13.BÖLÜM - AYI!

7.3K 846 56
                                    

ve beklenen hikayenin bölümü =)

-----------------
“Yalan söylüyorsun!” diye bağırdı annesine. “Siz ona bir şey yaptınız. Yoksa gitmez! Gidemez. O kadar adam var kapıda!”
Annesi alayla güldü, “Kamera kayıtlarına bakabilirsin. Orman yolundan kaçmış. Zaten sürekli oralarda yürüyüş yapıp duruyordu. Demek bir yol arıyordu kendine.”

Alanzo arabasının anahtarlarını alıp, sinirle evden çıktı ve önce bütün adamlarına fırçaladıktan sonra, arabasına atlayıp, orman yolunu takip etti.
“Neredesin Özge nerede? Yol bilmiyorsun bir şey bilmiyorsun! Nereye gidersin?”

***

“Ne?” diye bağırdı Sera. Hem bardaki müzik sesinden hem de şaşkınlıktandı bağırmasının sebebi.
“Hamileyim!”
Özge kaşlarını çattı. “Senin sevgilin var mıydı ki?”
“Yok da...”

Sera birden eğildi ve “Hii! Sperm bankasından mı yaptın lan çocuğu?” dedi inanamayarak.
“Yok. Bizzat abinin spermlerinden yaptım.”
Sera “Ha, o olur-” dediği an daha da kocaman açıldı gözleri. “Ne? Abim derken? Hangi abim?”

“Taner tabiki, Sera. Kaç abin var?”
“Tövbeler olsun,” derken kıza hayretle bakıyordu. “Kız sen benim abimin spermlerini ne ara aldın da içine şey edip, hamile kaldın?”
“Adana’da kaldığımız gece, abin bizzat kendi itinayla yerleştirdi içime.”

Özge yüzünü buruştururken, Sera kulaklarını kapadı. Sonra birden aklına gelmiş gibi kızın elinden ultrason fotoğrafını alıp baktı. “Ay bende diyorum bir yerden gözüm ısırıyor bu taneciği diye. Meğer abiminmiş. Ama aynı o ha. Bit kadar.”

Stella sinirle aldı elinden fotoğrafı, “Dalga geçme bebeğimle Sera, çok ayıp.”
“Ne dalga geçeceğim be? Senin bebeğinse benim de yeğenim,” dediği an çığlık atıp, kıza sarıldı. “Ay Stella! Hala oluyorum ya.”

Özge birden araya girdi ve “Eehhh!” diye bağırdı. Stella’yı öpüp, tebrik ettikten sonra ikisine gözlerini kısarak baktı. “Bana bakın, ana temamız benim. Benim derdim. ‘Hamiş Shower’ı sonra yapsak mı?”

“Tamam. Ama son bir soru!” dedi Sera işaret parmağını kaldırarak.
“Sor!” diye bıkkınca yanıtladı onu Özge.
Sera Stella’ya baktı. “Abime söyleyecek misin? Yani... Bilmeye hakkı var sonuçta.”

***

Alanzo yakınlardaki her yere bakmış bulamamıştı. Zaten eğer sabahtan
çıkmışsa, şimdiye Türkiye’ye bile varmıştır diye düşündü. Hızlı trenle Roma’ya giderken, içinde sadece küçük bir umut vardı. O sırada telefonu çaldı. Arayan Valerio’ydu. Hemen cevapladı, “Valerio önemli değil-”
“Özge burada.”

“Ne?”
“Şey... Pek iyi değiller. Gelsen iyi olur.”
“Hemen geliyorum. Trendeyim zaten.”
“Tamam. Aldırıyorum seni.”

***

“Hadi Stella söyle bakayım, ‘İçmişim, dertliyim bil bilsen ben ne haldeyim. İçmişim, dertliyim ben sensizim neyleyim!’” diye bağırdı Özge.
Sera kahkaha attı, “Ya o şarkı güzel değil. Sti sen bunu söyle: ‘Meyhaneci sarhoşum bu gece. Aşığım aşık...”

Valerio sabrının sonundaydı. “Susun kızlar, Tanrı aşkına! Delirdiniz mi?” sonra Sera’ya baktı. “Hadi bu dertli sen neden içiyorsun acaba?”
“Mutluluktan!” dedi kahkaha atarak. “Aşk sarhoşuyum ben.”
Stella ise abisine bakıp ‘Ne diyor bunlar?’ diye başını oynattı.

“Şarkı şarkı, boşver de... Hayırdır bir sen ayıksın?”
“Çünkü o ha-”
Stella telaşla kızın ağzını kapadı. “Şey... Halsizdim. Ondan... Yani... Bir de bunları getirebilmek için tabiki, neden olacak başka?”
Valerio yüzünü buruşturdu, “İyi peki,” diye geveledikten sonra Sera’yı taşımak istedi ama Sera ona izin vermedi.

BİR ROMA MASALI * MASAL SERİSİ III - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin