***
Bir cenazeyi daha kaldıracak takatim yok...
Bir sevdiğimin daha acısını gömecek yerim yok...
Bir yaramı daha saklayacak tebessümüm yok...
***
Yazarınızın yazmaya takati yok,
Umarım sizin okumaya olur...
Ailevi sorunlarımdan dolayı geç yazıyorum, sıkıntıdayım bu aralar lütfen anlayış gösterin...***
Aklında ise bir tek soru vardı.
'Acaba Asiye bu gece beni öpecek mi..?'
Bunu düşündükçe istemeden kıkırdıyordu. Ama sonra aklına Asiye'nin eskiden kendisine çok fazla sırıttığı için kızdığı an geldi ve hemen toparladı kendisini. Daha ciddi duracaktı. Asiye'yi etkileyecekti ama yaptıkları için ona hala kırgın olduğunu da belli edecekti.
Ve başını kaldırıp büyük bir özgüven ile çıktı banyodan. Odaya girdiğinde Asiye de üstünü giyiniyordu.
Cihangir utançla başını çevirip odanın ortasına doğru yürümeye devam etti. Biranda oda havasız gelmişti, hemen cam kenarına gidip camı açtı. İçeriye soğuk hava girse de bir türlü ferahlayamıyordu. Nefesi hızlanırken, bedenini basan sıcaklık ve gözlerinin önüne inen perde ona geçmişten tanıdık gelmeye başlamıştı.
Olacakları anlayıp kendisini kanepeye doğru ilerletmeye çalıştı. Biran önce oturmalıydı. Asiye'yi korkutmamalıydı...
Gözü Asiye'ye gitti. Hafifçe gülümsüyor ve kızarmış al al yanaklarıyla üstünü giyiniyordu. Onu uyarmak istedi ama çenesi gelen kasıntılar ile çoktan kitlenmişti.
Ve artık her şey için çok geçti... Birkaç saniyede ortaya çıkıp bedenini ele geçiren kriz çoktan onu acı içinde ruhuyla bedeni arasında sıkıştırmıştı. Gözlerinin titreyip kaydığını tüm vücudunun kasıldığını hissetti. Ama en çok yeni yeni algıladığı başının arkasını zemine vurmanın acısı gözlerini yaşartmıştı... Kulakları ise çoktan kendisine ileti göndermeyi kesmiş, Asiye'nin ağlayan yüzünü bir çınlama eşliğinde izliyordu...
Ve en sonunda gözleri de tamamen bıraktı onu...
Gerisi ise karanlıkla kaplı acılı dolu dakikalardı...
***
Ve Asiye açılan banyo kapısıyla gözlerini oraya doğru çevirdi. Kocasının kendisinden kaçırdığı gözleriyle cama doğru ilerlediğini gördü. Asiye'de artık tamamen giyinmiş sayılırdı, nedendi bu utanmışlık...
Açılan cam ile çeriye giren soğuk hava Asiye'nin biran için titretti. Gözleri kocasındaydı ama yanına gitmiyordu. Garip birşeyler hissetmişti fakat hareket edemiyordu.
Kanepeye doğru dönmekte zorlanan Cihangir'i görmesiyle kalbinin sıkıştığını, bir elin boğazını sarıp sıktığını hissetti Asiye... O an... Kısacık bir an göz göze geldiler... Asiye kendisine gülümseyen Cihangir'in gözlerindeki acısını görmüştü. Ayaklarına koş komutu verse de yarım savsak adımlar eşliğinde ilerlemeye çalıştı. Taki... Karşısındaki sevdiği adam titreyerek geriye doğru düşene kadar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜZN-Ü MASUMANE
Ficção GeralHüznün masumca, zalimce duyulanı olur mu demeyin... Olur... Kimi masumca içinde saklar hüznünü, kimi zalimce dışarı vurur! Hüzn-ü Masumane : Masumca Duyulan Hüzün *** Bir zihinsel engellinin eşsiz dünyasını keşif edip, bizde artık onun gibi Mavi'yi...