Sinan'ın Melis'e olan saçma sapan itiraf mı ne olduğunu bilemediğimiz o şeyden sonra 2 gün geçmişti.Ve biz şu an sahilin kenarında Melis'le şezlonga uzanmış güneşleniyorduk. Bartu negatif enerjisini atabilmek için yalın ayak kumsalda yürüyor, Yiğit ise yan taraftaki küçük çocukları olan aileden yalvar yakar ödünç aldığı oyuncak kovalarla ve küreklerle kumdan kale yapmaya çalışıyordu.
Tabi siz şimdi sandınız ki biz bir tatil köyünde mayolarımızla bikinilerimizle müthiş bir tatil yapıyoruz.
Ama nerdeee...
Yiğit'in amcasının oğlu sahil kenarında bir kafe açmış açılışına bizi de davet etmişti.
Bizi apar topar getiren yiğit yüzünden neye uğradığımızı şaşırarak gelmiştik.
Şezlonga uzanıp güneşleniyorduk ama benim üzerimde haftanın beş günü giydiğim gumball'u tişörtüm ve kot şortum vardı. Melis'in ise üzerinde beyaz sıfırkol salaş bir tişört ve mavi kot şortu vardı. Bartunun da üzerinde siyah bir tişört ve siyah kot pantolonu vardı.
Aramızda ortama en uygun olan Yiğit'ti. Çünkü sarı bir tişört altında ise klasik her zaman giydiği ve çok sevdiği Deniz şortlarından vardı.
Beyaz üzerine pembe ahtapot desenli Deniz şortuyla yerde kumdan kale yapmaya çalışan Yiğit'in yanına oturdum ve yapmaya çalıştığı şeyi ona sordum.
"Kraliyet Saray'ı yapıyorum kanka. Bak şu yanına diktiğim çubuk da bayrağı."
"Bu daha çok mezara benzemiş be kıvrım makarnam. O çubuk da mezar taşı gibi duruyor."
Yiğit dudağını bükerek bana baktı.
"Hem sen boşver kraliyet Sarayını gel Bartu gibi yürüyelim."
Deyip elini tuttum kaldırmak için. Beraber kalkıp Bartu'yla beraber yürümeye başladık.
"Vay be" dedi Yiğit.
"Masmavi denizin kenarında yürüyoruz ama içine giremiyoruz. Aslında niye giremiyoruz ki bence girelim."
Deyip tam tişörtünü çıkarıyordu ki Bartu tuttu onu.
"Saçmalama oğlum. Birazdan kafenin açılışı var. Hemde senin Kuzeninin. Adam bizi davet etmiş biz de denize mi girelim. Islak ıslak mı gidelim adamın yanına."
"Sanırım haklısın." Dedi Yiğit ve devam etti.
"Ama Ne yapayım Barturellam hava çok sıcak marshmelowumsu vücudum eriyor. Ve aşırı sıkılıyorum. Şu denizin güzelliğine bak. Cam gibi. Bana 'gel gel' yapıyor."
Tam karşı tarafımızda şezlonga uzanan Melis Yiğit'in isyanını duyunca onu yanına çağırdı.
"Gel kıvırcığım güneşlenelim. Ne güzel D vitamini alırsın hem."
"Bak bakalım sen şu yüzüme." Dedi Yiğit Melis'e cevap olarak.
"Ben şu bebeksi cildimi karartamam tamam mı?"
"Offff" dedi bunun üzerine Melis. "Ben çok sıkılıyorum ama."
"Dur ben geleyim " dedim Melis'e el sallayıp.
"Zaten denizin tuzundan ayaklarım büzüş büzüş oldu."
Parmak arası terliklerimi biraz suya tutup Melis'in yanına vardım.
"Ay Ezel." Dedi elindeki telefonu gözüme sokarak,
"Herkes tatil storysi paylaşıyor. Ha biz de bi fotoğraf çekilelim acil story paylaşmam lazım."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
K.ÇETE
Fiksi RemajaBakmayın böyle kara bir kitap olduğuna, karanlık durduğuna. Okuyup okuyabileceğiniz en samimi kitaplardan biri olduğuna bahse girebilirim. Kendim gibi karakterlerim Uğraşsam da çok da korkutucu olmayan tiplerim var. Her ne kadar karanlık bir ortam o...