21

16 2 0
                                    

21

Üç İplik

''Dahyun ışıkları baban taksın dedim ben !'' Dahyun omuz silkip merdivene çıkmış ışıkları duvara yapıştırırken başımda onun verdiği bere, elimde eldivenler ve aldığım hediyelerle salon kapısının önünde dikiliyordum.

''Dahyun kızım dikkat etsene merdivenden düşeceksin !'' Dahyun astığı ışıklardan sonra kıkırdayarak merdivenden indiğinde hâlâ beni farketmemiş olmalarına gülmemek için direniyordum.

''Taehyung gelmişsin !'' Jeongyeon'un küçük mutfaktan çıkıp şaşkınca bana bakmasından sonra Dahyun da şaşkınlık ve telaş içinde hızla bana doğru gelip sarılmıştı.

''Hoşgeldin Taehyung.'' dedi, gözleri parıldıyordu resmen.

''Geçin oturun siz ben neredeyse tüm sofrayı hazırladım zaten.'' diyen Jeongyeon'un konuşmasıyla kare şeklinde olan yer masasına ve üstündekilere baktım.Dolu doluydu cidden.Montumu ve beremi çıkardıktan sonra Dahyun hepsini elimden alıp gözden kaybolmuştu.Seokjin ile yere masanın başına oturduğumuzda tip tip bana baktığını fark ettim.Sürekli sigara içmesine öyle alışmıştım ki ağzında sigara olmadığında garipsiyordum artık.Tıpkı şimdiki gibi...

''Normalde yılbaşlarında aileden olmayanları çağırmak gibi bir huyumuz yoktur ama Dahyun çok ısrar edince kıramadık tabii.'' demesiyle gözlerimi devirdim.Her şeyi dramatikleştirmesi bazen sinirimi bozuyordu.

''Dahyun'u üzecek tek bir hareketinde seni buna pişman edebileceğimi biliyorsun değil mi ?'' diyerek gözlerini kıstığında tek kaşımı kaldırdım.Bunu en başından açıkça belli ediyordu zaten hatta bir son vermeliydi çünkü bu şekilde onu daha çok ciddiye almamaya başlıyordum

''Seokjin seni uyardığımı sanıyordum ? Taehyung ile bu şekilde konuşmaya son ver artık !'' Jeongyeon'un sinirlenmesiyle şaşkınca kaşlarımı kaldırdım.Elinde bir şişe beyaz şarap bir şişe sake ile gelmişti.

Kesinlikle sarhoş olmak gibi bir niyetim yoktu.Evimin yolunu bulabileceğimden emin değildim ve onlara da yük olmak istemiyordum.Bu yüzden tek kadeh beyaz şarapla kısıtladım kendimi.Babamdan dolayı alışıktım zaten fakat yine de riske atmıyordum.

''Dahyun ? İstersen sen içme sana meyve suyu getirebilirim.'' diyen Jeongyeon ile Seokjin her zamanki gibi maydanoz oldu.

''İçmesin içmesin daha iyi.'' dediğinde herkes Dahyun'un yüzüne bakıyordu.Dahyun emin olamayarak dolu bardağa bakıp omuz silkti.

''Bugün için bir kereliğine içebilirim.Hem tadı nasıl ona bakarım.'' dediğinde gülerek heyecanlanmasını izledim.Yerinde kıpırdanırken kurabiyeden bir ısırık alıp bardağından bir yudum içti ve içmesiyle yüzünü buruşturunca hepimiz birden gülmeye başladık.

İlerleyen saatlerde Jeongyeon alkolü fazla kaçırarak sarhoş olmuş saçma sapan şarkılar uyduruyor ve söylüyordu.Seokjin ise ona katılıp dans ediyordu.Seokjin kendini Jeongyeon kadar kaybetmese de onun da ayık olduğu söylenemezdi.Tam bir kaos ortamı oluşmuştu.

''Taehyungie ?'' Tabii bir de tek bir bardakla sarhoş olan sevgilim Kim Dahyun vardı ki dibime girerek benimle konuşuyordu.Ailesi önünde bu şekilde davranması duygularımı dizginlememe hiç de yardımcı olmuyordu.Koluma girmiş gülümseyerek başını omuzuma yaslıyordu.İç çekip tavana baktım.Buraya gelmek en başından hata gibi gözüküyordu...

''Taehyung-aah beni seviyor musun ?'' Kolumdan çıkmış yüzümün dibinde başını yana yatırarak bana bakan Dahyun ile yutkunup geri çekilerek gözlerimi kaçırdım.Annesi ve babasının yanında bana bu kadar yaklaşması ne kadar doğruydu ? Hiç değildi.Üstelik Seokjin'in daha gece başında söylediği lafları  göz önüne alırsak mayın tarlasında hissetmeye başlamıştım kendimi.

''Ş-şey tab-''

''Cevap versene ! Sevmiyor musun yoksaaa !'' son harfleri uzatarak üzgün şekle soktuğu suratıyla bana bakarken elimi alnıma vurup Tanrıdan sabır diledim.

''E-evet Dahyun tabii ki seviyorum !'' dememle gülümseyerek resmen üstüme atlayıp yere yığılmamı sağladı.Hava fişek seslerini duymamla yeni yıla girmiş olduğumuzu anladığım o zaman diliminde Seokjin'in birazcık ayılmış olduğunu da kavramıştım.Neden mi ?

''YAAH SİZ N'APIYOSUNUZ AYRILIN ?!''

Pastanenin önünde karanlık sokakta sandalyelere oturmuş Seokjin sigrasını tüttürürken ara ara uzaktan gelen havai fişek sesleriyle yıldızlı gökyüzüne bakıyorduk.Elim bol siyah pantolonumun cebinde gözlerim yıldızları tanımaya çalışırken Seokjin'in sesi duyuldu.

"Dahyun'u bu kadar çok sevdiğin için teşekkürler." Ağzımdan bir 'hah' nidası kopmuştu.

"Benim onu sevdiğimden çok o beni seviyor." Yüzümü ona çevirdim.Seokjin yan sırıtışla baktı.

"Tabii o benim kızım seni de benim Jeongyeon'u sevdiğim gibi seviyor." Yine kendine pay çıkarıp kendi kendink övmesine gülüşümü koyarken sigarayı küllüğe yatırıp derin bir nefes aldı.

"Dahyun seni de çok seviyor bu yüzden ömrünü azaltmaktan vazgeç artık." Seokjin şikayetime sessiz kalırken cebinden kırmızı bir kutu çıkardı ve bana doğru uzattı.

"Jeongyeon'u sevdiğini sanıyordum neden ona vermek yerine bana hediye veriyorsun ?" Seokjin gözlerini büyütüp omuzumdan itti.

"Kapa çeneni aptal ! Bu benim hediyem değil Dahyun'un hediyesi ama sızıp kaldığı için veremez bu yüzden onun yerine veriyorum."

Kutuyu elinden sırıtarak alıp elimle kutuyu ovaladım.Sanki Dahyun'un yanaklarına dokunuyor gibiydim.

Kutuyu yavaşça açtığımda üç renk iplikle örülmüş bir bileklik göründü.Kırmızı mavi ve mor renklerdeki iplerin uyumuna bakarken Seokjin yine çenesini açmıştı.

"Dahyun yaptı.Ehh kolay bir hediye gibi görünüyor yine de amma uğraştırıcıydı." Dahyun tarafından özenle örülmüş ipten bilekliği elime alıp parmaklarımı üstünde gezdirirken gülümsüyordum.

"Ver bana takayım." Seokjin elini uzattığında geri çekildim.

"Hediyeyi sen vererek yeterince maydanoz oldun zaten.Bırak da bilekliği Dahyun taksın." Seokjin beni şaşırtarak bir şey demeden içeri girdi.

Gözlerimi onun sırtından alıp tekrar bilekliğe çevirdiğimde silinen gülümsemem tekrar yerine yazılmıştı.

Ben ona yeni yıl hediyesi olarak çanta almıştım o ise kendi yaptığı bir hediyeyi layık görmüştü bana.Kim Dahyun hep benden bir adım önde gidiyordu.Başımdaki bereye nasıl her dokunduğumda kulaklarımdan çok kalbimi ısıtıyorsa bu bileklik de benzer durumda bulunuyordu artık.Bana taktığı zaman üç iplik bileğime değil kalbime dolanacaktı.Emindim.

Eve geldiğimde ve yatağa yatarken bile hâlâ elimde tuttuğum bileklik ile başımı yastığa koyup silinmeyen gülümsemeyle gözlerimi kapatmıştım.

❄️

Bu hikayeye hâlâ sabırla bölüm bekleyenlere ödül verilmeli 🤧
Ha gayret bitecek.



DELICATE | Vhyun ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin