22

20 2 0
                                    


❄️

22

Tek Değilsin

Tiyatro günüydü ve Kim Dahyun dört dönüyor gerginlik ve telaştan kafayı yiyecek gibi duruyordu.Salonun tamamını doldurmuş olmamız kendisini iyice heyecanlanmasına sebebiyet verince perdeden anne ve babasına bakmak istediğini söylediğinde izin vermemiştik.Mina onu rahatlatmaya çalışırken Jimin ve Jinyoung ışıklandırma ve arka plan ayarlarıyla uğraşıyordular.Ki zaten görevleri de buydu.Ben ise müzikleri ayarlayacaktım.Jisoo poposunu kaldırma zahmetine girmemişti.Dahyun'u övüp duruyordu sadece...Oyuncu psikolojisinden o sorumluydu belli ki.Gülerek başımı sağa sola salladım.

Sonunda sahne hazırlıkları bittiğinde geri sayım başlamıştı.Dahyun sahnedeydi.Üstünde yaklaşık bir buçuk hafta uğraştığımız maket robot da öyle.

Perdeler açıldığında derin bir nefes aldı ve başını yerden kaldırmadı.İzleyicilere bakmadı.

"Hep doğru yolda ilerleyip çamura su karanlığa ışık getirmek istedim." Sesi bana huzur verirken perdelerin arkasından onu izliyordum.

"Fakat ışığı görecek suyu içecek bir yoldaşım yoksa ne anlamı vardı ki bu çabaların." Başını yerden kaldırmadan eli yukardan Jimin tarafından salınan dekor malzememiz toz tanelerine gitti.Jimin'in karşıdan sırıtarak bana baş parmağını kaldırması güldürürken odağımı tekrardan Dahyun'a çevirdim.

"Bu toz taneleri gibiydim şimdi koca dünyada.Bir başıma kimsesiz savrulur giderim.Bir nefes ararım ama sonum hep umutsuzluk kapısı." Bu söylediklerinin rol icabı olduğunun farkında olsam da bu sözleri onun yazmış olması onun dudaklarından dökülmesi her şeyi bırakıp ona koşup sarılmam için tetikleyiciydi.

"Bir toz bir kar tanesi belki bir taş onlara anlatırım derdimi ama anlarlar mı bilmem.Ses gelmez nefes alınmaz." Dahyun'un bu distopik monoloğu sanki hastalığından dolayı okulda sürekli arkadaşlarını kaybetmesiyle ve yalnızlığa sürüklenmesiyle ortaya çıkmıştı.

Benim zamanım geldiğinde harekte geçmiştim.Mekanik bir ses duyulduğunda kenarda duran maket robotu iten Mina ile diğer oyuncu ortaya çıkmıştı.Mina sahnede hiç gözükmeden robotun elini kaldırıp geri çekilmişti.

Dahyun şaşkınca kaşlarını çatarak o tarafa dönmüştü.

"Nesin sen dilsiz bir taş mı ? Yoksa kargasız bir korkuluk mu ?" Hayır ikisi de değildi.O robot bu hikayedeki Dahyun'un tek dostuydu.

Tuhaf robot ses eklemeleri tekrar verdiğimde Dahyun yavaşça robotun kalkmış elini tuttu.

"Bu ıssız tozluk boş dünyada bir sen bir ben varız eminim anlarız.Anlarız birbirimizi." Dahyun en başından beri yere bakarken konuşurken Robotun elini tutunca onunla birlikte sahnenin ortasına yürüyüp yukarılara baktı.Sanki gökyüzü varmış gibi.

"Şimdi güneş doğdu daha sıcak üşümüyorum sanki, metalden elin nasıl bir sıcaklık verebilir ki ? Bilmiyorum ama tek değilim belli ki." Ve perdeler kapandı.Dahyun benim olduğum tarafa dönüp gülümseyerek el salladığında ben de gülümsedim ve göz kırptım.Sonra Dahyun herkesi eliyle yanına çağırdı.Hepimkz yanına geldiğimizde perdeler tekrar açıldı ve el ele tutuşarak eğildik.Alkışlar devam ederken doğrulmadan kafamı ona doğru çevirdim ve baktım.

"Tek değilsin." Diye mırıldandığımda gülümsemesi iyice genişledi ve kapalı gözlerini açarak doğrulduğumuzda ilk bana baktı.Gülümsedim.Gözleri sonra izleyicileri bulduğunda herkesi ayakta alkışlar şekilde görünce gülmeye başladı.

Buydu; Mutluluk, hasta bir kızın tiyatro sahnesinde ki gülüşü demekti benim için.Evlenip tüm hayatımı adayacağım kişi, ona atılan çiçeklerin hepsini kolunda toplamaya çalışan bu kızdı.Tiyatro için kutlama yapılırken kendinden önce herkesin dolu bir tabak aldığından emin olan kişi.Yine o'ydu.

Hikayedeki Dahyun bendim.Robot o'ydu.

Yalnızlığıma başka bir can ekleyebilecek aynı kişiydi, sonra kader silahını çıkarıp beni vurdu.

❄️

Son.
Bitmiştir.

DELICATE | Vhyun ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin