Yorum yapınız LÜTFEN.
KTH-Scenery
❄
15
Tek Manzara
"Nasıl geçti sınavın ?" Jimin sorduğunda omuz silktim.
"Bir şeyler yazdım." Diye geveledim ağzımda.Sınavlar tam anlamıyla başlamıştı.Tiyatroya az kalmıştı.Derin bur nefes verdim Jimin'in sınıfındaydım ve diğerleri de vardı.Jinyoung ve Jisoo yine birbirleriyle atışıyordular.Yoobin Siyeon ile bir güzel dedikodu yaparken Youngjae ve Jimin onları hayretler içinde izleyip ara ara katılarak gülüyordular.
Sıkıldığım için kalkıp üst katlara çıktım.Sakindi.Zaten üst katlarda hep klüp sınıfları bulunuyordu.Ellerim cebimde koridoru turlarken duryp pencereden bahçeye baktım kalabalıktı bahçe.
Birden duyduğum piyano melodisiyle olduğum yerde döndüm.Arkamda ki sınıftan gelen sese ilerledim.Kapıyı yavaşça araladığımda mor saçları pembeye geçiş yapmaya başlamış Dahyun'u gördüm.Piyanonun oturağına oturmuş çalıyor arada bir çaldığı melodiyi mırıldanıyordu.
Hem görsel hem işitsel bir manzara vardı beni olduğum yere çivilemiş öylece büyülüyordu.Bir nefes çektim.Parmakları durunca yanına ilerledim.
Oturağın ucuna ona uzak bir şekilde oturdum rahatsız olmasın diye.Bana bakmıyordu ama görebildiğim kadarıyla gözlerinin çevresi kızarmış.Sormadım daha çok üzülür tekrar ağlar diye sadece baktım ona o da tuşlara baktı.
"Sınavın nasıl geçti ?" İçine kaçmış fısıltı gibi çıkan sesiyle gülümsedim.
"Pek iyi değil." Dediğimde yüzünü bana çevirdi.Yüzünde ki o keyifsiz morali kaçmış ifadeye çiçek ekip açmasını sağlamak istedim.
"En azından benim gibi sınav kağıdı üstüne kafanı koyup uyumamışsındır." Dediğinde sesinde ki fısıltı kendini tekrar koruyordu.
"Neden yapamadın ?" Dedim çatık kaşlarla sorguluyordum o gerçekten bu ders konularında iyiydi hatta Yeri'ye konu anlattığını da dile getirmişti bir ara.Yanaklarını şişirip buruk bir şekilde gülümsedi.
''Hatırlamıyorum pek gözüm karardı revirdeydim.'' Dediğinde gözlerimi büyüttüm.
''N-ne ? Nasıl yani sen şuan iyi misin bayıldın mı ? Revire dönmelisin burada kendini yormaman gerek.'' Diyerek ayağı kalkıp telaş yaptığımda o da benimle birlikte kalktı ve gülümsedi.Elini önemsizmiş gibi sallarken konuştu.
''Önemli bir şey değil bu ara ara olur bana hastalığımdan ötürü.''Dediğinde kaşlarımı büzdüm.Gözlerime iğne batıyor gibi hissediyordum.Görüş açım kapanmadan önce kolunda tutuo kendime çekip sıkıca sarıldım.
''Sen sınavdan önemli değilsin bu yüzden üzülme ve kendine dikkat et.'' Tam bu andan sonra onu yanımdan ayırmamak için kendime söz verdim.O söz aynı zamanda kalbimde büyük bir genişlikte yer aldığını anlamama da sebebiyet vermişti.
Geri çekildiğimde gülümseyerek ona bakıyordum ama onun yanaklarından yaş geliyordu.Bembeyaz olan elini kaldırıp yanağıma yerleştirdiğinde kendimin de ağladığını fark ettim.Bana bakıyordu.Gözlerinin içi parıldarken.
''Minnettarım.Her zaman yanımda olduğun için sana minnettarım.Teşekkür ederim.Bin kez, İki bin kez, üç bin kez.'' Dediğinde gülümsemem genişledi.
''Bu önemli bir mesele karşılığında senden bir şey isteyeceğim.Sonuçta her zaman senin yanındayım.'' Dedim muzip bir şekilde gözlerini merak kıvılcımları sardı kırpıştırarak bana baktığı o gözleri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELICATE | Vhyun ✓
FanfictionBenim ruhum paramparçaydı, onun ise bedeni kırılgandı...