DELICATE | Vhyun ✓

5

Taylor Swift-Wildest Dreams

❄

Düş

Nefesimi bıkkınca verirken elimin tekini cebimden çıkarıp kapüşonumu düzelttim.Sokaklarda boş boş dolanıyordum.Hava biraz soğuktu fakat en azından yağmur yağmıyordu.Öğle saatleriydi.Hafta sonu olduğu için okul yoktu.Aslında bana vardı.Bayan Lee hafta sonu beni okulda görmek istediğini söylemişti ama gitmemiştim.Tanrım o kadın hasta ! Kim hafta sonu okula gider ki ?

''Taehyung ?'' duyduğum sesle başımı yerden kaldırdım ve karşımda dikilen kıza baktım.Daha doğrusu çocukluk arkadaşıma.

''Şehirden döndün mü ?'' dedim şaşkınlık içeren sesimle.Uzun platin sarısı saçları gitmiş kısalmış ve kahve saçlarını rüzgar havalandırdı.

''Hayır.Yani şey.Bilmiyorum.Anneannemi görmeye geldim aslında ama okulumu değiştirmeyi de düşünüyorum.'' Dediğinde alayla gülümsedim ve bakışlarımı yere indirdim.Ayakkabımın ucuna baktım.

''Sıkıldın mı oralardan ?'' dediğimde bakışlarını gökyüzüne dikip rüzgar yüzünden önüne gelen saçlarını eliyle engelledi.O aynıydı.

''Beni hep yanlış anladın.'' Diye mırıldandı.Aramızda ki mesafeyi birazcık kapattı birkaç adımda önümde dururken.

Bu eski ve saçma konularını açmasını istemediğim için konuyu değiştirmek istedim.

''Hoseok hyung'ı gördün mü şehirde ?'' dediğimde sağ yanağında ki gamzesini belli ederek gülümsedi.

''Evet.O hiç değişmemiş.Babasından numarasını aldım ve buluşup konuştuk biraz.O kalabalık şehir ortamına da hemen uyum sağlamış.Ben hiç alışamadım.'' Dediğinde ellerimi hırkamın cebine yerleştirdim.

''Bu yüzden dönüyor musun yani ?'' diye sordum.Gözlerini tam gözlerimin içine dikti.Dudaklarını birbirine bastırdığında yine ortaya çıkan gamzesine takıldı gözlerim.

''Evet galiba.Kendimle biraz savaş verdim.Geri dönüp dönmemek hakkında.Anneannemin yalnız kalmasına da gönlüm pek izin vermedi.'' Dediğinde omuz silktim.

''O gayet mutlu.Bir çok kez ziyarete gittim.Ben torununun aksine vefalı bir insanım.'' Dediğimde yüzü düştü.

''Taehyung hala kırgın mısın ?'' dediğinde alayla güldüm.

''Kırgın mı ? Kırgın felan değilim tamam mı ? Sadece beni adam yerine arkadaşın yerine koyup neden gittiğini söyleseydin.Gidişini sabahın bir göründe okulda yoklama sırasında öğrenmek üzücüydü Wheein.'' Dediğimde gözleri doldu biraz.

''Ben özür dilerim.'' Dediğinde sinirli bir şekilde nefes verip arkamı döndüm ve ilerlemeye başladım.

Wheein benim çocukluk arkadaşımdı.Babasız büyümüş bir çocuktu.Annesini de küçükken kaybetmişti anneannesi bakmıştı ona.Lise'nin birinci sınıfının ikinci yarısına kadar her şey güzeldi.Eğlenirdik parklarda saatlerce takılıp şarkı söyler ve gülerdik beraber fakat sonra okulda yoklama sırasında Wheein'in adı söylendi yoktu sınıfta.Şüphelendim ve okul çıkışı müdürden kaydını aldırdığını öğrendim.Anneannesiyle konuştuğumda ise kasabadan taşındığını söyledi.

''Taehyung.'' Diye mırıldanan sesini duydum fakat umursamadım.

Ayaklarım benden bağımsız ilerledi öylece.Gözlerim niye dolmuştu.Hep terkedilen olmaktan yorulmuştum işte.Terkedilmek beni bir cam kadar kırgınlaştırmıştı.Ben çatlamış kısımlar için çok korkuyordum.Bir gün felaket bir şekilde kırılmaktan...