Sabah erkenden beni eve bıraktı ve onlar Ankara'ya doğru yola çıktılar. Hani "Gitme" diyesim geldi o kadar kötü oldu içim. Kolay değil en son ayrı kaldığımızda ne aramıştı ne de sormuştu.
Üzerimi değiştirip şirkete geçtim. Mina Hanım benden sonra geldi. Toplantı önemli hastaneler topluluğunun sahibiyleydi.
Normalinde doktormuş kendisi. Butik bir hastaneyle başlamış. Sonra yavaş yavaş şubeleri artmış. Toplantının ortasında kapı çaldı. Koca bir buket kırmızı gül ile çiçekçi toplantının ortasına tam tabiri ile daldı. Herkes birbirine bakmaya başladı.
— Hande Saygın, dedi çiçekçi yoklama alır gibi mecburen ayağa kalktım ve "Benim" demek zorunda kaldım. Bir kağıt imzalattı ve gitti. Ben elimde çiçeklerle toplantı salonun ortasında kalakaldım. Mina Hanımla göz göze geldik;
— İzninizle, dedim utanarak ve koşarak çiçekleri masama koydum sonra da aynı hızla toplantı odasına geri döndüm. Turgut Yatan'ın suratında hala onaylamaz bir bakış vardı.
— Kusura bakmayın banko boştu sanırım, dedim kendimi savunmak için.
— Sevgilin bir halt yedi sanırım. Aldattı mı yoksa unuttu mu? Diye sordu alayla. Mina Hanım araya girdi;
— Odun kendisi gözümüze battı, dedi beni savunmak adına. Turgut Bey tek kaşı havada;
— Bu odunu siz de tanıyorsunuz demek ki, diye sordu ukala bir şekilde.
— Siz de tanıyorsunuz canım yabancı değil Süleyman Selçuk, dedi Mina Hanım minik bir kahkaha atarak.
Turgut Bey bana şöyle bir baktı;
— Bu kız çok naif, kırılgan gözüküyor o bilgisayar beyinliyle işi zor. O ancak kodlama bilir. En kibar kelimesi "Delete" tir onun dedi tek kaşı havada.
Benim öküzcük ve bu ukalanın bir bağlantısı vardı ve yavaş yavaş tanıdığım kadarıyla patavatsız Mina Hanım yine önünü arkasını düşünmeden pat diye bir laf etmişti. Ve sanki farkında olmadan koca bir çam devirmişti sanırsam. Ben böyle kalınca Turgut Bey canımı yakmak istercesine gözlerini kısıp;
— Kendisi Bade Hanımdan önce kızkardeşim ile kısa bir birliktelik yaşamıştıda oradan biliyorum. Restoranda ikisi ile karşılaştık diye ilişkisini anında bitirmişti. Neymiş kardeşim ona komplo kurmuş. Birlikteyken bizle özellikle bir araya getirmiş ki biran önce evlensinler diye. Bak bak bak saçmalığa bak. Birlikteysen sevdiğin içindir, seviyorsan zaten evlenmek istersin ama yook anında "Delete" etti. Neyse böyle çiçek falan alabildiğine göre biraz yontulmuş demek ki, dedi beni baştan aşağı süzerken. O bakışlardan rahatsız olmuştum sanki böyle fiyat belirler gibi, ederime bakar gibi inceliyordu alenen.
— Kardeşim ondan hemen sonra evlendi şimdi çok mutlu, dedi sırıtarak.
— Neyse ki, dedi Mina Hanım ve devirdiği çamın altında can çekişmeye başladı.
Turgut Bey Gaye Hanımlar nasıllar? Diye sordu hemen o bakışları yakalayıp.— Biz yürütemedik haberiniz yok mu? Çocuk falan olmadan ayrıldık, dedi bana daha bir dikkatli bakarak. Mina Hanımın pişmanlığı artık yüzünden okunuyordu. Allah'tan Turgut Beyin telefonu çaldıda Mina Hanım beni başıyla içeri gönderdi.
Önce Süleyman'a telefon açayım dedim sonra vazgeçtim. Sadece "Güller çok güzelmiş teşekkür ederim" diye mesaj attım. Cevap gecikmedi. Zaten maşallah benden hızlıydı klavye başında.
"Eminim senin güzelliğin karşısında sönük kalmışlardır" diye yazdı. Hoşuma gitti ama aklıma "Delete" mevzusu gelince toparlandım.
"Turgut Yatan ile toplantıdaydık o sırada geldi" yazdım mavi tik oldu telefonum çaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Biter Mi? (#Tamamlandı)
General FictionHande ve Efe geçmişin tozlu sayfalarına gömülü bir aşkın iki kahramanı. Tekrar karşılaştıklarında çarpan kalpleri onları geçmişe götürse de aşkları kaldığı yerden devam edebilcek mi? Yoksa aşkları bıraktıkları yerde mi kalacak? #romancetr #RMKasım18