Yeni bölüm pazar akşamı canlar ❤
"Hşş sana diyorum!"
7 şiddetinde dürtülünce kendime gelmek zorunda kaldım. "Ne var Zehra?"
"Not tutmuyorsun!" dedi şok içinde.
O pazartesi günü Uludağ Üniversitesi koordinatlarında zaman denen mefhum kendini şaşırmıştı! Son derse gelene kadar bir ömür geçmişti sanki ve şimdi son derse gelmişken dakikalar durmuyor sanki koşuyordu.
Not tutmayı geçtim, dersi dinlemem bile mümkün değildi; gözlerimi saatten ayıramıyordum ki bir türlü... Akreple yelkovan kendinden emin adımlarla 4'e doğru ilerliyordu. 4:15'te ders bitecek ben dersten çıkacaktım. Ama her zamanki gibi metroya yürümeyecek, beni bekleyen arabaya gidecektim. Yüzümü ateş basmış, avuç içlerim ter içindeyken not mu tutulurdu Allah aşkına? Zehra'nınki de iş! "Tutmak zorunda olduğumu bilmiyordum," diye cevap verdim gıcık gıcık.
Müjgan defterimdeki boş sayfaya baktı. "Hayret..."
"Başım ağrıyor. İdil'den alırız notları," dedim. Benden sonra en iyi o not tutardı bizim sınıfta.
Müjgan "İyi görünmüyorsun zaten," diye gözlemde bulundu.
Hiç iyi değildim ki! Sessiz bir nefes alıp verdim derin derin. 'Rahatla' dedim içimden. 'Sadece eve bırakacak. O kadar.'
Zehra not tutmayışıma aşırı dertlenmişti belli ki. "Ayy, o İdil not vermemek için bin dereden su getirir şimdi. Geçen dönem kalitede yalvartmıştı beni."
"Tek ders isteyeceğiz. Yalvarmamıza gerek kalmaz," dedim. O an umrumda olan son şeydi ders notu. Benim için bir ilk.
Zehra ikna olmuş görünmüyordu. "Artık sadece senin seçtiğin seçmelileri alıyorsam bir sebebi var."
"Ben de kariyer hedeflerimiz aynı sanıyordum..."
"Sen fazla gıcıksın bugün."
"Başım ağrıyor," dedim tekrar. Gıcık davranmak için iyi bir sebepti bence.
Dersin geri kalanı göz açıp kapayıncaya kadar geçtiğinde sınıftaki herkes büyük bir uğultu eşliğinde ayaklandı. Artık kalbim ağzımda çarpıyordu.
Müjgan da Zehra da 'n'oldu sizin o komşunun oğluna?' diye ara ara soruyorlardı. Açıklama yapmak istemiyordum. Kürsüde öğrencilerin etrafını sardığı hocayı gösterdim. "Siz önden çıkın, ben hocaya bir şey soracağım."
"Dersi dinlemediğin izlenimine kapılmıştım ben?" dedi Zehra şüpheyle. "Ne soracaksın şimdi?"
Doğru bir izlenimdi. Dinleyebilsem not da tutardım. "Dinledim ama not tutmadım. Bir şey takıldı kafama."
Müjgan kıpkırmızı suratıma bakıyordu. "Bekleyelim işte? Hiç iyi görünmüyorsun."
"İyiyim. İyiyim. Baksanıza nasıl kalabalık adamın etrafı. Benim işim uzun sürer," dedim. "Siz gidin beklemeyin. Aynı yere de gitmiyoruz hem?"
"Bir acayiplikler," diye söylendi Zehra çıkmadan. "Seni bu güzel havalar mahvetmiş olabilir kanka..."
****
Sınıftan en son ben çıktım. Kızlara yakalanmayacağımdan emin olabileceğim kadar uzun bir süre geçtikten sonra fakülteden de çıktım.
Fatih beni ablamın doğumuna götürmek üzere geldiğinde beklediği yerde bekliyordu. O zamandan bu zamana ne çok şey değişmişti ama!
![](https://img.wattpad.com/cover/85108399-288-k135582.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esnaf İşi Aşk (I-II-III)
Novela Juvenil❤ Esnaf İşi Aşk'ın ilk kitabı "Ay Çarpması" ve ikinci kitabı "Güneş Tutulması" Artemis Milenyum aracılığıyla raflarda! ❤ Üçüncü kitap çok yakında Wattpad'de! ❤ Bursa Kapalı Çarşı'da nesiller boyu konfeksiyon üzerine esnaflık yapmış bir aileden gelen...