(Merhaba! Yeni bölümü bir gün önce yayınladım. Bu yüzden bir sonraki bölüm bir gün geç gelecek. Bir dahaki bölümde bir çizim yayınlamak istiyorum. Ne çizeceğimi yorumlara yazarsanız, ve oy/vote verirseniz çok mutlu olurum. İyi okumalar! )
Diane
Port mart otoyoluna kadar koştum. Gözyaşlarımı sildim, güçlü olmalıydım. Megametro durağının oraya ilerledim. İlk metroya daha 6 saat vardı, o yüzden bir yere kıvrıldım. Gözlerimi kapattım ama aklıma sürekli Jasper geliyordu. Annem bana ağır bir ceza verecekti, ben ise hala bir haftadır tanıdığım bir insanı düşünüyordum.Büyük ihtimalle Jasper'ın umurunda bile değildim. O yüzden kendime onu düşünme izni verdim. Ancak bir şartla Diane, bir daha Jasper'ı düşünmeyeceksin. Dedim içimden. Son kez ağlayacaktım ama kendime de yalan söylemiştim belli ki. Çünkü ilk damla gözümden düşmüştü bile.
"Bak! Bir yıldız kaydı! Hadi dilek tut! "
Dedim, heyecanla. Özlemle gülümsedi.
"Ne tuttun? "
"Tekrar mutlu olmayı diliyorum. "
"Umarım mutlusundur Jasper. "
Diye mırıldandım. Ah, Jasper burada olsaydı ve başımdan geçenleri anlatabilseydim. Uyumam lazımdı yoksa hasta olurdum.
"Gitme Elisa! "
Diye bağırdı ama istemsizce koşuyordum.
"Jasper"
Dedim ama duymadı. Bana doğru koşuyordu. O koştukça aramızdaki mesafe artıyordu. Bembeyaz bir yerde sadece sonsuzluğa doğru koşuyordum ve o da beni kovalıyordu. Sonra beni yakaladı, birden yüzü bir kadın şeklini aldı.
Aniden uyandım. Metro gelmişti, koşarak bindim. Dışarıyı izlemeye başladım. Artık annem yoktu, babam yoktu, bana bakacak biri yoktu, kalacak yerim yoktu, JASPER YOKTU!
Belki de bir "devrim" vardı. Güçlü olmalıydım. Daha bir ay önce sarayda keyif çatıyordum, şu an ise sokaklarda sürünüyordum. Bunu hatırlayınca histerik kahkahalar attım ama herkes bana baktı. Kaşlarımı çatıp önüme döndüm. Jasper'a kim olduğumu iyi ki söylememiştim. Belki de kim olduğumu öğrenmişse, şu an beni polise şikayet ediyordu.
Zaten bir haftalık tanıdığım bir insanı sevmek yeterince anormalken, ona hayatımı anlatmak daha anormal olacaktı. Artık düşünmek istemiyordum o yüzden uyudum.
Sofia
Diane koybolalı bir hafta oldu. George ile buluşacaktım. Tabii ki de Jackson'nın bundan haberi yoktu. Kapı sesi, ardından da hizmetçinin sesini duydum."Bırak gelsin. "
Dedim.
"Tamam efendim. "
Dedi. Siyah saçlarıyla, kemikli yüzü, uzun boyu ve mavi gözleri ile iri yapılı bir vücudu olan George geldi. Pislik diye düşündüm. Ona
"4. Kata çıkalım. "
Dedim, duygusuz bir şekilde. Yüzünde alaycı bir gülümseme oldu. Fısıldayarak,
"Öldürdüğün kızın odasına mı geçelim? "
Dedi. Yine aynı ses tonu ile konuştum.
"Evet "
Dedim. Hiç konuşmadan 4. Kata çıktık. Odaya vardığımızda
"Diane, Marie'ye gitmeye çalışacaktır. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Kardeşim/Devrim Serisi 1
Mystery / ThrillerDiane 13 yaşında kraliyet ailesinde yaşayan bir kızdır. Ancak ölü bir ablası olduğunu ve 14 yaşında öldürüleceğini öğrenir. Güvenli bir yere gitmesi, ablasına ne olduğunu öğrenmesi gerekir. Diane ablasının ölümünü mü çözecek? yoksa sonu onun gibi mi...