Ezel'den;Biz benim poşet almamak için ceketimin heryerine sokuşturduğum çikolataları ortaya koymuş tek tek sömürürken Yiğit hala itinayla tacını yapmaya devam ediyordu. Beleş çikolatayı bile gözü görmüyordu.
"Bitttiiiiii!"
Diye mutlulukla bağırdığında biz de ona maşallahlarımızı sunduk.
"Bitti ama bunu birleştirmem için lastik toka gibi bişeye ihtiyacım var hani sizin her zaman yanınızda olan tokalar var ya minik minik lastik tokalar."
Miray elini cebine attı ve küçük cimcime tokalardan bir tane çıkarıp Yiğit'e verdi.
"Al bakalım."
"Ay çok saol yeng- offffff her zaman unutuyorum ben ya."
Biz neye uğradığımızı şaşırırken Bartu Yiğit'e gülerek bakıyordu. Ve bu.... bu ilginçti yani Bartu'nun ona kızması lazımken şirinlik yapan küçük bir çocuğa bakar gibi bakıyordu.
Aniden ciddileştiğinde ise korkmuştum.
"Ver şu elindekini."
Yiğit Bartu'ya şaşkın şaşkın bakıyordu.
"Ver işte zaten anlayacağı kadar anladı."
"İyi de bunu Ne yapacaksın?"
Yiğit hala konuşmaya devam ettiği ve elindekini vermediği için Bartu ona cevap vermek yerine elindeki tacı çekip elinden aldı.
"Sevdiğim kıza takacağım."
Ayağa kalkıp Miray'ı da kaldırmak için elinden tuttuğunda Melis, Ben ve Yiğit ağzımız kulaklarımızda onlara bakıyorduk.
İlginç olan şuydu Miray ilk defa utanmamıştı. Sanırım alışmıştı yani kız 20 bölümdür Bartu'dan utanmaktan başka bir şey yapmıyor.
İkisi de birbirine çok güzel bakıyordu. Ben onlara bakarken düğünlerinde kısa mı yoksa uzun bir abiye mi tercih etsem diye düşünürken Koray Taşkın yine güzel bir şekilde her şeyin içine etmişti.
Miray'a esip gürledikten sonra kızı bir de götürmek için çekiştirdiğinde Bartu ona engel oldu ve ona hiç aklımıza gelmeyecek bir şey yaptı ve Miray'a olan aşkını itiraf etti.
"Ve kardeşini canımdan çok seviyorum.."
Bu cümle Miray da dahil herkesi şok ederken ben yaşanacaklar için bu sefer Müge Anlı'nın telefon numarasını nerden bulabileceğimi düşünmeye başlamıştım.
Bu itiraf üzerine Koray'ın buz mavisi gözleri laciverte doğru dönerken eş zamanlı olarak alnındaki damarları belirginleşmeye başlamıştı.
"NE DİYORSUN LAN SEN!"
Ve beklenen gürleme..
"Duydun işte kardeşim. Sana bunu böyle söylemek istemezdim ama başka çare yoktu sanırım. Miray'ı seviyorum. Ama bu iki günlük bir şey değil 1 yıla yakın ben kardeşini seviyorum. Ondan başkasını düşünemiyorum."
"Başlatma lan sevginden! Bu kızın yakınında görmeyeceğim seni! Duydun mu!"
Miray'ı Bartu'nun yanından çekti ve arkasına aldı.
"Şimdi gidiyoruz ve sen Miray bir daha bunların hiçbirinin yanında seni görmeyeceğim! Ben neredeysem orada olacaksın. Seni yeterince bozmuşlar zaten."
Sabahtan beri olayın saçma sapan gidişatını sessizce izliyordum. Ama bu son cümlesinden sonra artık kan beynime sıçramıştı benim de haliyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
K.ÇETE
Teen FictionBakmayın böyle kara bir kitap olduğuna, karanlık durduğuna. Okuyup okuyabileceğiniz en samimi kitaplardan biri olduğuna bahse girebilirim. Kendim gibi karakterlerim Uğraşsam da çok da korkutucu olmayan tiplerim var. Her ne kadar karanlık bir ortam o...