni de ayağa kaldırdı.

"Artık ikimiz de eve gitsek iyi olur. Saat geç oldu. Üyeler bizi merak edebilir." dedi.

"Evet. Eğer eve gece yarısından sonra girersem Lalisa beni soru yağmuruna tutar kesin." dedim.

"O zaman hemen gidelim. Taksi tutsak iyi olur." dedi.

"Hayır. Yürüyelim. Benim için sorun yok. Tabii eğer sen de istersen.." dedim.

"Olur." dedi.

Elimden tuttu.

Evlerimize daha doğrusu üyelerle kaldığımız evlere kadar yürüdük.

Yorucu ama güzel bir gün geçirmiştim.

Where Wind Drags Us... •Jinji•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin