❄
10
Aptal
Hafta sonu oldukça sıkıcı geçiyordu.Evde ki alkol kokusu ve karanlık beni boğduğu için dışarıda geziyordum.Ayaklarım yorulana kadar geziyordum.Bu konuda bir sorunum yoktu tabii taa ki Jimin'i görene kadar.Sinir bozucu gülüşüyle sağ elin de beyzbol eldiveni içinde topu ve diğer sol elinde ise sopası duruyordu.Evin penceresinden görünce kapıp gelmiş salak.Tabii onların evinin önünden geçmem büyük hataydı.Bunu ise sonra fark etmiştim.
Geniş piknik alanında beyzbol sahası olduğunu ise yeni fark etmiştim.Jimin yeni yaptırdıklarını söylemişti nedense bana uzun zamandır o saha varmış gibi gelmişti.Beni buraya getirmiş oynamam için zorluyordu.En son Sehun'u arayıp büyük ısrarlarıyla buraya getirtmişti ve salakça oynuyordular.
Çimlere oturmuş onları izliyordum.Ayrıca bu ormanlık alanın içinde ki piknik arazisinde bizden başka insanlar da vardı.Sehun ve Jimin'e tanımadığım iki çocuk daha katılmıştı sonradan.
''Sehun bok gibi oynuyorsun bebeğim.'' Diyen Jimin gülümseyerek ona bakıyordu.Sırıttım.
''Kes sesini gerizekalı senin yüzünden sayıları kaçırıyoruz biraz daha hızlı koşsan ya.'' Diye geri atakta bulunduğunda tel örgüler ardında duran diğer çocuklara baktım.Gülüyordular.Kendilerini rezil etmekten başa bir şey yapmamıştılar.
''Al işte şansa bak hafta sonum birden mahvolmaya başladı.'' İnce kız sesiyle başımı kaldırınca tel örgülere doğru bakan Yeri'yi gördüm.
''Mahveden bizsek bize doğru bakma o zaman !'' Sehun burnunu havaya dikmiş başını kaldırarak sesini yükselttiğinde Yeri gözlerini kıstı.
''Birazcık yanılıyorum sadece berbat oynayışınızı izlemek biraz komik ve eğlenceliydi.'' Diyerek güldüğünde Jimin ona dil çıkarırken Sehun gözlerini kısmıştı.
''Ben gidiyorum Jimin-aah.'' Dediğimde üçü de bana döndü.
''Dursana ya.'' Dediğinde omuz silktikten sonra oturduğum çimlerden kalktım ve üstüme çeki düzen verdim.
''Tae ben de geliyorum senle dur !'' diye bağırdığında dönüp onu bekledim.
''Siz kendiniz oynayın ben gidiyorum.'' Dedi Jimin Sehun ve diğer çocuklara doğru.
''Ulan salak nasıl oynayalım ? Sen gidiyorsun.'' Dediğinde Yeri'nin ince özgüvenli sesi kendini tekrar belli etti.
''Ben oynarım.Mingyu sen Sehun'un takımına geç.'' Diyerek tel örgünün etrafından yürürken.Yanıma koşar adım ulaşmış Jimin ile arkamızı onlara dönüp yürümeye başladık.
''Umarım Sehun'un yüzüne atar topu.'' Diyen Jimin ile güldüm.
''Anca boş yapıyorsunuz.'' Diye mırıldandığımda çoktan ormanlık alandan çıkmış tenha asfalt yoldan ilerliyorduk.Buradan aşağı okulun sakura ağaçlarının dizildiği yola çıkıyordu ve oradan araba geçişi yoktu.
Pembe ağaçları görünce gülümsedim.
''Okul yolumuz kiraz çiçekleri senin gözlerin parlar yıldız gibi.'' Diye mırıldanan Jimin ile kahkaha attım.
''Şiir yazmaya mı başladın ?'' Dedim alayla bana başlarını çattı.
''Dalga mı geçiyorsun ulan.Seni övüyorum burada.'' Dediğinde yanaklarını sıktım gülümserken.
''Nereye gidiyoruz çiçeğim ?'' Diye sorduğunda tekrar güldüm.
''Bilmiyorum ben de.'' Dedikten sadece bir dakika sonra Kim Dahyun'un ailesinin pastanesi aklıma gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELICATE | Vhyun ✓
FanfictionBenim ruhum paramparçaydı, onun ise bedeni kırılgandı...