KUTAL;
- Hadi ama Rodos, özür diledim ya. Daha kaç kere dilemem gerekiyor? Bırak surat asmayı artık. dedi Kutal beşinci kez.
- Adi orospu söz vermiştin, acıtmayacaktın. Ama sen ne yaptın kuru kuruya kökledin. Nasıl surat asmayayım götüm sızlıyor. diye bağırdı Rodos.
- Bakıyorum da bana küfretmeyi alışkanlık hâline getirdin.
- Neden acaba?
- Tamam bu konuya şimdilik girmeyeceğim.
- Lanet olsun Kutal sana sinirli kalamıyorum. Seviyorum lan seni. diye bağırdı yine Rodos.
- Ben de seni seviyorum, sevgilim. dedi Kutal. Ne dediğini önemsemedi.
- Sen bana az evvel sevgilim mi dedin?
- Evet sevgilim. Benim olur musun diye sormuştun, düşündüm ve senin olmaya karar verdim.
- Sevgilim. Sen benim sevgilimsin. Seni şimdi az öncekinden de çok seviyorum sevgilim.
- Ben de seni seviyorum sevgilim. dedi Kutal. Rodos'u seviyordu bu doğruydu. Sevgili olmak istemişti. Ve olmuşlardı. Rodos'un dudağına eğildi, ama sesi ile durdu.
- Sersem yola bak beni sonra öpersin. Arabayı sen kullanıyorsun ve bu araba babamın hediyesi.
- Sorry baby. I am so sorry.
- No problem.
Kahkaha attılar. Gerçekten iyi anlaşmaya başladılar. Özgürlüğün tadını sadece şu cümleyi içten kuranlar çıkarabilirdi;
"Siktir et"
Onların şu an da yaptığı tam olarak buydu. Hayatı siktir et'meye başlamışlardı.
Eve geldiklerinde Rodos zar zor yerinden kalktı. Kutal'a dönüp;
'Bunu unuttuğumu sanma sana bunu ağır ödeteceğim' bakışı attı. Tabi Kutal kendi isteğine göre çevirerek algıladı bu bakışı. 'Çok iyiydin bebeğim eve gidince bunu tekrar edelim' dediğini varsaydı.
Zile bastı, kapıyı çaldı, kapıyı evin hizmetçilerinden Fatoş açtı. Asıl adı Fatma'ydı ama Kutal ona Fatoş diyordu.
- Selam Fatoş. dedi içeriye girerken.
- Hoşgeldiniz Kutal Bey, anneniz ve babanız sizi arka bahçede bekliyor.
- Tamam Fatoş teşekkür ederim. Hadi gel Rodos niye orada dikiliyorsun öyle?
- Sanki yürüyebiliyorumda. Aslında senin beni sırtında taşıman gerekiyor ukâlâ çocuk.
- Emredersiniz Lordum. dedi ve belinden tutup omzuna attı. Başı poposunun hizasına gelmişti.
- Kutal bu yaptığın iyi bir şey mi bilmiyorum. Poponu ısırasım var. dedi Rodos ve kahkahasına engel olamadı.
- Isır gerçekten istiyorsan. dedi Kutal ve o da kahkahayı bastı. Ama Rodos gerçekten ısırınca kahkahası yarım kaldı.
- Ahhh acıdı şapşal. dedi..
- İnan bana benim acımın yanında senin acının hiçbir anlamı yok sersem. diye yanıt verdi Rodos. "Ve beni bir an evvel indirmezsen annenlere rezil olacağız."
- Hayır indirmiyorum Bay'ım. Burada gayet iyi duruyorsunuz.
Fatoş onlara şaşkınlıkla bakmayı bırakıp önlerine geçti ve arka bahçeye doğru ilerlediler.
- Oğlunuz ve Rodos Bey geldi efendim.
Bu esnada omzunda Rodos ile Kutal bahçeye çıktı.
- Oğlum bu ne hâl? diye sordu Serpil Hanım.
Kutal Rodos'u puflardan birine bıraktı. Annesine ve babasına dönerek;
- Annecim, babacım bu Rodos. Zaten kendisini ve ailesini tanıyorsunuz. Rodos benim kapı komşum ve aynı zamanda bugünden itibaren sevgilim. diye açıklamaya girişti.
Bu esnada kapıdan giren Rodos'un babası Tamer ve annesi Suzan da bu açıklamayı duymuşlardı.
- Rodos ne demek oluyor bu? diye sordu babası.
- Yani Kutal benim sevgilim oluyor demek oluyor, babacım ve annecim.
- Yani bu bir aileleri tanıştırma yemeği gibi bir şey mi oluyor? diye soran Fatoş'a döndü bütün gözler.
- Sen hemen yemek masasını kontrol etmeye git Fatoş. diye çıkıştı Serpil Hanım.
- Sanırım öyle oluyor. dedi Kutal.
- Eşcinsel olduğunu bilmiyordum Rodos, senin de öyle Kutal. dedi Suzan Hanım.
- Ben de bilmiyordum. diyen Serpil Hanım'dı.
- Şimdi öğrendiniz öyle ise. Belki bize kızacaksınız ama biz birbirimizi ciddi anlamda çok seviyoruz. Kital ve Rodos bu cümleyi aynı an da kurmuşlardı.
- Bakın bu yaptığınız belki yanlış olabilir ama biz her zaman sizin aileniz her zaman yanınızdayız. dedi dört büyük aynı an da.
- İşte şimdi bizden daha mutlu insan yok canım ailemiz. yine aynı an da söylemişlerdi.
Yemeğe oturdular, yemekler çok lezzetliydi. Tamer ve Altan Bey, Suzan ve Serpil Hanım, Kutal ve Rodos gerçekten doymuşlardı. Bütün akşam sohbet etmişlerdi. Rodos ve Kutal günün birinde ortak bir Holding kurmaya karar verdiler. Ama o zamana kadar Üniversite'yi okumaları lazımdı.
Rodos Tıp kazanmıştı ve en büyük hayali Kalp Cerrah'ı olmaktı. Kutal ise Mimar Sinan'da Modern ve Klasik Dans eğitimi alacaktı. En büyük isteği büyük ve sanatçı olarak anılmaktı. Bütün gece bunlardan bahsedip durdular.
Aileleri aralarında söz yapmaya karar verdiler. Üniversite bittiğinde Hollanda'ya gidip evlenmeyi planladılar. Bütün gecenin ana sohbeti onların gelecekleri üzerine olmuştu. Lodos bu yemeğe dahil olamamıştı. Rodos'un ağabeyi 17 yaşındayken trafik kazasında yaşamını yitirmişti. Rodos onun ölmesine üzülüp üzülmediğini anlayamamıştı. Sonuçta bütün bunlar onun sayesinde başlamıştı. Ama o olmasaydı belki de Kutal ile bu duruma gelemeyeceklerdi.
Yemekler bittiğinde ve akşam yavaş yavaş sona ererken Rodos;
- Sevgili annecim, babacım ve kayınpeder ve kayınvalideciğim müsadeniz ile biz artık kalkalım. demesi ile herkeste bir kahkaha kopmuştu.
Serpil Hanım ve Altan Bey;
-Evlat bize kayın diye başlamadan peder ve valide desen yeter. demişlerdi.
- Tamam Pedercim ve Validecim. deyince Kutal da Suzan Hanım ve Tamer Bey'e "pedercim ve validecim" demişti.
- Tamam çocuklar dikkatli olun. dedi dörtlü.
Çocuklar el sallayıp arabaya gittiler. Rodos kendini daha iyi hissettiği için şoför koltuğuna geçti. Arabayı Nişantaşı'na Mete'nin yerine sürmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rodos'da Aşk Var
Random"İnsanlar, Her zaman bir sır saklarlar... Gizli sırları olmayan bir tek yetişkin yoktur şu dünyada... Peki benim sırrım mı ne..? Benim sırrım tam burada, göğüs kafesimin hemen altında, kalbimin de az içinde, siz beni anlayamazsınız belki ama anlamak...