Gözlerini öğlen saatinde açan Belinay, nasıl bu kadar uyuduğunu düşündü. Yorgunluktan olduğunu varsayarak, gerindikten sonra ev terliklerini giyindi ve ayağa kalktı.
Tekrar banyoya girdi ve elini yüzünü yıkadı. Akşam kıyafetlerini yerleştirdiği dolaba ilerledi ve giyeceği kıyafetleri ayarladı.
Acıkan karnı acilen yiyecek bir şeyler alması gerektiğini hatırlattı. Cebindeki azalan parasına hüzünle baktı. Ne olurdu sanki bitmeseydi? Saçlarını hızla taradı ve açık bıraktı. Kapıya çıktı ve beyaz spor ayakkabılarını giyindi. Kapıyı da kilitledikten sonra, sokağın biraz ilerisinde gördüğü bakkala doğru ilerledi.
Yolda ilerlerken insanların onu süzdüğünü çaktırmamaya çalışsada hissediyordu. Hamile olduğunu belli eden karnı ve evde tek başına yaşamasına rağmen kimse ona yargılayıcı bir şekilde bakmıyordu ama yine de merak ediyorlardı işte. Belki de uzun zamandır mahallelerine yeni biri gelmiyordu ya da gelenler de hep aileydi.
Bakkala varınca kapıyı ittirdi ve zilin hoş sesinin etrafta yayılmasını dinledi. Gülümsedi.
-Merhaba.
-Merhaba kızım. Dedi yaşlı adam aynı samimiyetle. Kızın yeni geldiğini dün gece karısından öğrenmişti. Acaba neden bu hamile haliyle buralardaydı? Pek de genç duruyordu. Çalan telefon, düşüncelerini böldü.
-Ali Bakkal. Buyurun?... Tamam, 3 kutu süt, 2 ekmek, 5 bitter çikolata, 2 paket sigara... Tamam, başka bir şey var mı? Tamam, hemen getiriyorum. İyi günler...
Müşterisinin istediğini hazırlayan Ali Bey içeride yatan tembel oğlu Hasan'a seslendi.
-Hasan, gel buraya oğlum!
Hasan üfleyerek yattığı yerden kalktı. Bugün huysuzluğu üzerindeydi bir de yetmezmiş gibi bakkalcılıkla mı uğraşacaktı? Kardeşi Zeynep ne güne duruyordu? Bu düşüncelerle babasının yanına vardı.
-Efendim baba? Ali Bey her şeyi poşetlemiş ve sepetine koymuştu.
-Ben şunları teslim edip geliyorum. Kasanın başında dur hele sen.
-Zeynep nerede? O dursun.
-Zeynep arkadaşlarıyla parkta oturmaya gitti. İki dakika duracaksın, ölmezsin köftehor!
-Tamam baba, tamam. Ali Bey sabır çekerek ürünleri teslim edeceği apartmana doğru ilerledi.
Hasan sandalyeye oturdu ve arkası dönük olduğu için yüzünü göremedeği yabancıya baktı. Yeni komşusunun olduğunu anlaması pek de uzun sürmemişti, Hasan mahalledeki yediden yetmişe herkesi tanırdı.
Belinay dudaklarını büzerek elindeki 20 TL'ye bakıyordu. Cimrilik yapmak da istemiyordu ama bütçesi sınırlı olduğu için şuan ona her şey ateş pahası geliyordu. Elindekileri poşete yerleştirerek kasaya yöneldi.
Hasan kızın önüne dönmesiyle ağzının açık kalmaması için kendini zor tuttu. Kız çok güzeldi! Sonra ayrıntıyı yani Belinay'ın hamile olduğunu belli eden karnını gördü. Annesi evli olduğunu söylememişti, bu kızı ilk gören kişi olmayı isterdi.
Belinay yaşlı adamın yerine gelen, 1.75 boylarındaki, esmer, sıkı vücut çalıştığı belli olan, açık kahverengi gözlere baktı.
-Ah, o beyefendi ne ara gitti? Dedi gülümseyerek.
-Babam sipariş alınca, teslimat için çıkmak zorunda kaldı. Onun yerine ben varım.
-Anladım. Elindekileri kasadaki ürünleri koyma yerine koydu. Bunlar ne kadar acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELİNAY -DÜZENLENİYOR-
Chick-LitBaşlama Tarihi: 04.05.2019 "Korkarsan elimi tutabilirsin." dedi çapkın bir gülümsemeyle... Burak'ın ona dediği söz aklına gelmişti ve yüreğinin ağırlaştığını hissetti. -Bu şehri bırakırken seni ve anılarımızı da bırakacağım...