Atıştırmalık Oneshotlar |YoonKook ✓

👑KRALLIK|S10

"Kral sizi çağırıyor efendim. Eve dönmeniz için"

Ev? Dünya?... Yoongi?

Kadın hazırlanmamı ve beni almaya geleceğini söyleyip çıkmıştı. Kapı kapatılır kapatılmaz örtüyü indirip Yoongi'ye baktım ama yoktu? Kaşlarımı çatmıştım ki banyodan çıkan beden konuşmasıyla tüm dikkatimi kendisine çekmişti

"Kaşlarını çatınca küçükken avladığım tavşanlara benzediğini farkettim"

Söyledikleri daha fazla kaşlarımı çatmama sebep olmuştu

"Artık tavşan avlamak yok Yoongi!"

Güldü

"Söz, son avladığım tavşan sen olarak kalacaksın"

Arkamdaki yastığı Yoongi'ye fırlatmıştım ki anında büyü yapıp gül yapraklarına çevirmişti onu

"Çok romantiksin Jungkook ama ciddi bir sorunumuz var gibi?"

"Ah, hayır dert etme. Krala gitmek istemediğimi söyleyeceğim. Sadece Jimin ve Taehyung'un endişelenmelerini engellemek için son kez Dünya'ya gitmek isterdim..."

"Aslında... ben arkadaşların için bir şeyler yapabilirim"

"Nasıl yani?"

"Telepati ve az biraz büyü ile. Sen Hoseok'la bahçedeyken yaptığım gibi"

"Tanrım... lütfen Yoongi! Lütfen bunu yap!"

Gülmüş ve yatakta oturan bana doğru eğilmişti

"Bir şartla, o gün yaptığın şeyi yapacaksın. Agyo, egyo, aey-"

"Aegyo? Ciddi misin? ㅋㅋㅋ"

"Evet ondan istiyorum"

Pekala... dudaklarımı büzüp alt dudağımı olabildiğince sarkıttım. Ellerimle saçlarımı dağıtıp olabildiğince masum baktım ona

"Jungkook Lordunu öpmek iştiyor~ Şen de iştiyoy muşun Yoongie~?"

Çok utanç verici! [Bir de yazana sor Jungkook...]

Kahkahası kulaklarıma ulaştığında somurttum. Becerememiş miydim ki?

Biranda dudaklarıma yapışınca başta şaşkınca bakmış daha sonra anında karşılık vermiştim. Kollarımı boynuna sarıp ensesindeki tutamları okşadım. Baktım yavaş yavaş yatağa doğru ilerliyor ittirdim onu

"Baban çağırıyor, onun yanına şiş dudaklarla gidersem beni ciddiye almayabilir ㅋㅋ"

"Ah, ne yapalım. Hazırlan da çabuk git çabuk gel bari"

"Sabırsız!"

...👑...

Giyinip bozulan saçlarıma da şekil verdikten sonra kapıda beni bekleyen kadının yanına gittim. Taht odasına kadar beni getirmiş daha sonra gitmişti. İçeri girince Krala baktım. Yüzünde kendinden emin bir gülümseme vardı. Daha sonra gözlerim Kraliçeye kaydı. Fakat o Kral kadar memnun gözükmüyordu

"Efendim, beni çağırmışsınız?"

"Evet çocuk. Artık Dünya'ya dönebilirsin"

Yerinden kalkıp ağır adımlarla yanıma geldi. Sonra sol elimi kavrayıp avuç içime mavi bir kapsül bıraktı

"Bunu Pontem'e gidip içmen gerekiyor. Biz seni götüreceğiz"