Kesit

982 62 24
                                    

Merhaba! 

Biliyorum uzun zaman oldu. Ancak size son bölüme düştüğüm notu hatırlatırsam eğer sınır koymayıp sadece kendime not düşer gibi bölüm yazdığımda ne kadar uzayacağı konusundan daha önce bahsetmiştim. Evet, Veyl öyle ya da böyle devam edecek. Araya ne kadar mesafe girmesinin bir önemi yok. Bu hikâyeye devam edeceğim. 

Birkaç gündür mesaj ve yorumlarla özleminizi belli ediyor, sitemler ediyorsunuz. Sizi anlayabiliyorum, haklısınız. Bölüm bekliyorsunuz ve haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsunuz diğer emeğe saygısı olmayan okurların cefasını siz çekiyorsunuz. Bu yüzden bu kesit sizin için.

Ayrıca bölümün bu kadar uzamasının nedeninden biraz bahsedeyim. Bölüm aslında tamamlanıp okunmuş bir şekilde kenarda duruyor. Direk paylaşmaya müsait ancak küçük bir hata yaparak birkaç önemli konuyu atlayıp bir kırılma noktası yazdım. Öncesinde yazmam gereken konuyu unutup koca bir bölüm yazıp, okudum ve düzenledim. Paylaşacağım zaman hatırladığım konularla büyük sarsıldım, çünkü az bir bölüm yazmadım ve şimdi atladığım o çok fazla sancılı bölümleri işliyorum fakat o kadar karmaşık bir hale geldi ki, zihnim her toplamaya çalıştığında bulanıyor. 

Bölümlerin gidişatını tekrar düzene sokarak yazdığım bölümle bitirdiğim bölümü birleştirmem gerekiyor ve bu okunduğu kadar kolay değil inanın. Özel sorunlarımla birleşince ne ilhamım ne de motivasyonum oluyor. Ancak ısrarlara dayanamayıp bu duyuruyu paylaşıyorum. Ki ben bu hikayede hiç duyuru paylaşmak istemiyordum. bu yüzden yeni bölüm geldiğinde bu duyurunun yerine koyacağım. Yani bu duyurudan bildirim aldığınızda gelip okuyabilirsiniz. 

Sizi bu kadar beklettiğim ve biraz daha bekleteceğim için kusura bakmayın. Yüzeysel ve hızlıca işlemek istediğim bir konu olamadığı için bölüm olsun yeter diyemem. Veyl'in ben de ki yeri çok farklı ve ben o ruhu hissettirmek zorundayım. Bu yüzden de elimden geleni yapacağıma emin olabilirsiniz...

Kesit:

"Bak bilmiyorsun ben-"

"Sen," dedi güldü. "Büyümüşsün."

"Dinle beni."

"Sen, bildiğim dili konuşmuyorsun." derken başını iki yana salladı. "Sen tanıdığım biri gibi görünmüyorsun." Ağlamamak için zor tutuyorum kendimi adam, yapma. "Sen," dedi kaşlarını çattı. Yutkundu, sinirlendi. "Sen!" Bir an yükseldi sesi. "Benim hikâyemin sonunu yazıyorsun! Sen," Sesi iyice kısıldı. "Benim hikâyeme mutsuz son yazıyorsun..."

"Sen para için kendini," Doğruldu yerinden. "Sen para için beni," Bir adım attı, yerde bir çatlak oluştu sanki. "Sen para için bizi," Bir adım daha attı. Bana varmasına artık bir adım vardı, birde korkumun büyük cüssesi... "Sen para için!" diye hırladı. Tam önümde durdu. Yüzümün her karışında gezdi bakışları. Gelinliğime indi, ellerime, omuzlarıma tek tek uğradı bakışları. "Sen para için hikâyemi satıyorsun!"

"O hikâye de," dedim onun kadar kısık bir sesle. "Hiç mutlu son olamayacaktı."

"Çünkü sen!" diye bağırdı birden. Oraya düşmemek için tüm bedenim bir odun gibi kasıldı. Yutkundum. "Hiç itiraf edemeyecektin..." diye fısıldadı ve aramızda kalan minik bir adımı yuttu. Kabarık eteğim bana varmasını engellese de elini belimin kenarına koydu. Elimiel minik elini uzattı onun elinin ısıttığı tenime... Bunu hissettim, belki de sadece öyle hissetmek istedim.

Başımı iki yana sallarken alt dudağım titriyor, gözlerime yükseliyordu kursağıma dizilen kelimelerin cesetleri. "Ben itiraf ettim." dedim. Başımı kaldırdım. "Siz duymadınız..."

"Ben," dedi yüzüme doğru eğilerek. Nefesini hissedebiliyordum dilimin ucunda. "Hiç o kadar sağır olmadım kül."

Ben hiç yüksek sesle söyleyemedim ki adam. Ben ne zaman itiraf etsem siz beni duymayacak kadar uzakta oluyordunuz.

"Ki ben senin yalanlarını bile duydum."

Korkutmayın bayım beni. Ben yalanlarımı sizi sevdiğimi söyleyerek uyuttum hep.

İşaret parmağı ve orta parmağının tersiyle yanağımı okşayarak çeneme kadar inip çenemin altına koyduğu işaret parmağıyla başımı kaldırıp ona bakmamı sağladı. Gözlerimin içine bakıyordu. Ben bu kadar kolay bakamıyordum kendi gözbebeklerime. "Bu yabancı kadın bana en yakınım gibi bakmaya devam ederse onu tebrik edemem." dedi. Tebessümü çok acıklı bir şarkı gibiydi. 

Ve ben o şarkıyı ezbereydim...

Soruları, merak ettiğiniz her hangi bir şeyi yoruma bırakırsanız cevaplayabilirim. 

Yeni bölümde görüşmek üzere, o zamana kadar huzurlu kalın!

Damla K.

VEYL "Affetme Beni!" (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin