7.BÖLÜM/BÜYÜK BULUŞMA!

38 18 21
                                    

Diane
3 saat önce

Turistler 13 saattir geziyordu. Ben ise bir şeyler atıştırıp dışarıyı izliyordum. Bu ben miyim? Diye düşündüm bir an. Artık daha güçlü, daha dirençli, daha akıllı bir insan olacaktım. Hatta belki de olmuştum bile.

"Bak! Bir yıldız kaydı! Bir dilek tut! "

Dedim heyecanla. Özlemle gülümsedi.

"Mutlu olmayı diliyorum. "

Dedi.

Mutlu olmayı ben de istiyordum. Marie'ye gitmek çok basit olmuştu. Bu işte bir iş vardı. Belki de gözümde büyüttüğüm kadar zor bir iş değildi. Dalmış gitmişim belli ki çünkü metro hareket ettiğinde yerimden sıçradım. Ülkemizi izliyordum. Ülkemizin halini izliyordum.

Her yerde fabrikalar, zor şartlar altında çalışan insanlar, okuldan gelen bir deri bir kemik çocuklar, pahalı fiyatlar, sokakta yaşayan dilenciler ve mağazadan paket paket eşya ile çıkan zenginler.

Bir süre öylece yolu izledim. Sonra bunaldım ve pencereyi açtım. 6. Şehire varınca bir ses duydum,

"Elisa!"

Dedi biri. Şaşkın şaşkın etrafıma baktım, Jasper'ın sesi miydi bu?!

"Elisa! Elisa, buradayım! "

Onu gördüm. Pencereden heyecanla bana bakıyor, gözlerinin içi parlıyordu. Şaşkınlıktan ona cevap veremedim. Sesi beni dünyaya döndürdü.

"Elisa! Kapıyı tut! "

Kapılar kapanıyordu. Kapıya doğru koşmaya başladım. Tam kapı kapanıyordu ki:

Bir el kapının arasına sıkıştı. Hemen kapının kenarlarından çektim ve bütün gücümle iki yana doğru açtım. Karşımda Jasper vardı. Boynuna atladım. Bir süre başımı göğüsünde dinlerdirdim. Kalbi çok hızlı atıyordu, kim bilir ne kadar koşmuştu? Yoksa... Dedi içimdeki bir ses ama onu susturdum.

O benim arkadaşımdı ve benim için gelmişti. Sesime kavuşabildiğimde

"Jasper, burada olmaman gerekiyor. "

"Emin ol ki senin için değer, Elisa. "

Dedi. Hayır, burada olmamalıydı.

"Ayrıca, adım Micheal. "

Diye fısıldadı.

"Benim adım da Diane. Memnun oldum. "

Dedim fısılsayarak. Konuşmayı durdurmam lazımdı ama kendimi durduramıyordum. Deja vu.

Onu bir koltuğa çekiştirdim ve sorgulamaya başladım.

"Neden buraya geldin? Nasıl buraya geldin? Acıktın mı? Susadın mı? Uykun var mı? Gerçekten, buraya benim için mi geldin? "

Dedim. Büyük ihtimalle beni anlamamıştı çünkü bütün sorularımı 5 saniye içinde sormuştum.

"Buraya senin için geldim. Gerçekten. Buraya nasıl geldiğim ise uzun hikaye. Evet, açım, susuzum ve uykum var. "

Dedi. Çantamdan su şişemi, atıştırmalıkları çıkarıp ona uzattım. Bir süre sonra,

"Hadi, bir oyun oynayalım. "

Dedim. Meraklanmıştı.

"Ne oynayalım? "

Dedi. Yanındaki koltuğa oturdum. Ona doğru dönüp bağdaş kurdum. O da aynısını yapmıştı.

Ölü Kardeşim/Devrim Serisi 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin