BÖLÜM 10/MAHKEMEYE ÇIKIYORUM!

25 13 9
                                    

https://youtu.be/3AtDnEC4zak evet, link açılır mı bilmiyorum ama bölümün şarkısı bu. Link açılmazsa diye adını veriyorum:We Don't Talk Anymore (feat. Selena Gomez) Charlie Puth'tan.
Diane
"Bir şeyim yok kızlar, sadece uykum geldi. " Dedim. Eliza geldi ve kafamı taş gibi sert yastıktan kaldırdı.

"Hadi ama Ann, gözlerin şişmiş. 1 haftadır ne sesin ne soluğun çıktı. Yarın mahkemen var, güçlü olmalısın. Artık ağlama. " Dedi Eliza. Bana artık Ann diyorlardı. Bu bir kelime oyunuydu. Adımı Dieann diye okuduklarında kısaltması Ann oluyordu.

"Ah, bilmiyorum kızlar. Siz, idam edileceğinizi bildiğiniz halde, mahkemeye çıkar mıydınız? "

"İdam edilmeyeceksin, Ann. Bu davayı düşüreceksin. Hem sen daha ilk mahkemene çıkmadan idam kararı vermeleri adil olmaz. " Dedi Anna. İç çektim, biz 'kanun kaçağı' olduğumuzdan bizim için verilen kararlar yasayı esnetebiliyordu.

" Artık ülkemizde hiçbir şey adil değil, Anna 2020'den beri böyle. Yasalar değişti, biliyorsun. " Dedim. Acı acı gülümsedim kızlara.

"Hayır Diane! "Dedi Ashley, sonra sesini alçalttı:

"O senin annen, biliyorum. Ama bu kesinlikle adil değil. Yasalara karşı çıktığım yok, devrimci de değilim ama bu kesinlikle adil değil!" Diye fısıldadı. Devrim? Ne devrimi? Birinin bana yolladığı mesajdaki 'devrim' mi?

Yarın...
Evet, bugün mahkemem var. İdam edileceğimi zaten biliyorum. Bu yüzden asilliğimi korumalı, adaleti temsil etmeliyim. Bir melek kadar masum ama bir panter kadar güçlü ve bir aslan kadar asil. Salondan içeri girdim. Çok stresliydim, kendimi bile şaşırtarak çok soğuk baktım.

İçeriye girdiğimi gören Jasper bana endişeli bir gülümseme gönderdi. Gözlerimi kaçırdım, eğer Jasper'a (Micheal'a) odaklanırsam soğuk duruşum bozulabilirdi. Birkaç dakika süren ama bana saatler gibi gelen beklemeden sonra mahkeme başladı.

"Diane Thompson ve Micheal Grayson. Kanun kaçakları, avukatınız var mı? " Dedi hakim. Sence var gibi mi gözüküyor? Gözlerin şaşı mı? Diye düşündüm içten içe.

"Yok, sayın hakim. " Dedim soğuk ve saygı içinde bir ses tonu ile konuşurken.

"Öncelikle, sizden hükümlü olduğunu var saydığımız Rickholas Anderson'ı soruşturduk. Olayı bir de sizin bakış açınızdan dinlemek isteriz. " Dedi hakim. Gıcık adam. Hani banka sırasında kaynak yapan ama kendi önüne geçildiğinde kıyameti koparanlar var ya? İşte bu adamın tipi de böyleydi.

"İlk olarak, ben Micheal Grayson ve Rickholas Anderson tarafından kaçırılmadım. "Dedim özgüvenli ama saygılı bir tonda. Beni iyi tanıyan ya da iyi gözlem yapabilen biri sesimdeki öfkeli tonu fark edebilirdi.

"Ayrıca, Rickholas Anderson benden sorumlu şahıs değildir. Benden sorumlu olan şahıs Majesteleri, sevgili kraliçemiz Sofia Tompson'dır. Ve Kraliçemiz sorgulanana kadar sorgulanmak istemiyorum. Bu arada, benden sorumlu olmayan şahısların da sorgulanmasını istemiyorum. Onlar, gitmekte özgür olmalılar. Bu olayın sorumlusu benim. "Dedim. Çok mu ileri gitmiştim? Hayır! Annemden kesinlikle nefret ediyordum. Onun yüzünden başkasını tehlikeye atmayacaktım.

"Sayın yargıç karar vermeden önce, bir de Michael Grayson'ı dinleyelim. Ayrıca, burada kararları biz veririz Bayan Thompson. Yeterince adil olduğumuzu düşünüyoruz. "Dedi. Yeterince adil ha?! Hiç adil değillerdi!

"Evet, Diane Thompson'ı biz kaçırdık. "Dedi Jasper. NE?! Yalan! Niye yalan söylüyorsun Jasper?! İç çekti ve devam etti:

"Diane Thompson'ı söylememesi için tehdit ettik. Onun suçu yok, yargılanması ve ceza alması gereken biziz. "Diye ekledi. HAYIR!!! Tanımadığım bir insan benim için hayatını tehlikeye atıyordu! BENİM! BENİM İÇİN!

"Bu kararı kabul etmiyorum maalesef, sayın hakim. "Dedim , sesimin bu kadar soğuk çıkmasına şaşırmıştım.

"KARAR VERİLDİ! "Diye gürledi yargıç, tokmağa vururken.

"Diane Thompson görevimizi sorgulamaktan ve saraydan kaçtığı için, Michael Grayson ve Rickholas Anderson adam kaçırmaktan idam cezasına çarptırıldı! "Dedi, hepsi ayrı bir pislikti.

"İtiraz ediyorum, sayın yargıç! Bu adil değil! 'Adalet Sarayı'nda adalet yok! Bu bir suçtur! Bu insan haklarının bir ihlalidir! Şu an soruşturulmadık bile! Ayrıca elinizde hiçbir kanıt yok! Böyle bir karara varmanız yasak! "Dedim, sesim bütün salonda yankılandı. Ah, daha devam edecektim.

"Michael Grayson'ı ve Rickholas Anderson'ı kullandım! Bunu da suç dosyama ekleyin! Onlar, sadece planımın bir piyonu! "Dedim, yalan söylemiştim! Ne için mi?! Sadece 2 haftadır tanıdığım bir insan için! Benim yüzünden idam cezası alan bir insan için! BİR İNSAN İÇİN! SADECE BİR İNSAN!

Polisler arkamdan geldi ve ellerimdeki kelepçeleri çekiştirdiler. Beni zorla kapıya çekiştirirlerken yargıç konuşmaya devam ediyordu.

Kameraya bakıp gülümsedim. Halkımıza hafifçe eğilerek selam verdim. Sonra polisler tarafından tekmelenerek dışarı çıkartıldım.

Marie
"Diane'i öldürecekler, o zaman ne yaparız? Diane planımızın kilit noktası! " Dedi Vector. Sakin olmamız lazımdı.

"Eğer Diane tahmin ettiğimizin en az yarısı kadar zeki ve güçlü ise hapishaneden bir şekilde kaçacaktır. "
Dedim. Plan mükemmel işliyordu. Ta ki, Sofia denen aptal karı bunu bozana kadar.

"Mahkeme görüntülerini hackleyim mi? " Dedi Vector. İşte bu çok işimize yarardı. Başımı aşağı yukarı salladım.

Görüntüleri izlemeye başladık. Kameralar artık sesleri de kaydedebildiği için ses kayıtlarına erişmemize gerek yoktu. Diane'nin son anda hafifçe eğilip, kameraya gülümsemesi gözümden kaçmamıştı.

Ben de gülümsemiştim. Çünkü Diane'nin bir planı vardı. Tahmin ettiğimiz gibi.

Bu bölüm bayağı geç geldi, biliyorum . Ama şu an proje ödevlerime ve sınavlara odaklandığım için yazamadım. Yazsam da düzenleyemedim, bu arada GEZGİN'e de yeni bölüm yazacağım. Hasta olduğum için okul yok! Yaşasın! Bu da bol bol hikayeler ile ilgilenebilirim demek.

Ölü Kardeşim/Devrim Serisi 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin