Bölüm 16

6.6K 371 77
                                    


"Ne dedi, ne dedi?"

Yiğit kafasına benim sarı üzerinde siyah kedi deseni olan beremi suratının yarısı kapanacak şekilde takmış yatağımın üstünde zıplıyordu.

"Ne ne dedi marulumsu sığır yatağımı kıracaksın"

"Hani siz kız şeysi yapmışsınız ya kesin bizi de çekiştirdiniz. Benim uyanamadığım en güzel Rüya'm ne Dedi? Beni ne kadar sevdiğinden bahsetti mi?"

Hala yatağımın üzerinde zıplıyordu ve bere iki gözünü de kapatmıştı. Kıvırcık saçları yanlardan fışkırıyordu.

"Ne dedi ne dedi desene"

Telefonum Richard'ı komidinin üzerinden o görmeden alıp kamerayı açtım. Suratına patlayan flaşı farkedince zıplamayı bıraktı ve kafasındaki beremi çıkardı.

Ben ekrandaki resme kahkaha atarken bereyi kafama fırlattı.

Tam zıplarken havada yakalamıştım ağzı yamulmuş kıvırcık saçları havalanmıştı. Ben kendimi kenardaki küçük koltuğuma atıp karnımı tuta tuta gülüyordum.

"Allah iyiliğini versin Yiğit. Suratım ağrıdı gülmekten."

Tam gülmemi bitirdim gözyaşlarımı elimle siliyorum Yiğit'le göz göze geldik . Bana öyle bir hüzün ve hayal kırıklığına uğramış gibi bakıyordu ki dudağını büze büze 5. Saniyede ciddi kalamayıp bir kahkaha daha attım.

Sakinleşebildiğimde Yiğit'e ciddi bir bakış attım.

"Merak etme sırrın bende güvende."

Yiğit de bana aynı ciddiyetle baktı.

"Sen çektiğin fotoğraftan mı bahsediyorsun. O önemli değil o halimle bile karizmatiğim ben de. Ben sana başka bir şey için darıldım."

Ayağa kalktım ve yatağımda oturmuş bana bozuk atan Yiğit'in yanına gittim.

"Niye darıldın DNA sarmalım benim."

"DNA sarmalı ne be?"

"DNA işte kıvrım kıvrım oluyor ya onda şey ettim. Biyoloji hani?"

"Ben ne anlarım 35 aldım ya biyolojiden kirşof suratlı."

"Kirşof fizikte yok muydu be. Sen fizik mi biliyorsun ki len?"

"Fizik miymiş o? He ben fizikten 50 aldım geçtim ya kız. Biliyorum ben fizik."

"Evet 50 aldın. Hoca bütün soruları çözümleriyle verdiği halde."

"Ne yapayım ezberleyemedim yarısını sözel zekam yok benim. Daha çok sayısalcıyım ben!"

Bunu söylerken kırmızı atkımı boynuna dolamış assolist edasıyla söylemişti.

"İyide senin tek yapabildiğin ders Tarih değil miydi ya?"

"Fizik'i unutuyorsun Ezelişkom."

"Oyh yürü aşağı inelim annem çikolatalı kek yapmıştı. Açlık tepene vurdu yine senin."

Bugün Cumartesiydi. Ve önümüzdeki hafta sınavlar çok fazla yoğundu. Bartu ve Melis ders çalışıyorlardı kesin normal olarak. benim de niyetim bu yöndeydi bugün ama Yiğit sabahın köründe beni arayıp "Ezelişkom annemler şehir dışına çıktılar çok yalnız ve çaresizim size geliyim mi?"
Diye kendini zorla bize davet ettirdiğinden bu planlarımın herhangi bir hükmü kalmamıştı. Beraber ders çalışalım desem böyle bir şey mümkün olmazdı. Yiğit ve ben biraraya geldiğimizde asla ders çalışamazdık. çikolatalı kek yemek daha mantıklıydı.

K.ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin