Sessiz Final

403 12 0
                                    

Rodos 6 sene tıp okuduktan sonra harika bir Psikiyatrist olmuştu, ama aynı zamanda diğer bütün dallarda da uzmanlaşmıştı. Kendi özel muayenehanesi bile vardı.

Kutal profesyonel bir dansçı olmuş ve kendi dans salonunu kurmuştu. Her çeşit dans tekniğini biliyor ve öğretiyordu. Zaman zaman kliplerde bile oynuyordu. Tüm Türkiye'ye inat gidip Hollanda'da evlenmişlerdi. Kendilerini daha sonra dünya'nın altı ülkesinden birer çocuk evlat edinmişlerdi. Almanya'dan Albert, İngiltere'den Thalia, Fransa'dan Francisco, İtalya'dan Emily, Rusya'dan Ian ve Türkiye'den Duru.

Aileleri onlara her konu da destek çıktılar. Çocuklar zamanla büyüdüler, hepsi aynı yaştaydılar. Evlat edinildiklerinde her biri 12 yaşındaydı. 37 yaşında Kutal kanser oldu. Rodos onu iyileştirmek için elinden gelen her şeyi her imkanı kullandı ama iyileştiremedi. Beraber çok zorlu bir üç sene yedi ay on dört saat yirmi bir dakika otuz altı saniye ve kırk iki salise geçirdiler. Bu süre sonunda 40 yaşındayken Kutal bir sabah hiç uyanmamak üzere gözlerini hayata yumdu.

Rodos Kutal'sız bir gün bile geçiremeyeceğini biliyordu ama çocukları vardı. Onları yalnız bırakamayacağını biliyordu. Onlar 18 yaşlarını doldurana kadar bekledi. Bu süre zarfında miras paylaşımını kafasında yaptı ve bir avukat eşliğinde vasiyet namesini yazdı. Bu vasiyete göre Türkpençe ve Arslandağ Holdinglerinin bütün işletmesini çocuklarına eşit hisselerle pay etti. Kutal'ın Dans salonunu ve kendi Muayenehanesi ile birlikte dört adet işletilebilecek boş dükkan satın aldı. Bunlarıda her bir çocuğa pay etti. Bu çocukların her birine 4+1 ikişer daire de aldı. Ve her birinin altına birer garaj da da bir tane bulacak şekilde 12 adet spor araba aldı. Kalan 81.057.470.02 parayı da her birine eşit oranda pay etti.

Bir sabah Rodos kendini 71 metre yükseklikte olan Türkpençe Holdingin en üst katından aşağıya attı. Kutal'sız geçirdiği onca sene için düşerken dudaklarından 'sana geliyorum sevgilim, ait olduğum yere geliyorum' sözleri döküldü. Rodos yere çakılır çakılmaz hayatını kaybetti. Çarpmanın etkisi ile kırılmadık tek bir kemiği dahi kalmamıştı. Mavi gözleri açık ölmüştü.

Olay yerinden geçen insanlar çığlık çığlığaydı. Sesi duyan çocuklar dışarı çıktıklarında babalarının ölü bedenini görünce gözyaşlarını ve hıçkırıklarını tutamadılar. Rodos'un cansız bedeni toprağa verildikten iki gün sonra avukat çocuklara Vasiyetnameyi okuyordu.

Sevgili çocuklarım,

Hâlâ akıl sağlığım yerindeyken sizlere bu vasiyetnameyi yazıyorum. Ben babanız ve anneniz Rodos Türkpençe, sizlere sahibi olduğum bütün mirası ortak hislerle bölüştürdüm. Size bu vasiyetnameyi okuyan Avukat Selim Bey hisselerinizi söyleyecek.

Ama bundan evvel çocuklarım,

Allah sizlere günüm birinde benim yaşadığım aşkı yaşamayı nasip etsin inşallah. Babanız Kutal ile şu an oturduğumuz dairede tanışmıştık. Babanız Kutal her zaman sevmeye ve sevilmeye değer bir hayat arkadaşı, can yoldaşı oldu. Ve inanıyorum ki iyi bir ölü sevgili olacak.

Öbür dünya'da işler nasıl yürüyor bilmiyorum. Cennet ve Cehennem gerçekten var mı bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey varsa o da eğer Cennet ve Cehennem var ise ve buralara günah ve sevaplarımıza göre giriyorsak babanız Kutal ve ben Cennet'te olacağız. Çünkü sevmek aşık olmak günah değil.

Kime aşık olacağımızı biz kendimiz seçemeyiz, bu kaderin ayarlamış olduğu bir şeydir. Ve kaderimiz anne karnına düştüğümüz gün yazılır. Bizim kaderimiz de o gün yazılmış. Hepiniz harika birer evlat oldunuz. Umarım sizlerde kendi çocuklarınızdan bize gösterdiğiniz ilgi ve sevginin aynısını görürsünüz.

Hepiniz nereden geldiğinizi unutmayın ve eğer evlenip çocuk sahibi olursanız da en az bir tane de evlat edinin. Sizin gibi sevgiye muhtaç bir sürü çocuk var dünyada. Ben yakın bir zaman da babanız Kutal'ın yanına gideceğimi biliyorum. Ona sizlerin sevgilerinizi ileteceğim. Dünya malı dünya da kalır bu yüzden kendinizi paraya servete kaptırmayın.

Okuyun çevreye ve topluma faydalı insanlar olun. Kendiniz gibi iyi insanlarla tanışın ve sevin sevilin. Birbirinizi çok sevin ve hiç ayrılmayın. Kötüden ve kötülerden uzak durun.

Kendinize iyi bakın evlatlarım. Beni ve rahmetli babanızı hep iyi hatırlayın. Bizi hiç unutmayın, biz sizleri bekliyor olacağız. Sizleri seviyorum.

Babanız,

Rodos TÜRKPENÇE...

Rodos'un mektubu böyleydi. Avukat çocuklara mirası açıkladığında çocuklar hâlâ ağlıyorlardı. Miras onlar için bir şey ifade etmiyordu. Onlar kendilerini evlat edinen iki iyilik meleğinin ait oldukları yere geri dönmelerine hem üzülüp hem seviniyorlardı. Nihayet ayrılık bitecek ve onlar kavuşacaktı.

Öldüklerinde onları bekleyen bir aileleri hâlâ vardı, onların anısına layık evlatlar olmayı başaracaklardı. Bunu onlara borçlulardı. Ve dedikleri gibi de oldu. Hepsi iyi insanlar olarak yaşayıp iyi insanlar olarak öldüler. Geride çocukları ya da aileleri kalmamıştı. Bütün miraslarını hayır kurumlarına bağışladılar.

Rodos'da Aşk VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin