***
Yazdığım bölüm bir gecede silinse de...
Şarj aletim bozulup gece gece her yerde şarj aleti arasam da...
Allem edip kallem edip sizler için upuzun bir bölüm yazdım...
Şimdiden hayırlı uğurlu ola...
Ve... Lütfen küçücük oylarınızı, minnak yorumlarınızı esirgemeyin...
İyi, kötü tüm eleştirilere açığım...
***
🥀Yazarınız Keyifli Okumalar Diler🥀
***
"Ne istiyorsun sen ya..?" diye soran Asiye sesini birazcık yükseltti.
"Ben... Sadece beni koşulsuz şartsız sevecek bir çocuğum olsun istiyorum... Gerçekten sevildiğimi hissetmek istiyorum. Bunun için evlenmiştim ama... Olmadı..." dedi Cihangir ve Asiye'nin koynundan uzaklaştı. Ona sırtını dönerek yine cenin pozisyonunu aldı, kapattı gözlerini.
***
Asiye gece boyu Cihangir'e yaptıklarını düşündü. Kötü başlamış olsalar da son zamanlarda araları gayet iyiydi... Yani Asiye öyle sanıyordu... Sevgisini hissettiremediğini duymak içine bir kor atmıştı, onu yakıp kavuruyordu.
Cihangir söyleyeceğini söylemiş arkasını dönüp yatmıştı ama Asiye'yi yıkıp geçmişti o son sözleri... Genç kadının kalbini dağlamıştı... Sevilmek için evlenmek... Sevilmek için çocuk istemek... Sevgiyi hissetmek bu kadar önemli miydi..? Ya sevildiğini bilmek, görmek..? Ailesi onu seviyordu, bu ona neden yetmemişti..? Sevgiye bu kadar doyumsuz muydu..? Beni de kimse sevmiyor ama bak senin kadar üzülüyor muyum..?
Şimdi ne yapacağını bilmez bir halde yanında uyuyan Cihangir'e bakmaktaydı. Sabah kahvaltısıyla durduğunu biliyordu. Akşam da yememek için diretmiş ilaçlarını aç karnına yutmuştu. Hastalığı nüksedecek, epilepsi krizi geçirecek diye bir korku düşmüştü Asiye'nin yüreğine... Biran önce araları düzelmeliydi. Cihangir mutlu olmalıydı...
"Keşke sihirli bir değnek olsa elimde... Ve açsam kalbimi sana göstersem... Kötülüklerle dolu kalbimde nasıl çiçek açtığını görsen... Seni sevdiğimi görsen... Senden sonra iyi olmayı isteyen, saflığına temizliğine hayran olan bu kadını görsen... Bana inansan..." dedi Asiye ve yatağa uzanıp Cihangir'e arkadan sarıldı. Başını genç adamın sırtına dayarken kollarını beline doladı.
"Sen bana küsken ben nasıl uyuyacağım..? Sen bana gülmezsen ben nasıl bu eve sığacağım..?" diye kendi kendine mırıldandı ve yattığı yerden başını kaldırıp Cihangir'i boynundan öptü. Bir müddet orada durup kokusunu içine çekti.
"Seni, düşünmen için yalnız mı bırakmalıyım..? Yoksa beni affedene kadar öpmeli miyim..? Ne yapmalıyım sen söyle..? Bu sefer doğru olanı yapmak istiyorum..." dedi Asiye ve gecenin kalan yarısını da ne yapacağını düşünmekle geçirdi.
***
Asiye, Cihangir'in isteği üzerine ona biraz zaman vermeye karar verdi. Ondan uzak durmak ilk evlendikleri zaman için çocuk oyuncağıydı, bir nimetti. Fakat şu an istemsizce Cihangir'e eli gidiyor, sesi gidiyor, gözü gidiyordu... Uzak durmayı bile beceremiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜZN-Ü MASUMANE
Ficção GeralHüznün masumca, zalimce duyulanı olur mu demeyin... Olur... Kimi masumca içinde saklar hüznünü, kimi zalimce dışarı vurur! Hüzn-ü Masumane : Masumca Duyulan Hüzün *** Bir zihinsel engellinin eşsiz dünyasını keşif edip, bizde artık onun gibi Mavi'yi...