Ölü Kardeşim/Devrim Serisi 1

4.BÖLÜM/DİANE'NİN SÜPER GÜÇLERİ VAR!

(Merhaba, bugün 100 okumayı geçtiğimiz için çok mutluyum! Oy vermeyi ve bir dahaki bölümde ne çizeceğimi yazmayı unutmayın. Ayrıca daha çok böyle hikaye için takip etmeyi unutmayın! Teşekkürler! )

Diane
"Sakin ol sadece benim"
Dedi karşımdaki çocuk ellerini kaldırarak. Uzun boyu, sarı saçları, muzipçe parıldayan siyah gözleri, süt beyaz teni ve biraz çilleri olan çocuk. Yetişkine benziyordu ama sesinden genç bir çocuk olduğu anlaşılıyordu.

"Sen çığlık attığın için tanışamadık, olanları unut. Merhaba ben Jasper, senin adın ne? "

"Elisa"

Dedim. Yalan söyledim, adım gizli kalmalıydı.

"Tamam Elisa, neden ağlıyorsun?"

Olanları düşünmek bile midemi alt üst etti.

"Be-ben, çü-çünkü-ü şe-şey ühü... üü..." Daha çok ağladım.

"Çok çirkin ağlıyorsun, tanrı aşkına sus lütfen. " Dedi. Gülmeye başladım. Ama eğlenmemin yanlış olduğunu, çünkü buraya plan için geldiğimi kendime hatırlattım. Ve tahmin edin ne oldu? Daha da çok ağladım. Jasper'ın yanına koştum. Önce şaşırdı, fakat sonra o da bana sarılıp omuzuma hafifçe vurdu.

Bağara bağara ağladum. En sonunda ağlamam durunca 1.30 saat geçmişti sanırım, hala nefes alıp verişim düzensizdi ve çok uyku bastırdu. Ben de kenarıya bir yere kıvrıldım. Aradan 5dk geçmeden de hemen uykuya daldım. Rüyamda annem arkamdan bağarıyor, ben de ondan kaçıyordum. O ise bana ceza verip hareket etmemi yasaklıyordu. Olduğum yerde durdum, kıpırdayamadım. Yanağımdan yaşlar akarken yanıma geldi. Sonra bana sarıldı, ben de ona sarıldım ama beni sırtımdan bıçakladı. O anda hemen uyandım.

Uyandığımda yanaklarım ıslaktı. Jasper başka bir köşede uzanıyordu. O anda kalkmaya çalıştım ve omuzlarımın, belimin, boynumun tutulduğunu fark ettim. Jasper yanıma geldi:

"Daha iyi misin? "
Diye sordu. Başımı aşağı yukarı sallamakla yetindim ama boynumun tutulduğunu hatırlayıp inlediğim ve ne kadar aptalım diye düşündüm. Jasper elini uzattı, elini tutunca beni ayağa kaldırdu. Jasper

"Acıktın mı? " Dedi.
Midem benim yerime cevap verdi:GUUUURRRLLĞĞĞ!

"Sanırım bu evet demek oluyor dedi gülerek. "
Arkamı döndüm. Utanmıştım ama belli etmek istemiyordum.

"Yiyecek bir şeyler bulabilirim. "Dedi Jasper.

Eline 20 sterlin tutuşturdum.

"İkimiz için kahvaltılık al. "Dedim. Jasper gitti. O gidince de 2 gündür hiçbir şey yemediğimi fark ettim. Neyse Jasper geldiğinde açlıktan midem kendini yiyecek hale gelmişti. Ah, kendimi bilmem ama midem onun geldiğine çok sevinmişti. GUUUUUUUUUURLLLLLLLĞĞĞĞĞ!
Jasper

"Yeni yaşıma girdim"Dedi.

"Kaç gündür bir şey yemedin? "

"İki gün. "

"İki gün mü? "

"Evet Jasper niye bu kadar şaşırdın? "

"Çünkü daha uzun süre aç kaldığım oldu ama karnım hiç senin kadar guruldamadı. " Dedi alaycı bir şekilde sırıtarak. Parka geçmeye karar verdik. Banklarda oturduk ve kahvaltılıkları yedik. Düzeltiyorum ben yedim. Hem de hepsini, kendime çok şaşırdım. Jasper ile sessizce banklarda oturuyorduk. Ama benim fark edilmemem lazımdı o yüzden yine o kuytu köşeye gittim.

Telefonumdan planıma bakmaya başladım. İlk adım 'Saraydan kaç'ı başarıyla tamamlamıştım. İkinci adım:"Yola çık"tı. İşte tam o anda Jasper yanıma geldi

"Ne oldu? "
Diye sordu.

"Bana Amerika texsas eyaletine nasıl gideceğimi söyler misin? " Dedim. Jasper şaşkın şaşkın baktı, sonra tek kaşını kaldırdı. Ben de ona ciddi bir bakış attım. İç çekti.

"İki yol var. Biri kısa ama riskli, diğeri ise uzun ama güvenli. Hangisini anlatmamı istersin? "

Marie
Diane'ni istiyordum çünkü Diane'nin insan üstü yetenekleri vardı. Aynı Helen gibi. Jackson'nın soyundan gelen kız çocuklarının olağanüstü yetenekleri oluyordu. Taylor'ın (kız olarak) da olacaktı tabii. Eğer Diane kaçmasaydı ona daha çabuk erişebilirdim. Diane'e zarar vermek istemiyordum fakat mecbur kalırsam bunu yapacaktım. Ondan bir çocuğum olduğu için benim de insan üstü güçlerim vardı.

Bu güçlerin bir sürü çeşidi vardı ama ben SES'tim. Otoritenin sesi. İstediğim zaman insanları sesimle ikna ediyor, istediğim zaman ise çığlık atarak sesimle insanları patlatabiliyordum. Sofia'nın gücü oldukça tahmin edilebilirdi:MANİPÜLASYON. Ama Diane'ninki neydi o zaman? Zihin okuma? Ateş? Su? Elementler? Süper hız? Süper güç? (son ikisinden emin değildim. )

Ortağım Vector de benim gibiydi, tek bir farkı vardı:Kraliyet ailesi ile hiçbir kan bağı yoktu ve erkekti. Ayrıca onun gücüne ilk defa rastlıyordum. Elektromanyetik gücü vardı. Diane'nin telefonunu hacklemişlerdi. Peşine birini takardım ama yazdıklarını görmüştüm "3. adım:Amerika'ya git." ve şu an Amerika'da onu bekliyorduk. İçim intikam ateşi ile yanıyordu. O benim bebeğimi öldürmüştü, şimdi ben de onu öldürecektim. Ve yeni bir devrim başlatacaktım. Daha da önemlisi kör insanların gözlerini açacaktım. Sofia sadece Dünya'ya hükmetmek isteyen bir ruh hastasıydı.

(Merhaba, bu bölüm biraz kısa oldu. Özür dilerim. Aşağıya Diane'nin gücü için tahminlerde bulunabilirsiniz. Yeni bir bölüme kadar hoşçakalın! )