12.BÖLÜM - BÖYLE Mİ OLACAKTI?

7.6K 867 61
                                    

=)

-------------------
“Beni bu evde zorla tutamazsın Alanzo!” diye gürledi Özge köşedeki vazoyu duvara fırlatarak. “Aklımı oynatacağım ya! Adam nişanlıymış.”
Alanzo hızla kızın yanına geldi ve kollarının ikisini kıstırarak duvara sabitledi onu. “Ben nişanlı değilim! O kızın Vera’dan bir farkı yok. Duydun mu beni, yoksa bir kere daha tekrarlayım mı?”

“Ben. Bu. Evde. Bir. Saniye. Daha. Kalmak. İstemiyorum! Sen duydun mu asıl beni?”
“Bu evde kalmak zorundayım! Zorundayım, anlıyor musun?”
“Neden ya neden?”
“Öğrendiğim bir şeyden dolayı burada kalmam lazım!” diye gürledi adam.

“Bana da söyle bende bileyim! Bileyim ki burada kalmam için bir sebebim olsun Alanzo, yoksa Allah şahidim olsun ilk fırsatta çeker giderim.”
Alanzo derin bir nefes alıp verdi ve kızı kolundan kendine çekerek sessizce fısıldadı, “O aşağıda gördüğün soysuz, benim gerçek abim değil. Duydun mu beni? Zamanında annemle babamın çocukları olmuyormuş, evde olan hizmetlilerden birinin gayri meşru çocuğu olunca, annemle babam sahiplenmiş. Sonra da benle Vera dünyaya geldik. Annem abimden hiçbir şeyi gizlemedi. Hepimiz aklımız erdiği andan biliyorduk. Abim ergenlikte çok değişti. Bana kaba davranmaya, hatta dövmeye başladı. Benden büyük diye gücüm yetmiyordu ama sonraları ona karşı gelmeye başladım.”

“Bunun bu evde kalmamızla ne ilgisi var?”
“O aşağıda gördüğün üçlü bizim elimizde ne var ne yoksa alıp gitmek için bir sürü numara çeviriyorlar. Başta bu ev. Bu evi alıp, ailemi sokağa atacaklar Özge. Buna izin veremem. Bir süre... Senden sadece bir süre istiyorum. Onu bu evden yanındakilerle def edeceğim. Sana söz veriyorum!”

Özge gözlerini yumup, pencere kenarına doğru adımladı. Belki de haklıydı. Alanzo’nun serveti öyle küçümsenecek gibi bir şey değildi ve bunlar kazanılana kadar kaç kuşağın ne kadar çalıştıkları belliydi. Soylarından gelmeyen birinin onlara el koyması hazmedilemez bir şeydi. Bu eve bakınca bile adamın servetinin baş döndürücü bir rakam olduğu anlaşılıyordu.
“En azından ben bir otelde kalsam-”

“Bu söz konusu bile olamaz Özge! Sen benim karımsın.”
Özge çaresizce kendini yatağa bırakıp, etrafına baktı. Şimdiden içine binbir dert üşüşmüştü. Acaba ne olacaktı bundan sonra?

***

Sera valizi olmadığından eve geldiğinde hemen araçtan inecekti. “Yarın görüşürüz patron,” dedi sevimli bir şekilde gülümseyerek.
Valerio gülerek başını salladı ve arabayı söndürüp, indi arabadan.
Sera da hemen inerken, “Eyvahlar olsun, inşallah burada kalmaz!” diye mırıldandı. “Şey, ben geçebilirim. Geç oldu zaten. İşe de gitmeyelim bu saat-“

“Hadi Sera, neden indiğimi gayet iyi biliyorsun,” diyerek onun elinden tutup dairesine doğru yürüdüler.
Sera yutkundu. “Neden indiniz çok pardon. Ben tam çözemedim de şeyi...”
Valerio kapının önünde durup, kıza döndü. “Bu gece...” derken kızın dudağına bir öpücük kondurdu, “Yarın gece...” bir öpücük daha “Ve Sevgilim, bundan sonraki her gece...” bir öpücük daha, “Birlikteyiz...” bu seferki öpücük masumiyetten uzakta, gerçek bir öpüşmeydi. Kızın dudaklarından ayrılmadan, elindeki anahtarı alıp, açtı kapıyı ve onu da içeri sokup, ayağı ile kapattı. Aynı anda da kızı kapıya yapıştırdı.

“Şimdi bir itirazın var mı?”
“Yo-yok. Ne itirazım ola-olacak. Çarpılırım.”
Valerio gülümsedi, “Güzel...” kızı kucağına alarak yatak odasına doğru koridorda ilerlerken tekrar kızın dudaklarındaki hakimiyetini başlattı.
Odaya girdiğinde Valerio da heyecanlıydı. İlk kez bir kadının ilki olacak ve bu duyguyu ilk kez tadacaktı. Sera’nın ise kalbi yerinden çıkacaktı. Bu adama deli gibi aşıktı. İşte o eksik olan duygu tamamlanmıştı.

BİR ROMA MASALI * MASAL SERİSİ III - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin