3

192 25 52
                                    

*Jinyoung*

Yine her zamanki gibi evde yapacak hiçbir şey olmadığı için erkenden okula gitmiştim.

Sıramda boş boş oturuyordum.

Ve düşünüyordum.

Dün ne yapmıştım ben?

Neden Jisoo'ya sarılmıştım?

Belki o bundan çok rahatsız oldu.

Ama içimden ona sarılmak geçmişti.

Jisoo çok iyi biri.

Ve göz alıcı bir güzelliğe sahip.

Bembeyaz bir teni var.

Bacakları çok ince...

Ne diyorum ben!!

Artık kendime hakim olamıyordum...

Kendimi çok kötü hissediyorum.

Ama ondan çok hoşlanıyorum...

Ama belki de o benden hoşlanmıyordur...

15 dakika sonra...

"Merhaba Jinyoung."

"Merhaba Jisoo."

"Şey dün konuşamadık ama Sungjae hocanın verdiği proje ödevini yapmaya başlamamız gerekiyor Jinyoung. Sadece iki günümüz var."

Ah doğru ya Sungjae hoca bir proje ödevi vermişti.

Ve herkes sıra arkadaşı ile yapıyordu.

Ve sadece iki günümüz vardı.

"Olur. Başlayalım. Ama..."

"Şey ben düşündüm de benim evimde yapabiliriz. Tabi sen de istersen."

"Olur. O zaman bugün okuldan sonra yapmaya başlarız. Ben sana telefon numaramı vereyim. Sen de bana adresini atarsın."

"Tamam."

Demek bugün projeyi Jisoo'nun evinde yapacağız. Odasını merak ettim.

Ah ne diyorum ben!

Artık kendimi sapık gibi hissediyorum.

Jisoo'ya aşık olmak kötü şeyler düşünmemi sağlıyordu...

6 saat sonra...

Eve gittiğimde üzerimi değiştirip televizyon izlemeye başlamıştım. Tam o sırada telefonuma bir mesaj geldi.

Jisoo♡♡♡:   -Adres-

Ne???

Ama..

Jisoo ile evim yan yana mıydı? 

Yanımıza taşınan yeni komşular Jisoolar mıydı?

Tanrım şu an çok mutluyum...

Hemen Jisoo'ya döndüm.

Jinyoung: Jisoo sana bir şey söyleyeceğim.

Jisoo♡♡♡ :Neymiş o?

Jinyoung: Pencereden dışarıya bak ♡♡

Jisoo: Jinyoung???

Jinyoung: Evet Jisoo senin yan komşunum.

Jisoo: Çok sevindim. ♡♡

Neyse hadi gel artık da projeye başlayalım. İki günde anca biter.

Sungjae hoca sağolsun 😒 😊

Jinyoung: Tamam hemen geliyorumm. ♡♡

Hemen üzerime bir sweatshirt geçirip evden çıktım. Jisooların zilini çaldım.

Kapıyı Jisoo'ya çok benzeyen ve bizden iki üç yaş büyük gözüken biri açtı.

"Merhaba sen Jinyoung olmalısın. "

"Evet."

"Ben de Jisoo'nun ablasıyım. Jisoo'nun odası üst kattaki ilk oda."

İçeriye girdim ve üst kata çıktım. Jisoo odasını düzeltmeye çalışıyordu.

Beni görünce "Hoşgeldin Jinyoung. Şey üzgünüm odam biraz dağınık ama..."

Gülümseyerek "Önemli değil. Benim odam da böyle."dedim.

2 saat sonra...

Projenin yapımının yarısını tamamlamıştık. Gerçekten ilk defa ödev yapmaktan zevk almıştım.

Yarın da Jisoo benim evime gelecekti. Projenin yarısını da benim evimde tamamlayacaktık. 

Sonra bunları düşünürken birden Jisoo'nun ailesini aklıma geldi.

Jisoo çok şanslı biriydi.

Ailesi onu çok seviyordu.

Benim de annem ve babam beni severdi ama onları sadece ayda yılda bir görebiliyordum.

Annem ve babam işleri nedeniyle bizden ayrı bir şehirde yaşıyorlardı.

Ben de burada iki ablamla yaşıyordum.

Onlarla aynı evde yaşamama rağmen onlarla çok zor karşılaşıyordum. Çünkü onlar okuldan geldikten sonra odalarına kapanıp ders çalışıyorlardı. Sadece yemekte görüşebiliyorduk.

İşte bu yüzden kendimi çok ama çok yalnız hissediyordum.

Ama artık Jisoo vardı.

Jisoo iki günde benimle arkadaş olmuştu.

Onunla birlikte olmak yalnızlığımı unutturuyordu..






Where Wind Drags Us... •Jinji•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin