Yataktan kalktım ve komodinin üzerindeki kapatıcıyı aldım. Banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadıktan sonra yavaşça makyajımı yapmaya başladım. İşim bittikten sonra aynada kendime son kontrol amaçlı iyice baktım ve her şeyin kusursuz olduğuna emin olduktan sonra banyomdan çıktım. Üstüme beyaz kısa elbisemi giyindim.
Merdivenlerden indim ve yemek odasına doğru adımlarımı yönlendirdim. Annem tabletine bakarken, kahvaltısını ediyordu. Beni görünce gözlerini tabletinden çekti ve hafifçe tebessüm etti. "Günaydın kızım." Dün hiç yaşanmamış gibi davranmayı seçmişti. Zaten hastanelik olmadığım sürece hep görmezden gelinirdi. Yani alışılmadık bir durum değildi. "Günaydın." Sandalyemi çektim ve oturdum. Hizmetlilerden biri geldi ve hemen servisimi yaptı. Annemle yemek sonuna kadar artı bir sohbetimiz olmamıştı. Annem bir şey hatırlamış gibi yüzünü ekşitti ve bakışlarını tekrardan tabletinden çekti ve bana yöneltti.
"Ah, söylemeyi unuttum. Baban seni şirkete bekliyor." Ağzımdaki lokmamı hızlıca çiğneyip yuttum. "Niçin?"
"Şu evlilik işi, hisseler hakkında falan konuşacak sanırım... Sonuçta evliliğiniz iş için çok önemli ve karşı taraf dünürümüz olduktan sonra ortak olacağız. Ee... Bir de şey var ama sen sonra onu babanla konuşursun."
"Ne var?" Annem kahvesinden bir yudum aldı. Boğazını temizledi. "Bak, benden duymanı istemiyorum. Şu an evde gerginlik kaldıracak durumda değilim. İnan bana sana söylesem bile merak ettiğin şeylerin cevabı ben de yok."
"Peki." Üstelememiştim. Üstelesem de bir şey değişmezdi zaten. Bakalım babam o fındık kadar aklıyla ne düşünmüştü? Yemekten sonra evden çıktım ve arabama doğru ilerledim. Benimle birlikte hemen şöförümde geldi ve arabamın kapısını açtı. Arabaya bindim. "Günaydın, şirkete gideceğiz."
...
Şirkete vardığımda asansöre bindim. Birkaç insanla selamlaşıp kısaca sohbet ettikten sonra babamın odasına varmıştım. Kapıyı iki kez tıkladım. Babamın tok sesini duyduktan sonra içeriye girdim. Beni görünce yüzünde bir gülümseme ya da moral düşüklüğü olmamıştı. "Hoş geldin."
"Hoş buldum." Boş koltuklardan birine oturdum ve bacak bacak üzerine attım. Çantamı da diğer sandalyeye bıraktım. "Evet, beni çağırtmışsın."
"Seninle konuşmak istediğim şeyler vardı. O zaman başlayalım."
"Gönder gelsin."
"Biliyorsun ki, evleniyorsun kocan şirketin ortağı olacak." Benden bir onay cevabı beklediği için duraksamıştı. "Evet?" Geçen gün yaşadığım şeylerden sonra onların benim için seçtiği hayattan başka bir hayatı yaşayamayacağımı anlamıştım. Tek umudum, seçtikleri kişinin iyi biri olmasıydı. Babam konuşmasına devam etti. "Abine hislerinin %10'unu ver." Duyduğum şeyleri algılamam biraz zamanımı almıştı. Normalde eşit haklara sahipken şimdi %10 hisseyi abime verdirtip şirkette abimin son sözü söylemesini istiyordu. "Neden?" Cevabını bilsem de ondan da duymak istemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELİNAY -DÜZENLENİYOR-
ChickLitBaşlama Tarihi: 04.05.2019 "Korkarsan elimi tutabilirsin." dedi çapkın bir gülümsemeyle... Burak'ın ona dediği söz aklına gelmişti ve yüreğinin ağırlaştığını hissetti. -Bu şehri bırakırken seni ve anılarımızı da bırakacağım...