Gözümün içine baktı;
— Geç dalganı bakalım küçük hanım geç. O kadar yuvarlandın acıkmışsındır sen. Hadi aşağı inip bir şeyler yiyelim, dedi elini belime koyarak. Sonra durdu.
— Bu üzerindekiler ince üşürsün, dedi ve soyunma odasına girdi. Çıktığında elinde kalın polar eşofmanlar vardı.
Bunları giyi, dedi bana uzatırken.Ev o kadar soğuk değildi ama ikiletmedim. Soyunma odasına girdim üzerimi değiştirirken içerden seslendim;
— Süleyman neredeyiz? Diye sordum merakla.
— Sapanca taraflarında. Burası benim mabetim. Ben buraya çalışmaya gelirim. Ben sana daha öncede dedim İstanbul Ankara arası çok sık gidip geliyorum diye. Bu gidiş geliş esnasında mutlaka burada mola veririm bir iki gece kalır yola öyle devam ederim. Üstünü değiştir sana bir şey göstereceğim, dedi sonrada.
Üzerimi giyindim. Soyunma odasından çıktığımda yatağa oturmuş beni bekliyordu. Eşofmanların paçalarını üç kere kıvırmıştım. Kollarını da aynı şekilde. Eşofmanın belini de kıvırmak zorunda kaldım düşmesin diye. Sevimli Hayalet Casper'a dönmüştüm.
Beni o halde görünce istemsizce kahkaha attı.
— Şu anda o kadar sevimli gözüküyorsun ki içimden yanaklarını ısırmak geliyor. Ama eminim ki konuşmaya başlayınca sen beni dilinle ısıracaksın, dedi yanıma gelip yanağıma kocaman bir öpücük bırakırken.
— O kadar da değil. Laf sokarım ama ısırmam, dedim gülümseyerek. Kafasını sağa sola salladı ve elimden tutup beni aşağı indirdi.
Salondan bir kat daha aşağı indik. Burası kapalı bir yüzme havuzuydu. Çok büyük değildi ama çok güzel gözüküyordu.
— İlk programım satıldıktan sonra bu evi yaptırdım. İçerisinde bu havuz ve bir de hamam var. Buraya ailem ve korumalarım dışında ilk gelen sensin, dedi gülümseyerek.
— Bade? Diye sordum merakla.
— Bade'yi gözünde çok büyütme. Bir çeşit iş anlaşmasıydı bizimki. Annemler evlenememi istiyordu Bade'de hem meslektaşımdı hem de babası ile şirketleri birleştirmeyi düşünüyorduk o zamanlar. Yani bir çeşit şirketler evliliği gibi düşün. Ama buraya hiç gelmedi Bade. Hatta varlığından bile haberi yok açıkçası, dedi gülerek.
— Son çıkan haberlerde oldukça samimi pozlar vermiştiniz, dedim kollarımı göğsümde çapraz yaparak.
— Handem o resimler eski resimler. Ben onunla konuşmadım dahi. Sadece mail ile görüştük. O, ben ve sekreterim. Bana resimleri yolladılar ben de onayladım hepsi bu. Zaten yakında hem şirketlerin birleşmesinin iptal olduğu, hem de nişanın atıldığı ilan edilecek, dedi sarılırken.
— Neden arayıp sormadın? Diye sordum tekrar.
— Bak Hande ben asla yalan konuşmam öncelikle bunu bir anla. Yalan söyleyeni de söylemeyi de sevmem. Bade'den en büyük soğuma sebebim yalandı. Yalanını yakaladığım anda benim için bitti.
Tek kötü alışkanlığım işkolik olmam. Ben çalışmadan duramıyorum. Burayı yaptırırken amacım gelip burada tatil yapmak değildi. Herkesten her şeyden uzak rahat rahat çalışmaktı.
Yani güzelim seni asla aldatmadım, sana yalan söylemedim. Sadece çalıştım ki fuarda az çok tanık oldun, dedi gözlerimin içine bakarak.Doğru söylüyordu. Abimle benim bilgisayarın başına oturduklarında zaman baya bir geç olmuştu ama ikiside sanki tüm gün koşturmamış gibi saatlerce çalışmışlardı. Ben sızıp kalmıştım ama onlar çalışmaya devam etmişlerdi. Gerçekten çalışmayı seviyordu. Peki ya gezmek eğlenmek?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Biter Mi? (#Tamamlandı)
Fiction généraleHande ve Efe geçmişin tozlu sayfalarına gömülü bir aşkın iki kahramanı. Tekrar karşılaştıklarında çarpan kalpleri onları geçmişe götürse de aşkları kaldığı yerden devam edebilcek mi? Yoksa aşkları bıraktıkları yerde mi kalacak? #romancetr #RMKasım18