BÖLÜM 1 |HANEDAN|

1.3K 117 116
                                    

Vernol hanedanlığının üstüne yazı getiren güneş tüm can alıcılığıyla parlıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Vernol hanedanlığının üstüne yazı getiren güneş tüm can alıcılığıyla parlıyordu.

Güneş eşsiz kızıllığını, yeşil tepelere cömert bir tavırla seriyor, Vernol'un küçük nehri tepelerin ardından ışıl ışıl yayılıyordu. Huzur, şu anda tam olarak yanımdaydı.

"Antiphates Kralının gönderdiği Alfalar saraya girdiler efendim." dedi Aias. Yaşlı bir adam olmasına rağmen oldukça gür çıkan sesi bulunduğum balkona kadar ulaşmıştı. "Aşağıya inmelisiniz."

Gözlerimi dün gece tenime kazınan yağmur damlasından çekip ona baktım. Elinde altın işlemeli kadife pelerini giymem için hazır bir şekilde tutuyordu. Acelesiz adımlarımın hedefi o olurken gözlerini yere çevirdi ancak ben bakışlarımı onun ağırlaşmış saçlarından çekmemiştim. "Kaç alfa gönderildi?" diye sordum düz bir sesle. Sırtımı ona dönüp pelerini omuzlarıma bırakmasına izin verdim. "Umarım beklentilerimi karşılar Aias."

Boğazını temizlediğini zorlukla duydum. Gözleri bileğimden asla ayırmadığım ve tıpkı bir bilezik gibi koluma dolanan siyah yılana takıldı. "Yalnızca on tane alfa gönderdi efendim." dedi ifadesizce. Kaygan derisini kolum boyunca gezdirip başını elime yaslayan Elfrad, çatallı dilini Aias'a gösterdi.

Dudaklarıma yerleşen kıvrımla beraber uçuşan perdenin aralığından görünen tepelere baktım. Tepelerin ardında bir uğultu duyuldu. Gök gürültüsü uzaktı ama sebebi bendim. Bunu odanın içinde olan herkes biliyordu. Yine de, "Bu sesin sebebini biliyor musun Aias?" diye sordum hiçbir şey olmamış gibi.

Gözlerini zeminden çekmeden, "Biliyorum efendim." dedi ve ekledi. "Gerekeni yapacağım."

Başımı salladım. Gerginliğe tahammülüm yoktu. Özellikle böyle bir günde hiç yoktu. Bir hafta önce ölen babamın acısını dahi yaşayamamışken böyle ufak bir şeyin Vernol hanedanlığına gölge düşürmesine izin vermeyecektim. Bugün halkın önüne ilk çıkışımdı. Halk, Kralın sır gibi sakladığı oğlunu ilk kez görecekti. Ne kadar inkâr edersem edeyim, gökyüzündeki yakıcı güneş, heyecanımı ele veriyordu.

Sarayın büyük merdivenlerini, ardımda onlarca koruma ve yanımda Aias'la beraber inerken, "Başlığınızı takmalısınız efendim." dedi Aias. Benimle konuşmaya çekiniyor gibi bir hali vardı. Yanıma yaklaşabilen birkaç insan vardı ve onlardan birisi de Aias'dı. O da gözlerime bile bakmıyordu zaten.

Alttan emir içeren cümlesiyle beraber uysal bir tavırla pelerinin başlığını saçlarımın üstüne örttüm. "Alfalar bahçeye girdiğinde başlığınızı indirebilirsiniz."

Mırıldandım. "İndiririm Aias."

Sarayın büyük kapısına doğru ilerlerken bizi birkaç adım geçen iki korumayla duraksadım. "İzin verin, kontrol edelim efendim." dedi Aias. "Güvenlik için."

VELNOR /HunHanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin