Genç kadın gözlerini sonunda mutlulukla, aşık olduğu adama bakarak açmıştı. Yatağında gerindi ve yerden Burak'ın sivitini üstüne geçirdi ve kocasını uyandırmak için kucağına oturdu.
-Sevgilim.... Dudaklarını adamın boynuna sürttü.
-Hmmmm.... Burak gözlerini açtı. Gülümseyerek kadının dudaklarına öpücük kondurdu.
-Günaydın. Belinay adamın saçlarıyla oynuyor, öpücüklerini derinleştiriyorlardı ki açılan kapı ve birbirlerinden ayrıldılar.
-Anne, kızın durmuyor. Yaptığım resmi bozup duruyor. Emir 4 yaşına gelmişti ve onu kreşe göndermeye karar vermişlerdi. Böylece yapacak kendini eğlendirecek şeyler yapabiliyordu.
Burak yataktan kalktı ve oğlunu kucağına aldı. Onu öptü ve Emir'in elindeki kağıda baktı.
-Aslan oğlum, aileni mi çizdin sen?
-Evet ama Lara her şeyi bozuyor baba.
-Ama o da seninle beraber olmak istediği için böyle yapmıştır. Şimdi ona da kağıt kalem veririz, seninle resim çizer.
-Tamam ama sende yanımızda dur baba. Zaten bebek o daha. Anne ben acıktım.
-Tamam anneciğim hemen kalkıyorum ve prensime harika bir kahvaltı hazırlıyorum. Hadi sen odana koş...
Emir odasına gitti ve Burak'la Belinay birbirlerine baktılar.
-Acaba aralarında biraz yaş farkının olmasını mı bekleseydik karıcığım?
-Hayır kocacığım üçüncü çocuğa bile yeni başlamakla hata ettik.
-Hım, diyorsun?
-Tabii. Burak yatağa geri geldi ve Belinay'ın üzerine çıktı. Kadının boynunu öpmeye başladı.
-Acaba bir çalışma daha mı yapsak?
-Burak, Emir aç ve Lara'nın da karnı acıkmıştır. Hem daha gece beraberdik azgın adam. Bir mola ver.
-Sende bu kadar ateşli olmasaydın, azdıran kadın.
-Ne kadın, ne kadın?
-Ben azgın adamsam sen azdıran kadınsın.
-Hahah, ya bir git. Hadi kalk artık üzerimden de banyoya gideyim.
-Tamam ama akşam öcümü alacağım.
-Tamam tamam. Belinay hızlıca duşa girdi ve rekor bir sürede çıktı, bornozunu giyip odaya geri döndü. Hemen saçlarını taradı ve kurutmadan topuz yaptı. Gardroptan giyeceği kıyafeti seçti ve hemen giyindi.

Üstünü giyindikten sonra koşarak mutfağa girdi ve Emir'in şekilli tabağına hoşuna gidecek bir sunum yapıp masaya koydu. Sonra da Burak'la kendisine hoş bir kahvaltı sofrası hazırlayıp onları da masaya koydu. İki buçuk yaşındaki minik kızı Lara içinde yiyebileceği şeyleri bebek sandalyesine koydu ve yukarı kata kocasını ve çocuklarını almak için çıktı.
İlk önce oğlunun odasının önünde durdu. Dört yaşında da olsa annesinin ona saygı duyduğunu hissetmesi için Emir'in kapısını tıkladı.
-Anneciğim gelebilir miyim?
-Gel anne. Yeni bir resim yaptım bak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELİNAY -DÜZENLENİYOR-
Literatura FemininaBaşlama Tarihi: 04.05.2019 "Korkarsan elimi tutabilirsin." dedi çapkın bir gülümsemeyle... Burak'ın ona dediği söz aklına gelmişti ve yüreğinin ağırlaştığını hissetti. -Bu şehri bırakırken seni ve anılarımızı da bırakacağım...